Bölüm 12 - İki Taburcu

6.9K 335 14
                                    


Sanırım ortadan bir kaybolunca tam kayboluyorum. Yine arayı bayağı açmışım buralarda. Bazen kendime kızsam da başına oturup yazamayınca daha da sinirleniyorum. Zaten ondandır bu gecikmeler, bu ertelemeler. Neredeyse ay olmuş ben yeni bölümü çok şükür ki atabildim. Neyse, sizin yerinize de kendi kendime hayıflandığıma göre artık gönül rahatlığıyla bölümü ellerinize bırakıp gidebilirim. 

Haydi size iyi okumalar. 

Sabredip bekleyen, bekleyemeyip nerede kaldın sen diyen, sinirlenip e bölüm yok mu daha fırçasını atan herkese selam olsun. Cansınız, iyi ki de varsınız.

Hemşirenin bir an itiraz etmeden odadan çıkması da tasdiklemişti zaten Melikşah'ın düşüncelerini

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hemşirenin bir an itiraz etmeden odadan çıkması da tasdiklemişti zaten Melikşah'ın düşüncelerini. Halbuki geldiğinde beri sivrilmişti adının Sırma olduğunu öğrendiği hemşire. Şimdi kedi gibi olan tavrının nedenini de karşısındaki sert adamdan başka bir seçenekle açıklayamıyordu.

'Başhekim İlyas Özçağan. Geçmiş olsun.' Sonunda tanışma onuruna erişebildiği adamı hafif bir baş sallamayla geçiştirerek adam akıllı süzdüğünde dudakları aralanmakta gecikmedi.

'Melikşah Selçuklu. Sizin hastanenizde yoğun bakımlara el kol sallayarak girilebiliyor mu İlyas bey?' ne kadar yardımı dokunursa dokunsun Melikşah hem şu soğuk duvara hem de gerçekten içeri bu kadar rahat girilip çıkılmasına kıl olmuştu. Hasta insanlarla bu kadar kolay diyalog kurulabiliyor, hijyene dikkat edilmiyorsa henüz hastaneyi terk etmeden şikayet dilekçesini sağlık bakanlığına yazar uzun elini kolunu da işleme koyulması için kullanırdı. Üstelik adamın gözlerindeki soğukluk daha da keskin bir hal alırken kendini karşılaştırmıştı bile. Melikşah kendini bilen bir adamsa karşısındaki bakışlar kadar korkutucu değildi. Tamam. Öyle sıcakkanlı, sevecen bir adam hiç olmamıştı, en azından son bir yıldır kendini o aşırı samimiyetten geri çekmişti ama bu kadar değildi, kesinlikle değildi.

'Hastanemizdeki yoğun bakım üniteleri tedavi zorluğuna göre kısımlara ayrılır Melikşah bey. Ki burası da kırmızı bölge sayılacak kadar ağır hasta barındırmayan bir kısım. Geçmiş olsun bu arada.' Aldığı açıklamayla beraber ufak bir baş sallamayla geçmiş olsun dileğini de kabul ettiğinde İlyas bey Erva'nın ayak ucundaki sehpaya yaklaşarak dosyayı kontrol etmeye başlamasını süzdü.

'Durumu korkulacak kadar ağır değil. Tedirginliğe dahi gerek yok. Kan takviyesinden sonra 24 saat vücudunun kendini adapte etmesi için uyuturuz. Daha sonra da ilacı keseriz ve uyandırırız, beklenmedik bir sorunla karşılaşılmadığı sürece uyandıktan iki saat sonra normal odaya alabiliriz.' Melikşah'ın bakışları yine Erva'nın üzerinde dolaştığında İlyas beyin az önce kesilen sesini tekrar duymuştu.

Kalbi KorWhere stories live. Discover now