"GERÇEKTEN Mİ SİRİUS! BUNA İNANAMIYORUM! BİR MUGGLE KÖYÜNDE İNSANA DÖNÜŞMENE DEĞİL, SENLE TELEFONDA KONUŞMAMAMA RAĞMEN NASIL MARY DEDİĞİNE İNANAMIYORUM! HAKKIMDA MİLYONLARCA DEDİKODU ÇIKTI!" Odada volta atmaya devam ettim.
Kahvaltıdan sonra kimsenin yüzüne bakmadan büyük salondan çıkıp bağıran barakaya gelmiştim. Sirius koltukta oturmuş ona patlamamı izliyordu.
"Ben senle hiç konuşmadım ki?" dedim en sonunda yanına oturarak.
Bana dönüp masumca gülümsedi.
"Zaten senle konuşmuyordum. Arkadaşın Alya'yla senin dedikodunu yapıyorduk."
Gözlerim büyüdü ve Sirius'u omuzlarından tutarak sarsmaya başladım.
"Ne dedi hakkımda söyle adam! Yoksa olucaklara karışmam!"
Sirius ellerimi ittirip sırıttı. Ardından koltuğa yayıldı.
''Senin Harry Potter'ın kardeşi olamıycak kadar umursamaz biri olduğunu söyledi. Mesela voldemort sana avada yapmaya kalksa onun burnuyla dalga geçer yada onunla fotoğraf çektirirmişsin. Senin Weasley'lerin kayıp kızı olabileceğini falan söyledi. Ama yetimhanedeyken Voldemort'un kızıyım diye geziyormuşsun."
Kahkaha atan Sirius'a oflayıp telefonumdan Alya'yı aradım.
"İki yıldan sonra, sonunda aklına gelebildim çilek kafa."
"Hehe, kesin intikam almışındır zaten benden.
SAYENDE ADIM VOLDİNİN YANINDA BÜYÜYEN ÇOCUĞA ÇIKTI! MUTLU MUSUN?!"
"Ne bağırıyon yaw! Kulağım patladı. Bahçenin öbür ucundaki Emma bile bana tip tip bakayo. Hem sen değil miydin Voldi'nin kızıyım diye dolaşan?"
Telefonu yüzüne kapatıp telefona dişlerimi geçirdim.
''Bu kadar sinirlencek ne var Mary? Sadece hakkında bi kaç dedikodu çıktı. Merak etme Rita Skeer'ı dövmene yardım edicem."
O böyle diyince sırıttım telefonumu ağzımdan çıkardım. Ve Alya'ya özür mesajı atıp buruşturarak kenara attığım gasteyi açtım. Ve harika çıkmış fotoğrafıma baktım. Kesinlikle e-okul fotoğrafıma benzemiyordu.( ve evet
e-okul'um var.) bu fotoğraf yılan almaya giderken çekilmiş boydan bir fotoğrafımdı ve gayet şirindim. Yanı anlamıyorum. Benim gibi tatlı, şirin, mükemmel, bir kızın hakkında Nasıl böyle konuşuyorlar? Tabii ben insanların yüzüne gülüp arkasından konuşmuyorum.
Fotoğrafımı kesip cebime koydum. Lazım olabilirdi.
"Hey Sirius, hayatında hiç kuaförlük yaptın mı?"
Sirius bana tip tip bakıp hayır der gibi kafasını sağa sola salladı. Omuz silkip uzamış kahküllerimi gösterdim.
"Kahkülüm uzadı ve yara izim görünüyor. Şimdiye kadar kapatıcıyla idare ettim ama neyse işte anladın. Ben gideyim artık yolcu yolunda gerek."
...
Şamarcı söğütten çıktıktan sonra kardeşçiğimi aramaya başladım. En sonunda üçünü Hagrid'in kulübesinde buldum. Oturmuş çay içiyor ve bir şey hakkında konuşuyorlardı. Pencereden bakmayı bırakıp kapıyı açarak içeri girdim.
Ben gelince sustular ve tip tip bana baktılar.
Bende onlara ne bıkıyunuz tip tip bakışı atıp kendimi koltuğa attım.
Hayla bana tip tip bakmaya devam edenlere dil çıkartıp telefonumun kamerasını açtım.
"Evet arkadaşlar, hakkımda çıkan iftiraların üzerinden üç saat geçti. Ve insanlar bana tip tip bakıp duruyo. Benim düşüncemi soran olursa söyleyim, fotoğrafta gerçekten harika çıkmışım ve insanların benden korkması hoşuma kaçmaya başladı. Ehehhehe."
Kamerayı diğerlerine çevirip sırıttım.
"Evet siz ne düşünüyorsunuz Bay Potter, kardeşiniz sandığınız kişinin bir kaç saat önce burunsuz için çalıştığı söylendi?"
Harry kendini toplayıp kameraya tip tip bakmaktan vazgeçti.
"Ben bu suçlamalara inanmıyorum."
''Diyor Bay Potter. Hemen Mary'den şüphelenen Bay Potter'ın en yakın arkadaşı olan Bay Weasley'e çeviriyoruz kameraları. Evet Bay Weasley?"
Ron sadece benden bakışlarını kaçırmakla yetindi.
"Hiç bir şey demiyor Bay Weasley. Bir açıklamada bulunur musunuz Bayan Granger? İzleyicilerimiz merak ediyor. Ve burdan sevgili arkadaşım Alya'ya sesleniyorum. Sen benim biricik dostumun Alya'cım sana kızdığım için özür dilerim. Bunun ne kadar eylenceli olucağını düşünememiştim. Herneyse bildiğiniz bir kuaför ismi varsa lütfen link atın. Tşikkürler. Evet Bayan Granger izleyicilerimizin aklındaki soruyu siz cevapkülar mısınız?"
Hermione biraz düşündü sonra kameraya bakmaya başladı.
"Mary gibi tatlı bir kızı böyle suçlayanları kınıyorum ve onun gerçekten Harry'nin kardeşi olduğunu biliyorum. Yemek ve Unicorn ağşığı bir kızın bunları yapabileceğini nasıl düşünebilirler bilmiyorum."
"Diyor Bayan Granger. Şimdi ona bu konuşma için teşekkür ediyor ve haber merkezindeki Alya'ya bağlanıyorum. Evet Alya?"
"Şuan Mary'nin kaldığı yetimhanedeyim sevgili kameraman arkadaşım. Burası bir muggle yetimhanesi ve hiç kara büyüye rastlamadım. Evet sizden devam edelim."
Alya'nın aramasını kapatıp kamerayı kendime çevirdim.
''Sevgili arkadaşıma teşekkür ediyorum. Evet sayın seyirciler bir purogramın daha sonuna geldik. Haftaya aynı saatte Cadı tv 'de Mary'le Laklak Programı'nda görüşmek üzere. Sırada bir hipograf'tan Nasıl imza alınır adlı programımız var. REKLAMLAR"
Kamerayı kapatıp karşımda bana deliymişim gibi bakan kişilere el salladım.
"O dediğim kanal benim kanalım. İsterseniz izleyebilirsiniz. Neyse. Benden şüphelenmediğinizi bilmek güzel."
