If This Is Love

Altmış: Doğum Günleri

"Candice Acampora."

Lacey'e dik dik baktım. Masamın üstüne oturmuş, kollarını göğsünde bağlamış duruyordu. Yüzündeki gülümseme etrafımda bir çöp kutusu var mı diye kontrol etmeme neden olacak kadar mide bulandırıcıydı.

"Evet Lacey Soyadını Bilmediğim Bir Şey?"

Sevimsiz gülümsemesi daha da yüzüne yayıldı. "Daniel için sürpriz parti vereceğiz. Denise, Peter, ben ve iki-üç çocuk daha olacak."

"Bekle... Doğum günü şubatın yi--"

"Yirmisi, evet. Ancak fazla meşgul olduğunu biliyorsundur. Bu yüzden biraz daha önce kutlamak istedik. Senin için bir sorun olur mu?"

"Ah..." Kot şortunun, baldırına sıyrılmış cebine baktım. California okullarının kıyafet kodu koymaması anlaşılan Lacey'nin sevdiği bir olaydı. "Tabii. Nerede?"

"Denise'in evinde. Cumartesi. Yedide onu getir."

"Tam--"

Cümlemi tamamlamadan masamdan kalkıp gitti. Neşeyle Peter'ın oturduğu masaya geçip sohbeti bölerek bir şeyler anlatmaya başladı. Benimle konuşmasına şaşırmıştım ancak benden habersiz erkek arkadaşım için bir doğum günü partisi düzenlemediği için de memnundum. Sonuçta matematik dehalarını bahane edip, beni çabucak bu gruptan dışlayabilirdi.

Şüphelenmeli miydim?

Hayır. Lacey bir şey planlıyor olsa bile bu beni etkilemezdi. Kiminle uğraştığını ona göstermek için güzel bir fırsattı.

***

"Ona ne hediye alacağını biliyorum."

Olivia bileğimden tutup; beyaz, dantelli ve gerçekten sadece iplerin biraraya getirilmesinden oluştuğunu düşündüğüm bir iç çamaşırını gösterdi. Dik dik Olivia'ya baktım.

"Daniel'ın heteroseksüel olduğundan eminim, Liv."

Gözlerini öyle bir devirdi ki bir ara gözleri beyninin arkasında kalacak sandım. "Ona hediye sen olacaksın."

"Vay canına Olivia. Bu kesinlikle cinsiyetçi ve kadının rolünü yanlış yollara saptıran bir söylem değil. Gerçekten tebrikler."

Oradan ayrılacakken tekrar takıma bakmam için beni zorladı ama ona bakmak bile yanaklarımı kızartıyordu. Daniel'ın karşısına bununla çıkmaktansa tamamen çıplak çıkmayı tercih ederdim.

"Erkek arkadaşın için küçük bir sürpriz yapmak olarak düşün bunu."

"Evet," dedim alayla gülüp takımı yine süzdüm. "Bunu görürse oldukça sürpriz olur."

"Hayatımda gördüğüm en acımasız kız arkadaşsın."

"Daniel böyle şeylerle ilgilenmiyor ki. Eminim Batmanli tişörtüm onu daha çok tahrik eder."

Pes edip mankenden uzaklaştı. "Peki ona ne almayı düşünüyorsun?"

İşte günlerdir beynimi hiç zorlamadığını kadar zorlamama neden olan soru buydu. Hiçbir fikrim yoktu. Unutulmaz bir şey vermek istiyordum. Kimsenin vermediği bir şey. Çok mutlu olmasını, sürekli ona beni hatırlatmasını istediğim bir şey.

"Muhteşemden Temples albümü alırım."

"Vay canına. Ne yaratıcı. Acaba Lacey ne alacak? Ya senden daha iyi bir şey alırsa? O zaman ne yapacaksın? Kız arkadaşısın. Oradaki en iyi hediyeyi senin vermen gerek."

"Sağol, Liv. Çok rahatlattın beni."