Acıklı yazamadığım ama acıklı olması gereken bölüm

2.7K 216 214
                                    

Medyanın amacını ben de bilmiyorum. Galerimde buldum.

Avizenin ağzından olucaktı ama ne yazık ki Harry Avizeye expeliarmuslayarak elindeki ses kayıt cihazını aldı.

Harry'den

Malikanenin içine girdiğimizde bizi Mrs Malfoy karşıladı.

"Neler oluyor?"dedi kadının soğuk sesi.

"Harry Potter'ı yakaladık!"dedi Greyback törpü gibi bir sesle. "

Greyback beni tuttu, sürükleyip yüzüm ışık alıcak şekilde döndürdü. Bu sırada bana bağlı olan diğer esirlerde dönmek zorunda kaldılar.

"Biliyorum'er yanı şişmiş 'anımefendi, ama o!" dedi Scabior, ince bir sesle. "Eğer biraz daha yakından bakatsanız, yara izini görürsünüz. 'em şu kızı görüyor musunuz? Onunla birlikte dolaşan Bulanık, 'anımefendi. Hiç şüphe yok o, asasını da aldık! İşte, 'anımefendi-"

Narcissa Malfoy'un şişmiş yüzümü incelediğini gördüm. Scabior karaçalı asayı da ona uzattı. Kadın kaşlarını kaldırdı.

"Onları içeri getirin."dedi.

Ben ve diğerleri itilip tekmelenerek geniş taş basamaklardan çıkarıldık ve iki yanda portrelerin dizili olduğu bir koridora götürdüler.

"Beni izleyin," dedi Narcissa, öne düşüp koridora geçerek. "Burda onu tanıyabilecek biri var. Eğer oysa bir tepki verecektir."

Salon, dışarıdaki karanlığın ardından göz kamaştırıcıydı; gözlerim neredeyse kapalı olmasına rağmen odanın geniş boyutlarını seçebildim. Tavandan kristal bir avize sarkıyordu, koyu mor duvarlarda yine portreler vardı. Esirler Kapkaçırıcılar tarafından zorla odaya sokulurken, süslü mermer şöminenin önündeki koltuklardan bir kişi ayağa kalktı.

"Neler oluyor?" Bellatrix Lestrange'nin o tanıdık içinde fışkırmaya hazır bir delilik barındıran sesi geldi kulaklarıma. Artık paniğe kapılıyordum: hiçbir çıkış yolu göremiyordum ve korkum arttıkça Voldemort'un düşüncelerinin önünü kesmek kolaylaşıyordu, hem de yara izim hala yandığı halde.

"Potter'ı yakaladıklarını söylüyorlar," dedi Narcissa'nın soğuk sesi. "Mary, buraya gel."

O an kafamdan vurulmuşa döndüm. Nabzım hızlanmaya ağzım kurumaya başladı. Kısık gözlerim büyük odada Mary'i bulmak için gezinirken yerde yatan birine takıldı gözlerim.

Mary'le hiçbir alakası olmayan bir kız yerde yatıyor, kirden görünmeyen bir Hogwarts formasının içinde adeta kayboluyordu. Elleri ve bacakları incecik görünüyordu. Teni hastalıklı denecek şekilde sararmıştı. Kızda Mary'e ait tek şey saçları gibiydi. Gibiydi, çünkü kızıl saçlar kirden keçeleşmişti ve kirli bir kırmızı rengine dönmüştü.

"Sana kalk, dedi!"diye ciyakladı Bellatrix, Mary- iskelet- Potter'a doğru yürürken.

"Biri bana ses teli yumuşatıcı iksir verebilir mi?" bozuk fülütten çıkan si notası gibi bir ses sorduğunda yüzümü buruşturmama engel olamadım. Sokakta görsem tanımıyıcam kardeşimi.

"Kapa çeneni. Ve kalk yerden." dedi oldukça tanıdık gelen bir ses sinirle. Ona bakmak için gözlerimi Mary'den çektiğimde hayatımın en büyük şoklarından birini yaşamadım.

Biliydim büle olucağını.

Zaten Mary ortadan kaybolduğunda sabahlara kadar boş boş, şoka girmiş gibi duvara bakıp hiçkimseyi dinlemediğinde düzenbaz bir pislik olmadığına inanmamıştım.

Gerizekalı Malfoy.

Seni elime geçirirsem o sarı saçlarının hepsini teker teker yolup, damarlarına saç tellerini bağlıyıp damarların patlayana kadar sıkıcam.

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now