Bölüm 70 - Bir Özlem

1.5K 168 9
                                    


Merhabalar... Az biraz parçalı bulutlu bir bölüm getirdim sizlere. 2022 hepinizin hayatına neşe, sağlık, huzur, mutluluk ve en çok umut getirsin. Eksik yanlarınız var ise tamamlansın canlar... İyi okumalar...

-----------------------------------

Odasının kapısını kilitleyip bedenini yatağa attığında başucundaki konsolun üzerinde duran ses sistemini de açıp telefonunu bağlamıştı. Belki de abisinin taşınma adına koşturmasına teşekkür etmeliydi. Evde iki tane çocuk varken buraya taşınmasalar kesin müzik sesi ortalığı ayağa kaldırırdı çünkü. İstediği parçayı bulup çalmasını sağladığında yattığı yataktan da kalkıp konsolun altındaki dolabı açmıştı. O korudan çıktığından beri içinde olan çocuk zırıl zırıl ağlayacaktı, yoksa içindeki o kara boşluk kendini yutardı Yekta'nın. Bedenini yataktan aşağı doğru bıraktığında oturduğu zeminle konsoldan çıkardığı şişeyi tepesine dikmiş müziğin sesini de daha çok yükseltmişti.

'Zorlanıyordum.. Düşlüyordum seni, beni sevmişsin gibi...'

Melikşah karşısındaki kendine gülümseyen yüze baktığında göz kırpıp dudaklarını ıslatmıştı. O toplantıdan beri sürekli ama sürekli Erva ile savaş veriyorlardı. Bazen duygularını konuştursalar da yoğun iş temposu onları öylesine içine çekmişti ki bazen karşılarında duran rakipleri gerçekten eşleri mi değil mi kendileri bile emin olamaz hale gelmişlerdi. Şimdi otuzlarındaki bir adam gibi değil de yirmilerinin başlarında bir ergen misali kur yapıyorsa kendine uzun zaman sonra böylesine güzel gülümseyen kadın yüzündendi.

'Biliyor musun, senin çalışma stilini hala-'

'Erva, ben iş kolik bir adamım ama ne olur dur. Yeter güzelim ya, vallahi yeter. Ben savaşmayı seviyorum, galip olmak umurumda değil ki. İş konuşmayalım olur mu?' kadın aldığı tepkiyle kendisine kısacık bir kahkaha attığında bir miktar bıkmış hali de kendine garip gelmişti adamın doğrusu. O Melikşah Selçuklu'ydu. Erva Çakır Selçuklu ile evlenmeden önce aldığı nefes, içtiği su işi olan adamdı. Sabah gözünü projeler diye açıp, akşam da bilançolar diyerek kapatan bir adamdı. Erva dudaklarını tekrar araladığında bu kez kadının masadaki elini avcuna alarak başını omuzuna düşürmüştü.

'Timuçin'den de konuşmayalım. Bizden konuşalım. Karımı özledim ya. Gün boyu dip dibe olduğum karımı özledim anlatabiliyor muyum acaba?' kadın bu kez usulca başını sallamıştı ki gelen siparişleriyle beraber elleri birbirinden koptu sonunda. Masada kısa da olsa sessizlik baş göstermeye başladığında Melikşah bakışlarını önce denizde gezdirmiş ardından gözleri ışıklar yüzünden çivit mavisine dönmeye başlayan bedeni bulmuştu.

'Şu tatil meselesi var ya, gideceğiz gideceğiz diyerek kalıyoruz olduğumuz yerde.'

'Valla açıkçası işe döndüğüm için bu durumdan memnun olsam da evet öyle bir efsaneyi hatırlıyorum.' Kadının yorumuyla tebessüm ettiğinde göz devirmekten de geri kalmamıştı. Bazen Benan hanımı destekleyecek kadar iyi bir çift oluyorlardı. Kadın karı koca iş manyağısınız siz dediğinde haklı buluyordu yalan yoktu.

'Seyşellere mi gitsek? Hem rahat olur, hem bu mevsimde çok iyidir. Uzun zamandır yurt dışına da çıkmıyoruz.'

'Çocuklarla?' kadın sorarcasına kendini süzse de başını olumluca sallayarak omuz silkmişti. Bu sene olmasa gelecek sene giderlerdi. E sonuç itibariyle çocuklarla uçak yolculuğu yapılacaktı. Maksimum uçak kiralanırdı, ki bu daha önce keyfi olarak yapmadıkları bir şey de değildi.

'Uçak kiralarız. Daha önce sırf keyfe keder yaptık, şimdi çocuklar için olur. Hem eninde sonunda bir yolculuk yapılacak. Şimdiden alışırlar.'

Kalbi KorWhere stories live. Discover now