Salazar Slytherine hediye

5.5K 408 43
                                    

Yerimden sessizce kalkıp kimse fark etmeden ortak salondan çıktım.

Akşam olmuştu ve herkes ortak salonda oturuyordu. Zten dışarı çıkmakta yasaktı ama ben tabiki kurallara uymuycam.

Merdivenlerden parmak ucumda çıkarak kimseye yakalanmadım. Zaten ayağımdada unicornlu panduflarım, üstümde unicornlu pijamalarım, kafamdada unıcorn boynuzlu tacım vardı. Bide böyle Nasıl fark edilmediğim garipliği var tabi. Sanırım Slytherin'de bu çok normal.

Griffindor ortak salonunun önüne geldiğimde Cebimdeki telefonu çıkarıp rehberden küçük kardeşi buldum ve aradım. Şimdi Harry Potter'ın numarasını biliyorum diye herkes beni kıskanıyordur tabi... Çatlayın baaa neeee.

-"Ne var Marry? McGonagall'ın ödevini bölmeni gerektirecek kadar önemli olan şey ne?"

-"Şşşş ortak salonunuzun önündeyim. Pelerini, Ron ve Hermione'yi alıp buraya gel." Diye fısıldadım. Şişman kadın uyuyordu.

-"Burda ne işin olduğunu sormıycam. Tamam geliyoz."

Ve telefonumu yüzüme kapattı. Değişik. Bir kaç dakika sonra önümdeki portre açıldı ve içinde görünmez kişiler çıktı.

-"Çıkarın şu pelerini yaw." Pelerini çıkardıklarında bana garip garip bakan üç kafadar gördüm ve tacımı çıkarttım.

-"Ne bakıyorsunuz? Takip edin beni." Tacımın boynuzunun ucunadaki düğmeye basınca ucundan ışık çıkmaya başladı. Onu kafama takıp pelerini üstümüze attım. Ayaklarımız görünüyodu ama yapçak bişey yok.

-"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Hermione.Onları merdivenlere yönlendirip aşağı indirdim.

-"İlk önce mutfağa uğriycaz ordanda sizi Potter karargahında götürücem." Bana şaşkın şaşkın baktıklarında onlara bakmayı kesip meyve portresinin önüne geldim.

-"Evet Hogwarts'ta mutfak var. Ve yine evet Potter karargahıda geçen senenin sonundan beri var." Harry'e döndüm ve kafamla portreyi gösterdim.

-" Armutu gıdıkla."

-"Ne!"

-"Sessiz ol ve armutu gıdıkla." Gözlerini pörtletmekten vazgeçip armutu gıdıkladığında kapı birden açıldı. İçerde yüzlerce ev cini mutfak eşyaları falan vardı. Kısaca ev cini dolu Kocaman bir mutfak.

-"Wenna gelir misin?" İçerden bir cin koşarak yanımıza geldi. Üstünde eski püskü pir kıyafet vardı.

Önümüzde yerlere kadar eğildi.

-"Efendi Mary ne istiyor?" Dedi bana bakarak. Ona cebimden küçük bir hediye paketi çıkartıp verdim.

-"Ben hani senin kankandım? Kankalar birbirlerine efendi demez en fazla efendim der, bende ona neeee diyorum zaten. Neyse bu hediye senin için. Bugün doğum gününya ondan hani."

Ağlamaya başlayıp pijamama yapıştı ve bişeyler mırıldandı.

-"Açsaydın bari." Dedim elindeki kutuyu göstererek. Kutuyu açıp içindeki atkıyı çıkardı.

-"Şey, umarım beğenirsin, ben ördümde." Atkıyı boynuna takıp yine ağlamaya başladı.

-"Wenna çok teşekkür ediyor. Wenna çok beğendi." Falan dedi. Bende gülümseyip yanımdakilere baktım. Onlar daha Şok'tan çıkamamış gibiydiler.

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now