Yetimhane

21.6K 833 1.3K
                                    

"Ne yaptın, sen Mary?" diye bağırdı, Alya tiz bir sesle.

Ne yapmıştım? Çok önemli bir şey değildi yaptığım. Sadece yetimhanenin en gıcık kızının yemeğine mürekkep dökmüştüm. Ağzı masmavi olmuştu. Komikti.

Tabi kız müdürenin kızı olmasa daha komik olabilirdi.

"Bence harikaydı."dedim yatağın başlığına tünemeden önce. "Cadı olma yolunda ilerliyorum." Gözlerimi kaldırıp onun siyah gözlerine diktim. "Hogwarts mektubum ge-le-cek."

Alya ile Harry Potter delisiydik. Tek farkımız onun bu muhteşem dünyayı çok sevmesi, ama gerçek olduğuna inanmamasıydı.

"Gerçek olsa bile sen kesin Weasley'lerin kayıp kızı çıkardın."

Yerimden kalktım ve ellerimi belime koydum.

"Ne kadar komik! Ben daha çok burunsuzun kızı olmak isterdim." dedim alayla karışık bir sesle.

Alya oturduğu yerde bağdaş kurup elini çenesine dayayarak beni süzdü.

"Dağınık saçlar, yep. Kızıl saç, no." Bana bakıp sırıttı ardından ayağa kalkıp sırtıma şaplak attı. Ben acıyla yüzümü buruştururken o bir kahkaha patlattı.

"Sen anca Voldi'nin hortkuluğu olursun." dedi komik bir sesle. Ona 'he yavrum he' bakışımı atıp aynanın karşısına geçtim.

Saçlarım gerçekten çok dağınıktı. Bu tiple ancak Manyak Bella'nın kızı olurum. Ama kızıllıkta var Bide yeşil gözler tabii.

"Gelsene Mary. Pottermore testi yapalım."

Kendime son kez bakıp Alya'nın yatağına zıpladım. Ayla ile oda arkadaşıydık. Onun babası yaşıyordu ama kimse nerde olduğunu bilmiyordu.

Ona şöyle bir baktım. Siyah düz saçları ve siyah gözleri vardı. Tanıştığımızda bebektik, sanırım. Yani bebekliğimden beri arkadaşız.

"Ne bakıyorsun? Aşık mı oldun. Ah tabi... Benim gibi harika biriyle arkadaş olmak kolay değil. "Ona göz devirip telefonuna baktım.

"İlk ben yapıyorum"dedi ardından teste başladı. O testi yaparken ben de telefonumla oynadım.

"SLYTHERİN " dedi bağırarak. Sonra yatakta zıpladı ve üstüme düştü.

"HEY!" Dedim, onu üzerimden atarken. "Sıra bende!" dedikten sonra telefonunu elinden çektim.

"Slime!'' Müdirenin sert sesi duyulduğunda oflayarak ayağa kalktım ve odanın kapısına dayanmış müdürenin yanına gittim.

"Zeynep'e yaptıklarından dolayı bütün hafta yemeğe gelmeyecek ve bulaşıkları yıkayacaksın."

Ona 'he yavrum he' bakışı attım. Bunlar ana kız Türk'tü. Sayelerinde Türkçe biliyorum çünkü ikisi de Türkçe konuşuyor.

Kapıyı çarpıp çıktığında oflayarak kendimi yatağa attım.

"Bu kadın salak.'' dedim. Kafamı yataktan kaldırmadan gözlerimi Alya'ya çevirdim. Bana ne dedi gibisinden bakıyordu. O Türkçeyi öğrenememişti. Aslında ben de sadece anlıyorum, konuşmakta pek iyi değilim.

"Dedim ya, salak. Aklı sıra bana yemek yedirtmeyecek. Sanki bizim yemek depomuz yok."

Oda gülüp başını iki yana salladı.

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now