Nutellalı cips

4.8K 399 65
                                    

Aradan bir gün geçmişti ve çoğu kişi benden uzak duruyordu. Çokta fifi . Hatta böyle daha güzel, derslerde sırama yayılıyom sonra millet benden tırstığı için her şeyi yiyebiliyom.

Şimdide sevgili vaftiz babacığımın yanına gidiyorum. Uzun zamandır ziyaretine gitmedim sonuçta. Bide bir an önce şu Tonks'la tanışsın istiyom, hem vaftiz kardeşim hamde vaftiz yeğenim olcak. Her yerden vaftiz çıkıyo. Seviyim şu vaftizleri.

Profesör Lupin yazan kapıya geldiğimde kapıyı tıklatmadan içeri girdim. Remus oturmuş şu değişik yaratıkları inceliyordu. Beni görünce gülümseyip yanını gösterdi.

"Nasılmış benim en sevdiğim Profum ?"

İyiyim dercesine kafa oynattı. Yaw adam hint dizisi izleye izleye Hintli gibi oldu.

"Sen iyimisin Mary?" diyip bana döndü. Çok yorgun görünüyordu. Bu hafta dolunay sanırım.

"Sürünüp gidiyoruz işte." diyip odanın köşesindeki eşyalarla oynamaya başladım. "Ben şey diycektim, şey, bana Patronus öğretir misin? Yani ben zaten yapmasını biliyorumda, büssürü mutlu anım var işte, bilirsin ben hep mutluyumdur."

Bana ha ha tabi tabi, bakışları attı.

''Harry o haberler çıktığından beri iyi olmadığını söyledi. Biz senin iyi biri olduğunu biliyoruz Mary. Zaten kim olduğunu sana söyleyen bendim. Kendini boşuna üzme."

Asamı elime alıp çok ilginç bir şeymiş gibi asamın her milimetresini inceledim. Tamam biraz üzülmüş olabilirim, biraz, azcık. Kimi kandırıyorum, insanların benden korkmasnı ve yalnız kalmamdan nefret ediyorum. Tamam bunu dışarı vurmuyo olabilirim.

"Yoo onları kim takar, hem Rita skeeer'da kimmiş? Hah ben mi üzülücem? Neyse ben Patronus yapmayı öğrenmek istiyorum, napmalıyım?"

Ellerini çırparak ayağı kalktı.

" Tamam, öğreticem. Yalnız şu aralar çok yorgunum, ben şurda otururken sen yapmayı dene. Zaten Nasıl yapılacağını biliyorsun diyil mi?"

Kafamı sallayıp asamı hazır konuma getirdim. Remus'ta oturmuş cebimden koltuğa düşen telefonuma bakıyordu.

Mutlu şeyler düşünsene.

Sende yani, konuşçak birine ihtiyacım olduğunda yoksun. Yalnız kalmak isteyincede hoppala! İçime dalıyon.

Ben bana en fazla ihtiyaç duyduğun anda gelirim. Şaka şaka.

Neyse.

Potter olduğumu öğrendiğim anı düşündüm. Yani Potterhead'likten Potterkardeşliğe yükseldim. Sizde uslu bir Potterhead olursanız belki Hogwarts'ı bile görebilirsiniz.

"Expecto Patronum!" Asamdan hiç bir şey çıkmadı. Daha doğrusu sahte asamdan.

Remus dün çekip YouTube'a attığım videoları izlediği için hiçbir şey fark etmedi. Link'ine yorumlardan ulaşamazsınız. Çünkü link yollamayı bilmiom.

Bu seferde nutellayı düşündüm, iç sesim olan Nutellayı değil hayır, yediğim Nutella'yı düşündüm.

"EXPECTO PATRONUM! " asamın ucundan gümüş bir bulut gibi bir şey çıktığında Remus kulaklarını ovuşturarak bana döndü.

"Lütfen bağırma Lily, bağırınca büyünün gücü artmıyor. Biliyorsun değil mi?"

Kafamı sallayıp tekrar büyüyü yapıcaktım. Ama aklıma bir şey geldi.

"Bana Lily mi dedin?" Remus kafasına şaplak atıp iç çekti.

" Lily'le Patronus için gurup olmuştuk. Oda aynı senin gibi bağırıyordu...bide onun kopyası gibisin...dejavu oldum. Neyse zaten ikinci adında Lily, hadi çalışmaya devam et. Eğer bugün başarırsan sana yeni çıkan Nutella'lı cipslerden alıcqm."

Bak şimdi ağzım sulandı işte. Nutellq'lı cips. Mütüş.

"Expecto Patronum!'' Asamdan çıkan gümüşi maralla çığlık atıp yerimde tepinmeye başladım.

"Çok harikayım! Sahte bir asayla bunu yapabiliyorsam, kim bilir gerçek asayla ne yaparım! Düşünseneeeeeee..."

"Kendini övceğine Muggle bilimlerine yetişmen gerekmiyor mu şenin?"

Niye aldıysam Muggle bilimlerini? Salağım ben valla salak. Kendime inanamıyorum. Zaten muggle'lar hakkında yeterince çok şey bilmiyorum! Bide gi-

Geç kalıcaksın.

Odadan fırladığım gibi birinci kata koşturup sınıfa balıklama daldım. Zaten muggle bilimlerine gelen öğrenciler sayılıydı, bu yüzden en ön ortaya geçtim. Hani ineklerin oturduğu. Hah işte oraya,

"Evet çocoklar, bugün size gerçekten çok ilginç aletler getirdim, mesela bunun ne olduğunu bileniniz var mı bakalım."

Elindeki düzleştiriciyi havaya kaldırıp salladı. Aman ne kadar ilginç bir alet. Eskiden her sabah kullanırdımda , yaşlandık artık.

Elimi cevabı bilen Hermione misali salladım.

"Evet Mrs Potter?"

"Bir saç düzleştirici. Alıyosunuz prize takıyorsunuz sonrada saçınızı düzleştiriyorsunuz."

"Slytherin'e on puan. Evet, bunu bilen var mı?"

Zaten benden başka bilen hiç olmuyordu. Elindeki telefona bakıp sırıttım. Bu ders çok sıkıcı olabilirdi ama olsundu. Mary iş başındayken kimse sıkılmaz.

"Profesör, o bir telefon. Acaba bizim sınıfın sayısında çoğalta bilir misiniz? Bu muggle'ların en sevdikleri alettirde, bence herkes yakından incelemeli. Ben öğretebilirm. "

Slk Profesör herkese bir tane telefon verdip yerine oturduğunda. Ders anlatma yerine geçtim, çoğu öğrenci benden korkuyordu. Yiycez sanki!

"Evet, gördüğünüz gibi şurasında bir düğme var. Oraya basarak açın ondan sonra ne haliniz varsa görün. Pardon öyle demiycektim. İşte şurdan oyun filim falan indirebilirsiniz. Bence bu ders herkes telefonu incelesin."

Yerime geçip yeni çektiğim videoları YouTube'a koydum.
Çok ünlü bir youtuber olduğumu bilmeyen bar mı? Eminim yoktur. Bide wattpat'a girip hikaye falan okudum. Ders gayet sıkıcısız geçti.

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now