"Bence artık yatmalısın, Mary." Kafamı telefonumun ekranından kaldırıp bakışlarımı bana seslenen Annabeth'e çevirdim.
"Sen yat, son bir kere izleyip yatacağım."
Yemekte profesörler gidince telefonumu çıkartarak herkesle selfie çekilmiştim, daha sonra ortak salonda sonra da yatakhanede sonra onları instagramda paylaştım. Millet görsün sonuçta Hogwarts'a geldim.
Yatakhanede Pansy'le kalacaktım ama o benim bir deli olduğumu ve muggle eşyaları olan bir odada yatmak istemediğini söyledi. Salak Pansy.
Şimdi de yatağımda oturmuş indirdiğim Harry Potter fimlerini izliyordum. Sonuçta ezbere bilmem gerek değil mi? Sırlar Odası'nı bu gece 6. Kere izliyecektim ki Annabeth'in uyarısını hatıladım, ve yatağıma yattım. Annabeth'i sevmiştim iyi birine benziyordu.
**
Sabah kalktığım gibi üstüme cübbemi geçirerek büyük salona indim, çığırtkanı kaçıramazdım! Slytherin masasında Gryffindor'u iyi görebilecek bir yere oturdum. Şansa bakın ki tam zamanında mektuplar geldi.
Çığırtkanı açtıktan sonra herkes gülmeye başladı... Zavallı Ronald. Hemen masadan kalkarak Gryffindor masasına gittim. Harry'nin arkasında duruyordum.
"öhö-öhö" hepsi bana döndü. Yerimde duramıyordum zaten. Cebimden Ron ve Hermione'nin fotoğraflarını çıkardım.
"İmza alabilir miyim?
"Üzgünüm, imza vermiyorum.
"Sana mı dedik! Her şeyi üzerine alma Harry. Her neyse, ben Ron ve Hermione'den imza almaya gelmiştim." Bana uzaydan düşmüşüm gibi baktılar sanırım bu alışıldık değildi.
"Ah peki" Hermione kendini ilk toplayan oldu, ona hemen fotoğrafını uzattım.
"Al bakalım... Fotoğrafımı nereden buldun?" Omuz silktim.
"Ben bulurum." Arkamı dönüp gidecektim ki biri kolumdan tuttu, bunun Ron olduğunu görünce elimdeki diğer fotoğrafı ona verdim. İmzaladı ve geri verdi. Bir teşekkür mırıldanıp hoplaya zıplaya büyük salondan çıktım.
**
Bitki bilim dersindeyim, adam otları için kulaklık taktım. Arkama gelen muhteşem fikirle bir cimlastik minderi midir nedir, onu bulup Neville'nin arkasına koydum, malum bayılacak.
"Çocuklar, Adamotlarını tutup çekiyoruz, ardından saksılara toprak koyup geri dikiyoruz. Kulaklıkları Sakın çıkarmayın adamotu çığlığı öldürücüdür."
Herkes Adamotlarını sökerken ben Neville'i izliyordum o da sökünce saymaya başladım bir andanda parmaklarımı kaldırıp sayıyordum.
"üç"
"iki"
"bir"
Ve Neville bayıldı tamda minderin üstüne! Zafer kazanmış bir edayla yumruğumu kaldırıp indirdim. Ama millet bana yine kötü kötü bakıyordu. Çok yanlış anlaşılıyorum.
-"Neville'e bunu sen mi yaptın."Bana soruyu soran Harry'e döndüm.
-"He ben Yaptım potter . Ya bir şey yapçak olsam altına minder niye koyayım.
-"Mr. Potter, Mrs. Watersen ! Hemen dışarı çıkın!
Arkama bile bakmadan hızlıca dışarı çıktım.Harry' de arkamdan gelmişti.
-"Bir şeye de karışma yarakafa."
-"Sen Neville' e bir şey yapmamış olsaydın karışmazdım."
-"Ben zaten ona bir şey yapmadım çok bilmiş.Size iyilikte yaramıyo , düşüceğini bildiğim için arkasına minder koydum, birdaha koymam ." Kardeşler gibi didişiyoruz ve bu benim Hoşuma kaçıyo. Artık hep Harry'e sataşçam.
&&&
Bitkibilim dersinden bir hafta geçmişti. Bugün Harry'nin Lochart'la cezası vardı. Mrs. Norris' in taşlaşıcağı yerde beklemeye başladım.Yani tam olarak diyil oraya en yakın köşeye saklandım. Bir kedi çığlığı ve olduğum yerden hemen çıkıp taşlaşmış kedinin yanına gittim.
-"Bir ses duyduğuna emin misin Harry?
-"Evet, galiba birini öldürücek!
Sesleri duyduğum gibi kolonun arkasına saklandım, ama sanırı Hermione beni gördü çünkü hala buraya bakıyo. Of
-"şurdan geçem Mary miydi?"
-"O olsa bile onun bunu yapıcak kadar cesur olduğunu düşünmüyorum." Ron' un sesiyle yumruk yaptığım ellerimi sıkmaya başladım.
-"Görürsün sen korkağı!"diye mırıldanıp gelen insanların arasına karıştım.
-"Sıra sizde bulanıklar." Draco 'nun sesiyle bende altın üçlünün duyabileceği bir sesle
-"Sıra Colin'de." Diyerek orayı terk ettim.
&&&
-"Hadi ama Myrtle sadece arkadaş olmak istiyorum"
-"Kim mız mız Myrtle 'la arkadaş olmak ister ki ıhm ıhm sende benle dalga geçeceksin biliyorum. Ağğğğğğaaa." Ve yine tuvalete daldı, ama gerçekten Mrytle' la arkadaş olmak istiyorum,ama bir türlü inanmıyor..
-"Hadi ama Myrtle senle arkadaş olucam her gün gelirim konuşuruz." Tuvalletten yine fırladı.
-"Her gün geleceğine söz ver."
-"Her gün geliceğime söz veriyorum. Kanka mıyız?
-"Kankayız!
- "O zaman bir selfie ." Ve Myrtle'la da fotoğrafım oldu . Koleksiyonum bayağı gelişiyo yaww.
-"Benim şimdi derse gitmem lazım yarın görüşürüz tamaam mı?"
-"Yarın gelirken patlamalı pişti de getir." Dedi . Kafamı sallıyarak derse gittim.
