Bölüm 13 - Bir İtiraf

6.1K 341 11
                                    

'Hasretinizden yandı gönlüm...' diyerek söze başlayıp kendimi bir nebze masumlaştırmayı diliyorum. Şayet kızarsanız haklısınız elbet. Hiç bir şekilde savunma bulamam çünkü aşırı derecede kendimi free durumuna almış haldeyim. 

Yani, 'Amaaaannn, dur şunu da sonra yapayım.' kısmındayım hayatın. Ama çok şükür ki bir tane dahi olsa yayınlayabiliyorum bölüm. Tabi bu birazcık askıya almış gibi olan uzun sürenin sonunda olsa da en sonunda başardım. 

Hadi daha fazla çene yapmayım, siz de mahrum kalmayın artık. 

İyi okumalar...

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

'Oha ama. Kendin bile inanmıyorsun buna ya. Sadece konuşmuşlar. E Mihrimah konuşursa Melikşah abinin tutup ne yapıyordunuz ikiniz orada diyeceğini biliyor. Haliyle abisini kaybetmek istemiyor. Güveni sarsılır diye ama Mihca seni seviyor, bir şeyleri aileyle kötü olmadan çözmenin zorluğunun farkında o anlar insanın halinden dedi. Bende tabi anlar dedim. Anlarsın yani, sonuçta sen de benim aileme karşı hiç kimseyi kırmadan yolunda ilerlemek istiyorsun. Dimi?' Mehir adamın gözlerine baksa da ufacık bir sinyal alamamıştı. Sonuçlarının ne olacağını bilmiyordu şuan.

'Bana kalsa çoktan imza atmıştık o deftere. Karşımda olan da ezilen de umurumda olmazdı ama arada sen varsın.' Aldığı cevapla anında göz devirdiğinde Mihca çatık kaşlarını yine düzeltememişti.

'Ben bunu abimden saklayamam. Onu geçin bir kere aklınızda varsa böyle bir şey. Tamam şimdilik kırmam ağzını yüzünü ama zamanı geldiğinde asfalt gibi ederim.'

'Mihca, Mihrimah bizim için başta o uygun ortamı ayarladı. Şimdi sen onun üzülmesine göz-'

'Orada duracaksın işte. Mihrimah değil Pars üzülecek. Mihri'nin bir damla göz yaşına müsaade etmem ama Pars şuandan sonra zerre umurumda değil.' Daha ne olduğunu anlamadan göğsünün arasındaki anahtar uzun parmaklar tarafından çekilip alındığında Mehir şaşkın balık misali kilidi açarak odadan çıkan Mihca'nın arkasından bakmıştı.

'Ne yapacağım ben bu babanla bilmiyorum ki, insan inadı olamaz bu adamdaki.' Adamın merdivenlere yöneldiğini fark edince kendi de el mecbur çıktı odadan. Aşağı kata sakince indiklerinde Mihca önce Mihrimah'ın huzursuz yüzünü süzmüş ardından Pars'a ters bakışlar atıp kardeşine yaklaşarak birden kollarının arasına çekmişti.

'Çok şükür konuşuyorsun.'

'Kı-kızmadın mı?' Mihri başını yasladığı omuzdan şaşkınca mırıldansa da çenesinin altındaki beden çekilince geriledi.

'Kızdım tabi de sen değil o bedel ödeyecek.' Kaşını gözünü dahi hareket ettirme zahmetine girmemişti. O kim herkes nasılsa biliyordu zaten.

Kalbi KorWo Geschichten leben. Entdecke jetzt