Alya'yı içeri soktuğumu kimse farkbetmemişti, ettiysede belli etmemişti. Çünkü Alya elini kolunu sallaya sallaya içeri girdi. Gerçi fark etmemeleri normal, sonuçta muggle'lar burayı bir harabe gibi görüyorlar.
Masaya oturup kahvaltı yapmak için malzemeleri önüme çektim. Nutella'ya özlemle bakmam bir şeyi değiştirmediği için o tarafa bakmayıp önüme sarelle çektim.
Burnumu tıkayıp kaşığı çuklataya batırdıktan sonra ağzıma tıktım....
Öğkyböğky kusmuk kusmuk.
Dün yanaklarıma ve alnıma nutella sürüp ölmek isteyen muffin'in şarkısında dans etmiştim. Tam o anda içeri Caty girmiş ve parti yaptığımızı sanıp oda dans etmeye başladı. Ama ben onu nutella sürme bıçağımla kovaladım.
Sanırım deliriyorum.
Hayır delirmiyorum, delirdiğini düşünen insanlar aslında delirmemiş olurlar değil mi?
Ama az önce delirmediğimi söyledim.
Ah, herneyse.
Garip olan şey şuan saçma salak şeyler yapmadığım halde saat beşten sonra keçileri kaçırmam. Bu da çok önemli piskoloji dalındaki delirmelerin 'Mary' türü sanırım.
Sarelleye elimle bir tekme savurup önümdeki patates kızartmalarına yumuldum. Şimde size aşk hikayelerinde olduğu gibi Draco'nun günaydın meleğim deyip yanağımı öptükten sonra yanıma oturduğunu yazabilirdim ama ne yazık ki bu yalan olurdu.
Zaten bu aşk hikayesi değil.
Yemeyimi yedikten sonra salondan çıkıp hararetli hararetli bir şeyler konuşan çok sevgili maydonoz üçlüsünün peşine takıldım.
"Hey Harry,"dedim kolumu omzuna atarak. "Kimden şüpheleniyorsun bakalım? Evet biliyorum şüphelerin şuan'a kadar yüzde yüz tutmadı ama bu neden bu defada tutmayacağı manasına gelsin ki?"
Harry yavaş çekimde bana dönüp sanki bir ağaca bakıyormuş gibi baktı. Ya da bana öyle geldi. Çünkü Harry niye yavaş çekim özelliği kullansın ki?
"Niye birinden şüpheleniyim ki?" diye sordu Harry kaşlarını kaldırarak. Hep birinden şüphelenir, benim bir şüpheye ihtiyacım olduğunda nöye böröndön şöphölönöyöm? Tam bir dangozsun Harry.
"Birinden herhangi bir konuda şüphelenirsen bana söyle. Ayrıca Alya'yı gördün mü? Ya da Draco'yu?"
Artık bahçeye çıkmıştık. Ron ve Hermione de kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Harry onlara bir bakış atıp gözlerini devirdikten sonra tekrar bana döndü.
"En son elinde büyüteçle koridorlard koşturuyordu. Yani bunu yapan Alya'ydı Malfoy değil."
Eyvallah işareti yapıp arkamı döndüm ve saraya pardon şatoya doğru ilerlemeye başladım.
"Dün bıçakla Caty'i kovalamışsın?"diye bağırdı Harry, sorarcasına. Arkama bakmadan ilerlemeye devam ettim.
"Sadece bir yanlış anlaşılma."
🍬🍫🍹
Biliyor musunuz? Bu işi Harry'e bırakıcam galiba. Ben insanlardan şüphelenmek konusunda o kadar iyi değilim.
İksir odasına gittiğimde son gelenlerden biri olduğumu fark edip sırıttım. O kadar da değişmedim sanırım. Yani teknik olarak hiç değişmedim, sadece nutella yiyemiyorum ve bu kafama vuruyo.
"Ah, Mary. Seni küçük sürpriz!" dedi Slughorn gülümseyerek.
Bu adam manyak. Niye bana habire sürpriz demek zorunda?
