Yirmi Beş: Dünyadaki En Havalı Baba

2.4K 226 15
                                    

Daniel'ın kapüşonlusuyla uyumak bazen rüyalarıma girmesine neden oluyordu. Yataktan hiç çıkmak istemiyor, bu yumuşacık misk ve yasemin kokusu içinde kaybolmak istiyordum.

Fakat günler geçtikçe kapüşonlu kokusunu da kaybediyordu.

Beni bir daha arama.

Oldukça açık olmuştu. Beni bir daha görmek istememesini anlıyordum. Bir felaket olduğumu düşünmesini de öyle. Ona kızgın olmaya hakkım yoktu. Olamazdı. Daniel tüm yaz boyunca benim yanımdaydı. Destekliyici olmuştu. Üstelik yardım edebileceği her şeyde de yardımcıydı.

Ben? Bense onun sadece bir yaz hevesiymiş gibi hissetmesine neden olmuştum. Hayatım boyunca tanıdığım en zeki, en tatlı, en yumuşak insanı paramparça etmiştim. Sırf kendi hayatımda karışıklık istemediğim için onunkini mahvetmiştim.

Bu kadar kibirli olma, Candice. Şu an hayatında hiçbir değerin yok.

Bu doğruydu belki. Dove ve Olivia onu sadece günler sonra aşacağımı söylemişlerdi fakat haftalar geçmişti ve ben hala onu kafamdan atamıyordum.

Kapüşonlusunu ve bilekliğini ya unutmuştu ya da bana o kadar kızgındı ki yüzümü dahi görmek istemiyordu. Ona ulaşmaya çalışacak olursam bana hayır diyeceğini oldukça net bir şekilde belirtmişti.

Fakat kafayı yemek üzereydim. Son senemde hiçbir şeyin beni meşgul etmesine izin vermeyeceğimi söylemiştim. Şöyle birkaç haftaya bakınca...

Daniel beynimi oldukça muşgul ediyordu.

Kapım tıklanınca yerimden sıçradım. Babam kapının biraz bıraktığım aralığından bana bakıyordu.

"Gelebilir miyim?"

Gergince yatakta doğruldum. Babam çok sık odama gelmezdi. Benimle de çok sık konuşmazdı. Annem buradayken onunla hep çok yakındık ama kız arkadaşı olduğundan beri işler değişmişti. Artık zaten onu fazlasıyla meşgul eden işinden arta kalan zamanı da kız arkadaşıyla geçiriyordu.

İlk zamanlar ilişkimiz zayıflamaya başladığını fark ettiğinde benimle konuşmaya çalışmıştı. Benimle vakit geçirmeye, halimden anladığını göstermek için rahat baba gibi davranmaya çalışmıştı. Pek işe yaramamış aksine beni ondan daha da uzaklaştırmıştı.

O kadınla telefon konuşmalarını duymak, bazen evde korksam bile geç saatlerde onun evinden gelmek, eskiden beraber yediğimiz akşam yemeklerinde bile beni tek bırakmak galiba en nefret ettiğim şeylerdi.

"Nasılsın?"

"İyi," dedim Daniel'ın kapüşonlusunun kollarını ellerime indirdim.

"Bu... bahçede öptüğünü çocuğa mı ait?"

"Baba!"

Babam ellerini havaya kaldırıp, suçlu ifadesini masum göstermeye çalıştı. Takım elbisesi yine üstündeydi fakat buruşuktu biraz.

Tanrım babamla Daniel hakkında konuşmak istemiyordum. Çok utanç vericiydi.

"Üzgünüm! Adını bilmiyorum bu yüzden onu nasıl tarif ederim hiçbir fikrim yok."

"Adı Daniel."

Babamın yüzünde bilmiş bir gülümseme belirdi. "Yani onun?"

"Hayır! Yani-- of, gerçekten Daniel hakkında konuşmaya mı geldik? Ayrıca nereden anlayabilirsin ki?"

Babam gülümseyip yatağımda biraz daha geriye gitti. Annemle ayrıldıklarından beri pek sık gülümsemiyordu. Şu kadın anlaşılan sihirli özellikleriyle Bay Acampora'yı etkilemeyi başarmıştı.

If This Is LoveWhere stories live. Discover now