Die Die Die

3.5K 304 239
                                    

Gözüme vuran ışık nedeniyle elimi gözüme siper edip yattığım yerde doğruldum. Gözlerimi kırpıştırarak etrafa baktığımda bilin bakalım kimi, daha doğruse neyi gördüm?

Matmakinmolar size tanıdık geldi mi? Ya da adları her neyse.

Ayağa kalkıp bir kaç saniye etrafa boş boş baktıktan sonra hopörlörden çıkan sesi duydum.

"Bu taraftan, sıraya lütfen."

Oflayıp üstümdeki beyaz elbiseye ve iki yandan örülmüş saçlarıma baktım. Ardından sanki burda olmam çok normalmiş gibi üstümü silkip şu alışveriş merkezlerinin girişinde içinden geçtiğimiz kapıcık sırasına doğru ilerledim.

Beni yine öldürdün ya nine, sağol. Ya bari uyandığım yerde karşılasaydın. Ayıp denen bir şey var. Ben özel konuksam niye beni sıraya sokuyonuz?

"Ah yavrum, yine karşılaştık." dedi şu geçen sefer karşılaştığım teyze.

Ciddi misiniz? Onun üstünden yıllar geçti.

Kafamı başka yöne çevirip onu duymamış gibi yaptım. Ölülerin arasında olmak hiç hoş değil.

"Mary!"dedi çok tanıdık bir ses. "Hoşgeldin tatlım." arkamı dönüp Morgana'nın sırıtkan yüzüne baktım. Yani şuan pek sırıtmıyo ama dizide owowowowow.

"Bu sefer cidden öldüm mü?" dedim az önce Godric'in ısırdığı yere dokunarak.

Göz devirip kolumu tuttuğu gibi beni çekiştirmeye başladı. Kemikli ellerinin kemikleri battığı için geride kalmamaya dikkat ederek yanında yürüdüm. Bir anda alarmlar ötmeye başladığında Kemikli el durup dikkatle alışveriş merkezlerine girerken içinden geçtiğimiz şeylere baktı.

Manfirinbilmemneler etrafta uçuşuyor izinsiz giriş diye ciyaklıyorlardı. Sanırım beni kast etmiyorlardı çünkü bu tarafa bakan yoktu.

Morgana elimden çekiştirmeye devam ederek manbilmemnelerin olduğu yere doğru ilerlemeye başladı.

"Ne oluyor burda?" diye sordu yüksek bir sesle. Manbilmemneler dönüp bir Morgana'ya bir de bana baktılar.

"İzinsiz giriş."dediler en sonunda ciyaklar gibi. Morgana iç çekip elimi bıraktı.

"Onu anladım da ölen biri nasıl izinsiz girebilir? Aletleriniz bozulmuş olmasın? Susturun şu alarmı!"dedi en sonunda. O öyle diyince bütün alarmlar sustu.

"Kim izinsiz girmiş gösterin bakıyım."dedi.nineciğim sıkılmış gibi.

Maymuna benzer yaratıkların iki tanesi kollarından havaya kaldırmış oldukları birini buraya doğru getirdiler. Kafamı başka tarafa çevirip ortalıkta koşuşturan hayvanlara baktım. Bir siyah köpek sırada bekleyenlerden birine doğru koşup onu ham yaptı.

Demekki hayvanlar burda kalıyo. Kendine zarar verenlere saldırma hakları da var.

Gut.

Biri Mary deyince hayvanlara bakmayı bırakıp şu suçlu bozmasının olduğu yere baktım.

"Aaa,"dedim sakince,"sen de mi öldün Draco?"

Morgana bana sabır çekerek baktıktan sonra manbilmemnelere döndü. "Bırakabilsiniz."dedikten sonra Draco'yu da kolundan tutup bana yaptığı gibi çekiştirmeye başladı.

"Misafir getirmeni isteyen oldu mu?" diye sordu ninecim suçlayıcı bir sesle.

"Ben getirmedim ki."dedim oldukça sakin bir şekilde"kendi gelmiş."

Morgana bana öyle bir baktı ki, kendimi o an dizideki Merlin gibi hissettim. Bir daha saraya varana kadar da konuşmadık zaten.

Sarayın ya da şatonun bahçesine vardığımızda Morgana bizi geçen sefer oturduğumuz çardağa götürdü. Üstünde oturan öğrencileri gördüğünde onları kışkışlayıp oturmamızı söyledi.

İkiz-(HARRY POTTER)-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin