Üçüncü Görev: iki

4.3K 323 282
                                    

"KAHRETSİN!" diye bağırdı Barty. "KOLUMU BOŞUNA MI KESTİM?!"

Sinirden deli gibi bağıran Barty'e sırıttım.

"Biraz öyle oldu sanki... Herhalde lordcuğun geri dönmek istemiyor. Yada senin etinin tadını beğenmemiştir."

Barty, sinirle soluyup yeri tekmeleye tekmeleye karşıma geldi.

"HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN! SENİ KÜÇÜK, PİS MELEZ! SENİN KİRLİ KANIN YÜZÜNDEN CANLANMIYOR EFENDİM!" Kasılmış suratına bakıp sırıtmamı büyüttüm.

"Yoksa Lordcuğun sana söylemedi mi?" dedim sesimi gıcık bir inceliğe getirerek. "O da bir melez, aynıyız. Tek farkımız , benim güzeller güzeli bir premses onunda ağzı burnu dağılmış, ay pardon burnu yoktu." Sinirden gözü kararmış ve yüzü kızarmış Barty bana asasını doğrulttu.

"Crucio!"

Bu güne kadar çektiğim bütün acıların ötesindeydi bu; kemiklerim tutulmuş gibiydi. Gözlerim başımda deli gibi dönüyordu. Sona ermesini istiyordum...her şeyin kararmasını...ölmeyi...

Hayır, bu serçe parmağımı sehpaya vurmamdan daha çok acımıyordu ve ölmekte istemiyordum. Daha çok gencim...

Çığlık attım, haykırdım, küfürler savurdum, Ama en sonunda acım uyuştu ve geriye sadece sızlayan kollarım ve bacaklarım kaldı. Aklıma halay çeken Nutella'lar gelince çığlıklarım kahkahalara dönüştü. Az sonrada aklıma Nutella'ların Dumbledore'un sakalını koparmaya çalıştığı geldi ve kahkaham daha da güçlendi.

"Sen tam bir manyaksın!"dedi Barty.

"Senin kadar olamam."dedim. Kafamdaki, Snape'in şampuan reklamı yaptığı görüntüyü atmaya çalışarak.

En sonunda laneti geri çektiğinde rahatlayıp titreyen bacaklarımı durdurmaya çalıştım. Barty, Kılkuyruğa bir şeyler söyleyip ortadan kaybolduğunda sevgili hain Kıl'a döndüm.

"Hey, Kılkuyrukçum!"diyince bana döndü. "Bana bir röpörtaj vermeye ne dersin? Mesela arkadaşlarına ihanet edince ne hissettin?" Peter kazanın içine baktı ardından Voldi'nin bizi dinleyemeyeceğine karar vermiş olucakki seke seke yanıma geldi.

"Aslında yerlerini söylemiycektim." dedi titrek bir sesle."ama beni öldürücekti... Se-"

"Şu anki durumun ölümden daha mı iyi!"dedim sinirle. "Eğer seni Sirius'a bıraksaydım zaten ölücektin! En azından Voldemort'a karşı gelseydin bir kahraman olarak ölürdün! Herkes sana saygı duyardı. Ama şimdi, herkes senden nefret ediyor ve bir hain olarak anılıyorsun. Azkabandan nasıl kaçtın bilmiyorum ama bence ordan hiç çıkmamalıydın! Zaten birkaç sene sonra ölüceksin! Sana bir şey diyim mi? Bence hiç ölüm yiyen olmamalıydın. Burunsuz birine hizmet etmektense ölürüm daha iyi!"

Bir şey diyecekmiş gibi ağzını açtı ama konuşamadan tam yanına Barty cisimlendi. Elinde küçük bir tüp vardı.

"Bu kan bakanlıktan birine ait." dedi havadan sudan konuşuyormuş gibi.

"Ah, merak etme küçük melez, onu öldürmedim." diyerek omuz silkti ve kazana doğru ilerledi.

"Lanet israfı yapmayı sevmem...bilirsiniz." tam tüpü kazana döküyordu ki Peter onun kolunu tuttu.

"Onun kanını istemişti."dedi beni göstererek. "Buna çok kızacaktır."

"Nerden bilecek ki? Hiçbir kanıt yok... Çekil şurdan Kıl." diyip onu itekledi ve kanı kazana döktü.

İkiz-(HARRY POTTER)-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin