Mary dead'nt

2.6K 248 165
                                    

Gözlerimi açmaya çalışsamda başaramadım. Ve bu küçük eylemim göz kaplarımın titremesiyle sınırlı kaldı.

"Uyanıyor, Madam Pomfrey!" diye ciyaklayan bir ses duyduğumda yüzümü buruşturup sesin geldiği yere kolumu attım. Kolumun sert bir şekilde yüzüne gelmesiyle ah diye bir ses çıkardı.

Susun da huzur içinde öleyim. Ölüye de saygı yok yemin ediyorum.

Gerçi ölü değilim ama bu ölü olduğum gerçeğini değiştirmez.

"Tam olarak nasıl oldu, Logan?" diye sordu Snape amcanın şüpheli sesi.

"Çikolatalı sütü içtikten sonra zehirlenmiş olmalı. Ben başta fark etmemiştim..."dedi ayrıntıya girmemeye çalışarak. Ama başaramadı. "Sütüme muz doğr- neyse, en sonunda glık glık diye sesler duyunca kafamı kaldırıp ona bak-"

"Biraz yüzeysel anlat, lütfen."dedi Remus. Az önce ona vurduğumu fark edip gülmemek için yanaklarımın içini ısırdım.

"Tamam. İşte öyle boğulduğunu fark edince donup kaldım. Felç olmuş gibi hareket edemedim. Blasie ve Draco'da o sırada yanımızdan geçiyormuş- ama ben onları da fark edememiştim- Draco, Mary'i fark edip onu Şatoya kadar taşıyıp yardım çağırdı. Ben de biraz durduktan sonra peşinden koştum. Ron ve Harry de o sırada bi sınıftan çıktılar ellerinde iksir malzemeleriyle bir yere gidiyorlardı. Harry Mary'i fark edince donup kaldı sonra Ron'un elindeki kaptan bir bezir alıp Harry'nin ağzına tıktı. Pardon Mary'nin ağzına tıktı." dedi ve nefes almak için duraksadı.

"İki saniye falan sonra McGonnagall ve Madam Pomfrey gelip onu buraya taşıdı. Madam Pomfey diyor ki, burada bir iki hafta kalması gerekiyormuş... Ve Sedef otu iksiri almayı sürdürmesi..."

"Vay canına, beziri düşünmen büyük şansmış."dedi Sirius alçak sesle.

"Slughorn'un eşyalarını bize taşıtması da büyük şanstı," dedi Harry. Sesi çok acayip şekilde ürpermiş çıkıyordu.

"Yemin ederim, içinde zehir olduğunu bilmiyordum!"dedi Caty biranda çıkan ağlamaklı sesiyle. Bir kaç saniyelik sessizliğin ardından,

"Sen benimle gel, Logan." dedi Always man. Ve gittikçe uzaklaşan ayak sesleri oda da yankılandı. Bir şeyler sayıklıyormuş gibi mırıldanıp örtüyü kafama çektim.

"Demek zehir sütteymiş?" dedi Hermione, usulca.

Harry hemen,"evet,"dedi; ona konuşma fırsatı çıktığı için sevinmiş gibiydi.

"Caty götürmü-"

"Mary'e bardağı götürmeden içine bir şey atmış olabilir mi?" diye sordu Draco şüpheyle.

"Belki de," dedi Harry omuz silkerek. Tamam omuz silktiğini görmedim ama hissediyorum. "Ama Caty niye Mary'i zehirlemek istesin ki? Kaç yıllık arkadaşlar."

"Hiçbir fikrim yo- ya da var! Neyse bu çok saçma." diye bir anda yükselen Draco yüzünden nerdeyse yerimde sıçrıyordum.

"Anlat!"diye ciyakladı Sirius. Sesi aynı ana sınıfında yemek isteriz diye bağıran çocuklar gibiydi.

"Şey,"dedi kelimeleri ağzında geveler gibi." Caty'nin babası eskiden ölüm yiyendi. Ama on altı yıl falan önce, baya oldu yani." bir nefes alıp ekledi, "babam ve annem onları kötülerken duymuştum."

Sirius'un abartılı bir şekilde nefesini dışa verdiğini duydum. Sonra hızla aldı ve heyecanla, "bir teorim var!" dedi kafasında ampul yanmış gibi yerinde zıplayarak.

"Bu Caty var ya, intahar etmek için kendi çiklatlı sütüne zehir koymuş. Sonra yalnız ölmiyim diye Mary'nin yanına gitmiş. Ve buuum! Bardaklar karışmış." dedi heyecanla.

İkiz-(HARRY POTTER)-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin