Ay'a kurtadam göndersek

5.3K 373 230
                                    

Güne senle başlamak ne kadar güzel, ilk sana dokunmak, uyandığımda yanı başımda olman falan canım telefonum.

Telefonumu okşamayı bırakıp ayağa kalktım ve üstümü değiştirdim. Bugün salak Snape'in gireceği Ksks vardı. Gitmesem mi ki? Zaten kahvaltıyı kaçırdım, ölmek istiyorum. Evet Snape'ten nefret ediyom. Ajan falan olması umrumda değil, sevgili babacığımı sevmiyo diye Slytherinden bile puan kırıyo. Kafasından aşağı şampuanlı su dökmezsem banada Matilda demesinler yani!

Godric'i saçıma dolayıp koşmaya başladım. Kurt adamları işletçek şimdi bu bize. Ama benim anlamadığım bir şey var. Aritmansi niye zorunlu değil? Bu büyücüler matmaktik kullanmıyo mu?

Sınıfa girdiğimde Snape daha gelmemişti. Sınıfın pis bakışlarını aldırmadan bir Griffindor kızın yanına oturdum. Çünkü bu kız bana ifrit sümüğüymüşüm gibi bakmıyodu. Tabi bide Hermione ve Ron öyle bakmıyodu. Ron'un fikri nasıl değişti bilmiyom ama umrumdada değil zaten. Yaw ben bu Ron'u çok severdim, noldu bana?

Profesör Snape geldiğinde herkes ona şaşkın şaşkın bakıyordu, ben hariç. Hemen sayfa üç yüz doksan dördü açıp arkama yaslandım.

''Hey'' diye fısıldadım yanımdaki kıza doğru. Bana ben mi dercesine baktığında kafamı sallayıp sayfa numarasını gösterdim. Kafasını sallayıp üç yüz doksan dörtü açtığında bu kızı daha önce hiç görmediğimi fark ettim.

"Bu ders on ders on dakika önce başladı Potter. Bu yüzden, Griffindor'dan on puan indiriyorum. Otur."

Kafamı kaldırıp kapıya baktığımda sevgili abiciğimin kapıda dikildiğini gördüm. Abicğim demek alışkanlık oldu, millet üç yaş büyük kardeşine ismiyle hitap eder. Ben gitmiş benden beş dakka önce doğmuş kişiye abi düyom. İşe bak yaw!

Harry hala ayakta dikiliyordu.

''Profesör Lupin nerede?" Sor sen sor, bitir bina puanlarınızı.

"Bugün kendini ders veremiycek kadar rahatsız hissediyormuş." Dedi Snape çarpık bir gülümsemeyle.
"Yanılmıyorsam sana oturmanı söylemiştim değil mi?"

Ama 'Griffindor'un puanlarını bitirmeye meraklı Harry' olduğu yerde kaldı.

"Hayati bir tehlike yok."dedi sanki öyle olsa memnun olurmuş gibi. "Gryffindor'dan beş puan daha düşürüyorum ve bir kez daha yerine oturmanı söylersem elli olucak." Harry ağır ağır yerine gidip oturdu. Snape sınıfa göz gezdirdi.

"Bugünkü konumuz kurtadamlar." Sınıftan itirazlar geldiğinde kocaman sırıttım.

"Harika!" Snape dahil herkes şaşkın şaşkın bana baktı. Snape kendini toparladı.

"Neden Potter?" yanımdaki kızın bana bakan garip bakışlarını hissedebiliyordum. Sanırım kim olduğumu bilmiyordu.

"Çünkü Profesör ben bir şeyi çok merak ediyorum." biraz duraklayıp sınıfa göz gezdirdim.
"Bir Kurtadamı aya yollarsak nolur?" Sınıftan kıkırtılar yükseldiğinde sırıtıp Snape'e baktım.
"Yani bunu deneyen olmamışsa kendimi ısırttırıp aya gidicem. Cevabı bilmeniz gerekir, Profesör Lupin kesin bilirdi çünkü?"

Snape bana pis pis bakıp, beni duymazdan geldi. Niye? Çünkü bilmiyo, cahil koca burun Snape.

"Sayfa üç yüz doksan dört."

Herkes kitabını açtığında sınıfın tam ortasında durup taşa benzeyen siyah gözleriyle bize baktı.

"Hanginiz bana bir kurtadamla gerçek bir kurtun nasıl ayırt edileceğini söyleyecek?"

Herkes hareket etmeden, sessizce durdu. Yani ben ve Hermione dışında. Snape sınıfta şöyle bir göz gezdirdi, en sonunda kendi binasından birine söz vermek daha iyi bir seçenekmiş gibi beni gösterdi.

"Kurtadamlar, böyle insanın tüylü hali gibi bişey ama kurtlar dört ayak üzerinde yürüyen bir köpek türü."

Ellerini çırpıp alayla beni süzdü.

"Daha iyi tarif edemezdim Potter."

Hermione'nin tavana değmek üzere olan elini görmezden gelip masasına oturdu.

"Kurt adamlarla ilgili iki parşomen uzunluğunda ödev."

"Ama Profesör, yarın maçımız var." Dedi Harry.

Snape Harry'nin masasına yaklaşıp tam önünde durdu.

"İyi hatırlattın Potter, " diye tısladı. "Slytherin Quiddich takımındakilere ödev yok!"

Bu haksıslık diye bağırdı arkadan biri. Ama profeeeesör kimseyi takmadan cüppesini uçuşturarak kapıdan çıktı.

Bende çantamı toplayıp sınıftan çıkıcakken biri koluma dokundu. Arkama döndüğümde derste yanına oturduğum kişiyi gürdüm. Elini uzatmış gülümsiyerek bana bakıyordu. Tuhafıma gitmedi değil hani, bu aralar pek gülümsenen bir insan değilim.

"Merhaba, ben Olivia Malfoy."

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now