Hergün anremanlara katılıyor Sirius'la msjlaşıyordum.
Resmen Sirius Black'le msjlaşıyom.
Ben msjlaşıyom.
Ben
Sadece ben
Ağlayın
Ve bugünde fare kaçırma işlemi yapıcam. Bunun için bir fare kapanı bir peynir ve bir kediye ihtiyacım yok. Çünkü benim yılanım var.
Aslında o kadar caniyim. O adamın yarısın Godric'e yarısını turuncu kediye yediresim var, turuncu kedi çünkü adını söyleyemiyom. Neyse, böyle bir şey yapbıycam çünkü Sirius'u düşünüyorum. Bu planlarımı Sıryüs aklanınca yapıcam.
Gecenin bir vakti Harry'den kaçırdığım görünmezlik Peleriniyle rahat rahat Griffindor ortak salonuna gidiyorum. Az önce Flich'in arkasına kafama şaplak at yazan bir kağıt yapıştırdım. Farketmedi bile.
Ortak salonun önüne geldiğimde Neville'den iyi amaçlar için çaldığım şifre yazan parşomendeki bütün şifreleri okuduktan sonra dobişko deliği açtı ve içeri girdim.
Ortak salonda kimse yoktu. Hemen merdivenden ses çıkarmamaya özen göstererek çıktım. Herkes uyuyordu. Sevgili abimin yüzüne bakıp kıkırdadım. Yorganına sarılmıştı, horluyordu ve ağzından salya akıyordu. Bir ayağı yataktan sarkmıştı. Hemen fotoğrafını çekip ifşalara kaydettim. Evet bunu bütün potterheadler görmeli.
Telefonumu kaldırdım ve hain fareyi aramaya başladım. Aslında bulmak hiçzor değildi. Ron'un yanında yatıyordu. Salak Harry bunu çapulcu haritasında göremiyordu.
Fareyi kaptığım gibi parmağımı ısırmasını umursamadan cebime koydum ve fermuarımı kapattım. Boğulsun!
*
Kahvaltı yapmak için büyük salona girdiğimde herkesin gelecek postasına sarılmış olduğunu gördüm.
Zaten Hogsmeade haftasonunda Harry'i zor sakinleştirmiştik. Sirius'un ana babamın dostu olduğunu görünce resmen çıldırmıştı. Harry ve Ron benim tepki vermememe şaşırsada ben Sirius'un haarika biri olduğunu biliyordum.
Büyük salona adımımı attığımda insanların şüpheci ve kötü bakışlarıyla karşılaştım. Gerçekten mi! O gazatede benim hakkımda bir şey yazmaması gerekiyordu. Yani en son öyleydi.
Hızlıca masama yürüyüp Anna'nın elindeki gelecek postasını çekerek okumaya başladım.
Sirius Black Hogsmeade yakınlarındaki bir muggle kasabasında görüldü.
13 kişiyi tek bir lanette öldüren Sirius Black bir gün önce bir muggle tarafından görüldü. Adı Jake olan muggle'ın dediğine göre bir muggle aleti sayesinde Mary adlı biriyle konuşuyormuş.
Bu kişinin yakın zamanda şüpeli bir şekilde ortaya çıkan kendini Mary Potter olarak tanıtan, Hogwarts'ta üçüncü sınıfta okuyan kız olduğuna ilişkin şüpheler var.
Rita bu konu hakkında şöyle diyor;
Harry Potter'ın bir ikizi olduğunu düşünmüyorum. Bu kız birden ortaya çıkan bir Kim-olduğunu-bilirsin-sen yandaşı olabilir. Hogwarts'taki öğrencilere nasıl biri olduğunu sorduk.
- Bir ikinci sınıfa crucio attığını gördüm.(diyor adını vermek istemeyen bir Gryffindor)
"OHA"
Gözlerimi gazateden kaldırıp Griffindor masasına göz attım. Gerçekten mi!? Yuh yani! Ben mi atıyormuşum affedilmez lanet! Oha yuh çüş yani!
Tekrar gasteye baktım.
- Quiddich takımına girmek için kaptanı tehdit ettiğini gördüm. (diyor başka bir Gryfindor)
-Tatlı bir kız taklidi yapıyor ama bir bakanlık ruh emicisini öldürdü. Buda onun ne kadar kara bir büyücü olabileceğini kanıtlıyor.(diyor Slytherindeki bir öğrenci)
-Asasız büyü yapabiliyor.(diyor bir Ravenclaw)
Bu öğrencilerin söylediklerini dikkate alarak bu kızın Kim-olduğunu-bilirsin-sen tarafından yetiştirildiğini düşünmeye başlayanlar var. En azından ben öyle düşünüyorum. Hakkında daha bir çok yorum var. (sayfa 24) Ayrıca çatalağız olduğu ve zehirli bir yılan beslediği biliniyor.
Yada gerçekten Potter'ın kardeşidir ve onu kıskandığı için Sirius Black'e yardım ediyirda olabilir.
Size tavsiyem bu kızdan uzak durmanız.
Diyor Rita. Daha fazlası için dedikodu kazanı va gelecek postasının bir dahaki sayısına bakabilirsiniz. Eğer Sirius Black'la bir bağlantısı olduğunu düşünüyor ve hakkında bir şeyler biliyorsanız lütfen bizimle bağlantı kurun.
Gazateyi bir kenara fırlatıp. Sinirle salondakileri süzdüm. Herkes beni izliyordu. Harry ve Hermione'nin bunlara inanmadığı belliydi. Ama onun dışında bütün Griffindor şüphe ve sinir karışımı bir ifadeyle bana bakıyorlardı.
"BENDEN BU KADAR NEFRET ETTİĞİNİZİ BİLMİYORDUM! VE SEN OLİVAR WOOD SIRF TAKIMA GİRDİĞİM İÇİN HAKKIMDA KONUŞMANA GEREK YOKTU! EĞER BEN VOLDEMORT'UN YANINDA BÜYÜDÜYSEM ACABA SİZ KİMİN YANINDA BÜYÜDÜNÜZ!? MANYAKLAR. NE İSTİYORSANIZ ONU DÜŞÜNÜN!"
Godric'i saçımdan alıp koluma doladım. Ardında ayaklarımı yere vura vura Huflepuff masasına gidip boş bir yere oturdum çünkü hakkımda bişiyler söylemeyen tek bina oydu.
Yanımda bana tırsmış bakan kkahverengi saçlı kıza gülümsedim.
Ve önüme dönüp milletin değişik bakışlarına aldırmadan önümdeki çorbayı içmeye başladım.
Birara şu böceye ders vermeliyim.
