Elli: Dost Tavsiyesi

2K 218 17
                                    

"Seni ailesiyle mi tanıştırdı!"

Olivia bağırınca onu sakinleştirmek için koluna asıldım. Tüm okulun zaten benden bile daha ilgili olduğu ilişkimin ayrıntılarını tüm okulla paylaşmak istemiyordum.

"Evet."

"Nasıl insanlar? Sütlü çay içip, lavabo demene güldüler mi?"

"Olivia, Daniel'ın büyük büyük büyükbabası falan İngiliz'di. Filipinli bir kız için fazla ırkçısın."

Sahte alınma ifadesiyle surat astıktan sonra kaldığı yerden devam etti. "Ayrıca harika insanlar. Küçük kardeşi çok şeker. Annesi çok sıcakkanlı bir kadın."

"Kız kardeşi olduğunu söylememiş miydin?"

"Ah, evet. O da şey... ah... çoğumuzun geçirdiği bir dönemden geçiyor."

Tepsisini önüne çekip salatasına sosları boca ederken tek kaşını kaldırmıştı. Sanki söylediklerimin gerisinde bir şey olması gerekiyordu da ona söylemiyordum. Evet, pek Olivia'nın dikkatini çekecek kadar hareketli bir aile değildi ama tam hayal ettiğim gibi sakin ve sevecenlerdi.

"Ee?"

"Ee ne?"

"Yaptınız mı?"

Kaşlarımı çatıp ne demeye çalıştığını anlamak için büyük bir çaba gösterdim ancak sadece Olivia gözlerini iriltince tüm bedenimi ateş basan o hissi tekrar aldım.

"Liv, seni seviyorum ama bazen gerçekten kafanı koparıp tazılara atmak istiyorum."

"Onun evine gittin ve hiçbir şey olmadı mı?"

"İncil'e ihtiyacın var. Şükran Günü'nde annesi ve kardeşleri ile aynı evde gerçekten Daniel ile seks yapmamı mı bekliyordun?"

Olivia dünyadaki en normal şeyi söylemişim gibi başını salladı. "Evet?"

Benim dışımda herkes ütopyada mı yaşıyordu? Ya da ben mi her şeyi fazla düşünüyordum? Cadılar Bayramı partisi yüzünden babam zaten Daniel'ın eve gelmesine ya da benim okuldan sonra bir yere gitmeme izin vermemişti. Cezalıydım ve buna rağmen Şükran Günü için zor bir izin koparmıştım. Tüm bunlar olurken diğer kalan şeyleri düşünmek için pek zamanım olmamıştı.

"Olivia neye ihtiyacın var biliyor musun?"

"New York Fashion Week'e bilet."

"Hayır. Sağlıklı bir ilişkiye."

"Ne? Neden?"

"Çünkü benimkinin sağlığıyla oynuyorsun."

Olivia gözlerini yine devirdi. Salatasına gömülürken bir şeyler mırıldanıyordu. Ancak onu duyamıyordum.

Çünkü Lacey, masada Denise ve Peter ile oturan Daniel'a doğru eğilmiş sanki sağılmaya ihtiyacı olan bir inekmiş gibi ona yapışmıştı.

Kıskanç biri değildim. Olmamıştım. Ama Lacey sadece mide bulandırıcı birine dönüşmeye başlıyordu ve benim de bu bulantılara pek tahammülüm yoktu.

Daniel ise bunun pek farkında olmadan hala ona bir şeyler anlatmaya çalışıyordu kitabının üstünde.

Olivia bakmakta olduğum yere baktı. Bilmiş bilmiş sırıttı. "Seninki ineklerin Brad Pitt'i gibi bir şey galiba."

Olivia'nın zeytuni gözlerine baktım. "Neyse ne. Önemli değil. Sonuçta takım arkadaşları. Onunla benden daha çok zaman geçiriyor."

"Ne? Cidden mi? Ve sen Daniel'ın asla o tür şeylerden bahsetmediğini söylüyorsun. Ve bu kız matematik kulübü için fazla cüretkar giyiniyor. Nedenini hiç düşündün mü? Senin sırığı tavlamaya çalışıyor da ondan."

"Daniel birilerini becermek için kız arkadaşını aldatacak biri değil, Liv. Onu yapan Rupert."

"Elbette Daniel böyle bir şey yapmaz. Bizim sırık bunun için fazla sana hasta. Ama Lacey biraz ürkütücü. Ve masumane Daniel onun ağına düşebilir. Unutma Daniel da bir erkek. Üstelik eskiden bir olayları vardı."

"Ne olayı?"

"Bilmiyorum, sıradan insanların dramalarıyla ilgilenmiyorum."

Tekrar kahkaha atıp Daniel'ın omzuna sıkan Lacey'e baktım. Elleri hala omzundaydı. Daniel ise pek farkında değildi. Ya da yine kibar oluyordu siktiğimin çocuğu.

"Bu konuda bir şey yapman gerekiyor."

"Yapacağım," dedim çatalımı sertçe peynire batırdım fakat bir anda elmama sapladığımı fark ettim.

If This Is LoveWhere stories live. Discover now