-"Olmuyo bunla büyü yapamıyorum."
dedi Harry. Remus dehşet içinde bir asaya birde bana baktı.
-"Ver bide ben deniyim." dedi Remus ve asamı alıp sallamaya başladı. Ama tık yok. Hiç bir şey olmadı.
-"Al Mary sen yap bide." asamı elinden aldım ve pasta çağırdım. Bir kaç saniye sonra camdan süzülerek giren pasta tam kafamın üstünde durup kafama düştü.
Buna gülmeleri gerekiyordu ama kimse gülmedi. Ne var yani belki asam sadece bana çalışıyordur.
Kafamdaki pastaları yalamaya başladım.
-"Aklapakla." Remus'un yaptığı büyüyle yüzüm aniden düştü. Yiycektim ben o pastağyı yağ!
-"Şurda ciddi bir şey konuşuyoruz, Mary."dedi sevgili vaftiz babam.
Asamı tekrar eline alıp döndürmeye başladı. Yüzünden bir tehşis koyduğu anlaşılıyordu.
Eline bir tüy kalem alıp bana uzattı. Ona anlamsız anlamsız baktım.
-"Bu tüyle büyü yapmayı dene."
Yok artık yani okadarda değil.
Tüy kalemi elime alıp salladım.
-"Agumenti!" Harry'nin başına dökülen suyla gözlerim gocaman oldu.
Remus düşünceli düşünceli bana bakıyordu. Harry'se inanamıyormuş gibiydi.
-"Sihir bakanlığının senden haberi olmadığını düşünmüştüm ama durum çok farklı." derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.
-"Bu gerçek bir asa değil Mary. Bu sadece bir çubuk. Sen her şeye sihrini aktarabilirsin. Bu yüzden biz senin asanı kullanamıyoruz. Sihir bakanlığı yaptığın sihirlerden habersiz çünkü eşyalarla yapılan sihirleri algılayamıyorlar."
Ayağa kalkıp yerimde tepinmeye başladım. Bir yandanda çığlık atıyordum.
-"ÇOK HARIKAYIM YAW!"
Çığlık atmayı bırakıp bana değişik değişik bakan Remus ve Harry'e döndüm.
-"Büyük bir gücün var. Bu Voldemort'un kulağına gitmemeli. Bu yüzden bu sözde asayı kullanıcaksın."
Elime tutuşturduğu asayı elime alıp öptüm.
-"Canım asam, seviyorum seni."
Asamı cebime koyup aklıma gelen fikirle Remus'a sırıttım.
-"Eğer beni tekwandoya göndörmesseniz kendi ayaklarımla voldiye giderim."
Harry bana sen salaksın bakışı attı.
-"Bu işler şakaya gelmez Mary!" dedi Hary. Omuz silkip kendimi yere bıraktım.
-"Şaka yaptığımı kim söyledi? Ama şuanda voldemort ortalarda yok. Yani sizde adamı hemen hayata döndürdünüz."
-"Tamam Mary gidebilirsin."
Oflayıp ayağa kalktım.
-"Biliyordum göndermiyiceğini! Iki spor bilmem fana mıyd- Ne dedin sen?!"
Remus gülümsiyerek ayağa kalktı.
-"Gidebilirsin dedim."
Ellerimi çırparak Remus'un üstüne atladım.
-"Canım vaftiz babaaaaam. Maymun iştahlılık yapmıyıcağıma ve tekwandoyu bırakmıyıcağıma Mary sözü veriyorum."
Remus'tan ayrılıp Sirius'un yanına gidip kulağına bağırdım.
-"Vatana millete hayırlı olsun."
Harry bana bende gitmek istiyorum bakışı attı. Bende ona geel bakışı attım. Kafasını salladı.
-"Bu arada asa, büyü falan demişken , siz geldikten hemen sonra bir baykuş Harry'nin adına mektup getirdi."
Sehpanın üstündeki zarfı alıp Harry'e verdi. Hary benim meraklı bakışlarım eşliyinde mektubu açarak okumaya başladı.
-"Sayın Mr Harry Potter
Bu akşam saat dokuza çeyrek kala Mr Marjoria Dursley'in şişirilme ve balina olma olayını hallettiğimizi bildirmek isteriz. Büyü kazalarını düzeltme dairesin'in iki üyesi bir kaç saat önce Privet Drive'a gönderildi. Miss Dursley'in havası indirildi ve hafızası değiştirildi. Olayı hiç hatırlamıyor. Böylece mesele kapandı, kimsede zarar görmedi. Mr ve Mrs Dursley, noel ve paskalya tatilini Hogwartsta geçirmen kaydıyla gelecek yaz sizi almaya hazırlar.
Saygılarla, Sihir Bakanı Cornelius Fudge.
