Altmış Üç: Geceler

1.4K 176 1
                                    

Neredeyse uyuyakalmak üzere olduğum kitapların arasında telefonum çalmaya başlayınca aniden irkilerek uyandım. Yani tamamen kendime gelebildim. Ekranda Daniel'ın suratı vardı. Aslında gözlükleriyle uyuyakaldığı bir fotoğraftı ancak bu fotoğrafa bakmak beni mutlu ediyordu.

"Daniel?"

"Harika bir fikrim var."

Saate bakıp yüzümü buruşturdum. "Gecenin onunda mı?"

"Evet. Bunu harika yapan şey de bu işte."

"Neymiş o?"

"Aşağı in. Arabadayım."

Yataktan kalkıp camdan dışarı baktım. Gerçekten arabası karşı sokakta bekliyordu. Onu göremiyordum fakat arabanın içi aydınlıktı. Göğsüme soğuk bir hava girmiş gibi titredim. Gerçekten aklına eseni yaptığı nadir oluyordu ama yaptığında da beni şoke etmeden durmuyordu.

"Aklını kaçırmışsın," dedim güldüğümü anlamaması için kendimi sıkıyordum. Oysa onu zaten yeterince az görmüyormuşum gibi, araya giren projeler, sınavlar ve geri kalan her şey beni daha da ondan uzakta tutuyordu. Aşağı inmeyi o kadar çok istiyordum ki. "Babam beni öldürür."

"Evde değilse..."

"Daniel! İkimiz de sorumsuz olduğunda işlerin neye dönüştüğünü biliyorsun."

"Evet. Ama seni görmem gerekiyor."

Tekrar aşağı baktım. Sonra saatime. Kararsızca telefonu sıkıyordum. "Beş dakikaya oradayım."

If This Is LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin