Elli Bir: Geçmiş

2K 227 19
                                    

"Californialı olmanın en güzel kısımlarından biri de Noel'de bile dondurma yiyebiliyor olmak galiba."

Daniel'ın aldığı çikolatalı dondurmayı elinden alıp iskeleye yürüdüm. Okyanus bugün dalgalıydı. Hava serindi.

Ama bu beni dondurma almaktan durdurmamıştı.

İskeleye oturup dondurmalarımızı yerken Olivia'nın söylediklerini düşünüyordum. Ona Lacey'i sormak istiyordum. Fakat ortamı gerip, bir şeylerin ters gitmesinden korkuyordum. Her şey mükemmelken, berbat etmekten korkuyordum.

Daniel da bir erkek. Evet, sağol Olivia. İnanılmaz iyi bir arkadaşsın. Sanki SAT kurslarım, tiyatro kulübüm ve toplamaya çalıştığım kredilerim yeterince beni meşgul etmiyormuş gibi erkek arkadaşımın sonunun eskisi gibi olmasından korkarken kendimi buluyordum.

Düşündüklerin ne kadar yanlış farkında mısın? Daniel'dan bahsediyoruz. Rupert'dan değil. Korkuların var diye ikisini de aynı yere koyamazsın.

Rupert'ın sürekli ilgisini üstümde tutmak zorundayken Daniel'da buna hiçbir zaman ihtiyaç duymuyordum. Daniel'a yazdığım kompozisyon konusundan bahsederken bile beni gözünü kırpmadan dinlerken, Rupert sanki öpüşüp, biraz birbirimize dokunmak dışında bir şeyle ilgilenmiyormuş gibi görünmüştü hep.

"Denemek ister misin?"

Beni düşüncelerimden ayıran Daniel'ın uzattığı külahtı.

Önce dondurmaya sonra Daniel'a baktım. Gerçekten benimle o anlamda ilgili değil miydi yoksa Daniel'a has bir şey miydi bu?

Eğilip, dondurmanın külahından akan bir damlayı yakaladım. Beyaz kremayı Olivia'nın görse belki de benimle gurur duymaktan bir plaket yaptıracağı şekilde yalarken gözlerimi Daniel'dan ayırmadım. O beni izlerken sanki ketaminin etkisindeydim. Her şeyi yapabilir, her şeye cesaret edebilirdim. Midemin üstünde hissettiğim gerginlik beni durdurmak yerine göğsüme çarpan kalbimi daha da hızlandırıyordu. Bu hissi uzun süredir tatmamıştım. Naomi ile arkadaş olmayı bıraktığımdan beri çok fazla beni heyecanlandıran, uygun olmayan şeyler yapmıyordum.

Benim için pek bir şey ima etmiyordu fakat Daniel'ın tepkisini merak ediyordum.

Kremayı ağzıma bulaşan yerden parmağımla alıp emdim ve soğukluğu yüzünden biraz inledim. "Hmm, güzelmiş."

Dondurmadan çekildim fakat Daniel hala elini uzatıyordu. Gözleri irileşmiş, ağzı biraz açıktı. Şaşkın görünüyordu. Beni az önce çok büyütülmeyecek bir şey olduğunu sandığım ama ifadesini görünce o kadar da masumane olmadığını düşündüren bir şekilde bakıyordu bana. Gözleri göle vuran güneş gibi parlıyor, yanaklarının üstü belli belirsiz al al olmuştu.

Sertçe yutkunup dondurmayı aldı. Titrekçe iç çektiğini zorlukla duydum. Hiçbir şey söylemeden oturmaya devam ettik.

Ve yaptığım şey için pişman oldum. Rupert ve Daniel birbirinden dünya kadar farklı insanlardı. Kendimi Daniel'ı böyle kullandığım için kötü hissediyordum. Hem bakışları bana kendimi çok iyi hissettirmişti, hem de kötü biriymişim gibi. Tekrar yazın başındaki kız olmuşum gibi.

Diğer yandan... niye diğer erkekler gibi tepki vermediğini anlamıyordum. Bende bir sorun mu vardı? Ortada bana yakın olmaması için hiçbir sebep yoktu. Aksine onu ben, bana temas halinde olması için cesaretlendiriyordum. Neden yine de benden uzak duruyordu?

"Candice?"

Daniel omzumdan beni dürttü. Bacaklarını bağdaş yapmış, ellerini geriye vererek yaslanmıştı. Kafası karışmış görünüyordu. "İyi misin? Daldın."

"İyiyim," dedim çabucak. "Biyoloji sınavını düşünüyordum."

"B+ aldın."

"Sen benim notlarımı mı kontrol ediyorsun?"

"Evet. New York Üniversitesi'ne girmeni istiyorum. Ülkenin bir ucunda kalmanı değil."

Alayla güldüm. "Belki Yale'de başka bir kız bulursun. Zeki, kızıl, iğrenç deri pantolonlar giyen."

Yerinde doğrulup bedenini bana döndürdü. Yüzünde gülümseyip, gülümsememekte karar veremediği bir sırıtma vardı. Endişeli gibiydi. "Ne? Ne kızılı?"

"Bilmiyorum."

Gülüp beni öptü ama bu ilk kez beni rahatlatmadı. Olivia ya inanılmaz insanı manipüle eden biriydi ya da Lacey'i ilk gördüğüm andan beri sevmememin bir nedeni vardı. Kızlar, kızların hislerini az çok hissederdi. Kim akıl olimpiyatları antrenmanına derin v yaka kazakla giderdi? Birini etkilemek istediği oldukça açıktı. Bunun için endişelenmek en aptalca şeydi fakat eskiden bir olayları olduğunu söyleyen Olivia beni--

Daniel omuzlarımı tutup benden ayrıldı. Bir eliyle alt dudağını tutuyordu. "Candice, iyi olduğundan emin misin?"

Biriyle öpüşürken tamamen konsantre olmam gerektiğinin bilinci içinde değildim. Dudağını ısırdığım için üzgündüm ama düşünceleri durdurmak imkansızdı.

"Evet, iyiyim."

"Bugün tuhaf davranıyorsun."

"Üzgünüm."

"Sorun değil. Sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum. Aklın başka yerde gibi." Bir anda ifadesi ciddileşti. "Rupert'la mı ilgili?"

"Hayır, değil." İyice eriyen dondurmama baktım. Daniel elimden alıp kendisininkiyle beraber çöpe attı. Bileğimi elleri sardı. "Candice, ben sadece öpüşüp, film izlemek ya da zaman öldürmek için seninle çıkmıyorum. Hala arkadaşınım. Rupert sik kafalının teki diye sana kızacak değilim."

"Biliyorum. Sorun... benim paronayak olmam. Olivia bana bir şey söyledi."

Olivia dediğim an Daniel gözlerini devirdi. "Neymiş o? Tam da benden hoşlanmaya başladığını düşünüyordum."

Derin bir nefes aldım. Ben de sadece Olivia'nın dedikodu seven ağzı olmasını umuyordum. Lacey ve Daniel haftanın beş gününde saatlerce beraberlerde. Bunu çok uzun süredir biliyordum. Ve asla sorun etmemiştim. Ama Olivia ikisinin bir geçmişi olduğundan bahsettikten sonra Rupert'da yaşadığım aldatılma anksiyetesi yine beni sarmaya başlamıştı.

Daniel'ın böyle bir şeyi asla yapmayacağını bilsem bile kendime olan özgüvensizliğim her şeyi mahvediyordu.

"Lacey ile ne yaşadın?"

Bunu söylememle Daniel'ın endişeli yüz ifadesi yerini sıkıntıya bıraktı. Bana hiçbir şey, yakın arkadaşım, takım ortağım demesini beklerken ensesini kaşıyıp gözlerini kaçırması beni paniğe sokmuştu.

"Olivia mı söyledi sana?"

"Evet."

Kendime çektiğim dizime avuç içini koydu üstüne. "Bak şu an hiçbir önemi yok. Benim aşık olduğum kız sensin. Geçmişte ne old--"

"Ne? Söyle artık."

Alnını, dizime koyduğu eline bastırıp iç çekti. O söylemese bile artık şu an ne olduğunu biliyordum. Hayal edebileceğimden bile daha beterdi.

"Lacey ilk kız arkadaşımdı."

If This Is LoveWhere stories live. Discover now