Pis Malfoy

5.5K 360 114
                                    

Son bir saattir şu gıcık, küçük, pis snich'i arıyorum. Ben böyle işleri sevmemki. Yani kaybettiğim çorabın tekini aramak yerine biri farklı diğeri daha farklı çorap giyerim. Arayıcılık hiç bana göre değil, ben Sirius Black kadar sabırlı değilim ne yazık ki! Ama vuruculuk öylemi BAM BAM BAM ! Zten yağmurda yağayo. Şimdi yetimhanede olsak futbol maçı bir ay sonraya ertelenirdi. Bu büyücüler çok salak, gerçekten salak. Mesela birinin ateşoku var. Alırsın ateşokunu çoğaltırsın senin olur. Ne gerek var para harcamaya! Ben bu zekayla buralarda harcanıyorum, benim bu okulun başına geçmem lazım.

Kafamın üstünden geçen buludgerdan son anda kurtulup bana onları atan Fred ve Georg'a görürsünüz siz bakışımı attım.

Dumbledore'la konuşmuştum. Bana ruh emicileri hallediceğini söylemişti, halletti zaten. Mcgonagall'ın patronusu kapıda nöbet tutuyordu.

Slytherin bölümünün yanında parıldayan sarı şeyi gördüğümde süpürgemi ona çevirerek son hızda uçmaya başladım. Harry arkamdan geliyor muydu bilmiyorum, yağmur sesinden hiç bir şey duyulmuyo ki!

Yanımda ilerleyen Harry'i gördüğümde hızımı biraz daha arttırdım. Ama benden büyük olmayan abiciğim daha hızlıydı. Pis .

"VOLDEMORT SANA AŞIKMIŞ!" dedim sesimin yağmurda duyulması için.

Bana dönüp bir dakika boyunca salak salak bakınca onun salaklığından yararlanıp snitch'i kaptım. Kimsenin bağırışlarını duyamıyorum. Sağır oldum galbq.

Yere indiğimde snitch'i ellerimin arasında tutup kanatlarını çektim.

"Seni pis böcek! Kaç saattir seni aradığım hakkında bir fikrin var mı senin!"

Tabiki yok

Sen sus

Etrağfa baktığımda Gryffindor takımının hala mutlu olduğunu ve sevinçten dans ederek Quiddich sahasından çıktıklarını gördüm. Niye tahmin edin.

Çünkü snitch'i kaptığında gelen puan yetmedi.

Banane. Onların sorunu! Ben o kadar uğraşıp bu yağmurda snitch bulayım, ruh emicilerin içeri gelmesini engelliyim, Voldemort'a iftira atayım ama onlar bir Queffle'ı kaleden geçiremesinler! Değişikler.

Söylene söylene soyunma odasına gittim. Ben sahada kendi kendime konuşurken kimse kalmamıştı. Bir insan oğlu insanda durup ben bu kendi kendine konuşan deli kızı bekleyim, bu şimdi burda sabaha kadar konuşur dememiş!

Onlar anca mağlubiyetlerini kutlasınlar! Sanki ben hiç kutlamazmışım gibide beni burda bırakıp gitsinler! Kutlayın siz kutlayın! Ben sizi bi babama şikayet edeyimde görün siz!

Baban kim?

Voldi

Hangi voldi?

Kim-olduğunu-bilirsin-sen!

Bence senin pisikolojin bozuldu

Evet bozuldu

Sürüne sürüne kabine gidip kapıyı kitledim. Yağmuru durdurma büyüsü bulamayan tencereye yazıklar olsun.

Üstüme beyaz, köşesinde uzaylı olan bir kazak giydim. Altımada meşhur siyah taytımı giydim. Sıcak yatağımı ve canım mis gibi ponçik telefonumu düşünerek kapıyı açtım. Ben aheste aheste yürürken birinin beni kolumdan çekip duvara yaslaması ve çığlık atmam bir oldu.

Salak Dreyko boynuma asa dayamış tehditkar bir şekilde bana bakıyordu. Tırsmadım değil hani.

Atma, resmen altına yapıyodun

Tabiki öyle olcak salak! Gryffindor muyum ben!

Bana gri-mavi gözlerle bakmıyordu. Hayır. Bana düz mavi gözlerle bakıyordu, çamur mavisi.

"Arayıcılığı bırakıcaksın!" dedi. Ellerimi tek eliyle yukarda birleştirmiş diğer elindeyse asa tutuyordu.

"Nedenmiş?" dedim tükürür gibi. Vay Canına tükürür gibi konuşabiliyorum.

"Bunu soracak konumda değilsin!" diyip ellerimi biraz daha sıktı, evet o konumda değildim. Tekvando biliyorum desem ayaklarımı oynatamıyorum. Salak Malfoy! Sülük gibi yapıştı resmen!

"Biraz geri çekilsene yağ bunaldım ben! Yada hangi büyüyü yapçaksan yapta gideyim artık! Daha yemek yiycem."

Alayla sırıtıp biraz çekildi ama ayağımı hala oynatamıyorum. Elindeki asaya dikkatlice bakınca elindekinin benim asam olduğunu gördüm.

"Büyü yapsana Malfoy." anlamsızca bana bakınca burunumla asamı gösterdim.

"Yap bakalım bi sersemlet."

Boş gözlerle bir bana bir asaya baktı.

"Sersemlet" hiç bir şey olmadığında haince sırıttım.

"Noldu Malfoy? Sen koftisinde haberimiz mi yok!"

Asayı bir kenara atıp bana pis pis baktı.

"Senin asan bozuk!" dedi geri çekilirken."bir tehdit etcez onu bile yapamıyoz."diye homurdandı. Omuz silkip asamı yerden aldım.

"Aslında senin 'babam bunu duyana kadar bekle.'demen gerekiyordu ama... Neyse."

Kapıya doğru gidip kapıyı açtığımda dibimde bir surat belirdi. Kapıyı geri kapattım.

"Birini tehdit etmeden önce asan yanında mı diye baksan iyi olur Draco."  dedim kapıyı birdaha açmak için hazırlanıken. Kapıyı açıp kapıdaki kıza baktım. Ben kimseyi tanımıyorum herhalde. Evet evet, kitapta adı geçmeyen bi Annabeth'i bide Olivia'yı tanıyorum.

Bana diğeşik diğeşik bakan kızın yanına gittim.

"Teşekkür ederim. Bu arada bana öyle bakmazsan sevinirim. Bide neden teşekkür ettiğimi sorma. İçimden geldi."

Kafasını salladı ve elini uzattı. Kendimi Hogwarts'a yeni gelmiş gibi hissediyorum, herkes kendini tanıtıyo falan!

"Ben Hex Sheyzz "

Güzel isim.

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now