İnekler

5.2K 351 77
                                    

"Hex Sheyzz" karşımdaki kızıl saçlı mavi gözlü kızın eline baktım. El sıkmayı sevmiyorum, niye insanların elini sıkıyım ki! Hem bu aralar fazla mavi göz görmeye başladım. Tabikisi bir benim gözüm etmezlerde neyseee.

"Bende Mary Potter." Bana olan bakışları değişirken gülerek onu izledim.

"Valla mı?" dedi en sonunda. Kafamı sallıyıp yürümeye başladım oda yanımda yürüyordu.

"Bi dakka." diyip saçımdaki tel tokayı çıkarttım.

"Accio asa." Asam süzülerek bana geldiğinde onu havada saçıma soktum.

"Bunu nasıl yapıyorsun?" dedi. Hex. Ona sırıtıp yürümeye devam ettim.

"Şeye gir. Wattpat'a , orda hayatımı anlatan bir hikaye var. Ben yazmıştım kendi biyografimi, otobiyografi miydi ya?"

Şaşkın şaşkın bana baktı ve ağzından şu söz çıktı. Benim için çok anlamlı, harika , mükemmel çok süper kelime. Şimdiye kadar kelime olduğundan haberim olmayan kelime, dünyanın en manalı kelimesi.

"Ha!" Omuz silkip ilerlemeye devam ettim.

"Sen onu boş verde bana şunu söyle. Gökten yeni öğrenci mi yağıyo. Dün bi Malfoy buldum bu günde sen! Ama saol yağ. Kurtardın beni."

"Ben Drumstrang'dan geldim. Aslında üç kişi geldik: ben Caty ve Olivia . Okul bizi buraya postaladı, oraya uygun değilmişiz. Yani başlarda beni uygun buluyorlardı da... Sonradan işler karıştı, yani ben Voldemort'a keloş melez deyince . Yanlış anlama kan takıntım yoktur, voldemort kendini safkan sanıyormuş ya ondan. Gerçi şu an adam ölü ama neyse."

Oha! Benden başkada keleş, melez, burunsuz, voldi diyenler varmış. Mutlu oldum şuan.

"Eeeee şeeey Olivia bana annesinin geçirdiğini söylemişti. Ve dün sen yoktun hatta Caty'i hiç görmedim. Siz gelecekten veya geçmişten gelmediğinize eminsiniz di mi?"

Suratıma tip tip baktı.

Kardeşim niye tip tip bakıyonuz yüzüme!

"Malfoy'ları bilirsin, okuldan atıldım diyememiştir. Zaten bende bugün geldim. Kahvöltada."

"Ne"

Yavaş çekim kaaaahvaaaaltıııııııdaaaaaaaaaaaa
Kaaaaaaaahvaaaaltııııı
İki gündür kaçırdığım kaaaaaahvaaaaaaltııııııı
Uyumayı tercih edip çikolatayla geçiştirdiyim kahvaltı
Dersler yüzünden yiyemediğim omletler, yumurtalar, tostlar, pideler, makarnalar,NUTELLALAR.

"Beni dinliyor MUSUN?" dedi Hex. Ellerini bir aşşağı bir yukarı sallarken. Dinliyor muydum? Biz ne hakkında konuşuyorduk? İnek yavrularıyla aynı sütü içtiğimize göre biz inek yavrularıyla süt kardeşimiyiz? Kafamda yüz binlerce soru.

"Yemeye gitmem lazım. Hadi kendine gel Mary."

Yemek dedi. Bende yemeye gitçeöm. Yemek. Karın gurultusu.

" Hadi gidek! Ben çok açım, bu arada beni Caty'lede tanıştır."

Elini tutup koşmaya başladım. Şu inek konusunu uyumadan önce detaylıca düşünmeliyim.

Büyük salona geldiğimizde nefes nefese kalmıştım. Gryffindor'lar kutlama yapıyordu ve Slytherin'ler üzgün gibiydi. Griffindor masasının önünden geçerken Harry'e ağız oynattım.

Ben daha iyi oynuyom diye, oda bana yaw hehe.

Hex'i sürükliyip Slytherin masasında son günlerde oturduğum tenha köşeye çektim.

"Slyther'din di mi?" Kafasını salladığında karşısına oturdum ve önümdeki dolmalara gömüldüm. Evet Türk yemekleride var artık. Çünkü günde elli tane farklı isimlerle mektup yolladım okul idaresine. Tabi burda ondan varmı bilmiyorumda yolladım işte.

"Eee Caty nerde?" Oda benim gibi dolmaya gömülmüştü.

"Gölör borozdon."

Kafamı sallayıp önümdeki kıymalı böööğrekleri tıkınmaya başladım.

"Naber Hex? Arkadaş kim?" dedi çok şirin bir kız. Ben daha şirinim bi kere.

"Mary Potter"

Kızın gözleri Kocaman açıldı ve yanıma oturdu.

"Hani şu ünlü olan mı? Gazatede okumuştum. Vampire benziyordun. Dedim ki! Bu Hex'le çok iyi anlaşır. Hax'te kızdığı kişilere kendi yaptığı lanetleri atıyo. Sayesinde bir kız yıl boyunca hastane kanadında kalmıştı."

"Haketti ama!" diye homurdandı Hex Caty'nin sözünü keserek.

"Neyse, ama şimdi pek vampire benzemiyorsun. Hayel kırıklığına uğradım açıkçası."

Valla mı

Bende

Bende vampir olmak isterdim.

Caty önümdeki acı soslu makarnayı alırken tek düşündüğüm şuydu.

Bu aralar az yiyorum.

İkiz-(HARRY POTTER)-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin