Muşmula

5.5K 440 23
                                    

Harry'e her şeyi anlattım, olanlara anlam veremesede bunu Hermione'ye sormamı söyledi

-" Harry aşağı gelin!"

Harry ve Sirius'a baktım.

-"Hadi aşşağı inelim. Sende gel Fırtık."

Onlara bakmadan kapıyı açıp aşşağı indim.

Marge kaşlarını çatmış pis pis bana bakıyordu.

-"Bu kim Vernon?!"

Marge'a sırıttarak arkamdan gelen köpeğin önünde dikildim.

-"Ben, Mary Lily Potter teyzem ve eniştemi ziyarete geldim... Bilirsiniz, akraba ziyareti. Sizin yaptığınızdan."

Gidip koltuğa oturdum yanımdanda Sirius geliyordu.

-"Bu Potter'da nerden çıktı Vernon! Gelen geçenin kalabileceği bir barınak değil burası!"

Dişlerimi gıcırdatarak yumruklarımı sıktım.

-"Gelen geçenin kalabileceği bir barınak değilse sizin burda ne işiniz var?! Şuan aynı durumdayız. Bende ziyarete geldim sizde ziyarete geldiniz. İnsan biraz nazik olur!"

Koca kollarını belinde birleştirdi.

-"Nazik falan olmam! Bıktım siz Potter'lardan."

Sırıtarak ayağı kalktım.

-"Insan kibar olur dedim zaten. Sizden bir beklentim yok tabii."

Kapıyı çarparak dışarı çıktım. Kusursuz şekilde kesilen çimlerin üzerine yattım.

-''Boktom soz Pottor'lordan. Boroso boronak doğel! Lahana suratlı turşu beyinli kadın işte nolcak! O gelsin ama ben gelmiyim! Oh ne ala memleket, göstercem ama ben ona. Durmam için yalvarcak. O dana muşmula surat görcek gününü!"

Yerde yatarak  çimleri yoluyordum. Sirius'ta beni anlamaya çalışıyordu. Çünkü sesim maymun gibi cırtlak çıkmıştı. Kararımı verdim. Böcek kusturcam ben bu kadına!

Ayağa kalkıp ucuna hortum bağlı olan çeşmeyi açarak havaya tuttum, sırılsıklam olana kadar orda öylece kaldım. Sirius'ta Yanımda ıslanıyordu.

Ayak sesleri duyduğumda arkamı döndüm. Harry bana doğru geliyordu, hortumu Harry'e doğrultarak onu baştan aşşağı ıslattım. Sırılsıllam olmuştu ve üzerinden su damlıyordu. Onun bu haline kahkaha atıp Sirius'u da ıslattım. Köpecik bana doğru koşup elimdeki hortumu yakalayara Harry'nin önüne attı.

O bunu yapınca boş boş bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştım, Üstüme boşalan suyla kendime gelip çığlık ve kahkahalarla kaçmaya başladım. Daha fazla kaçamıycağımı anlıyınca kendimi yere attım.

Yanımda bir kıpırdanma hissedince sudan çıkmış balık olan Harry' döndüm.

-"Harry" dedim hülyalı hülyalı.

-"Hı." Ona ciddi ciddi baktım. Ben ciddileşince oda ciddileşti.

-"Ben acıktım." Dedim gayet ciddi bir sesle.

Göz devirerek bana baktı.

-"Gerçekten mi?!" İç çekerek gökyüzüne baktı.

-"Ruh halin ne çabuk değişiyor. Demin Marge'a bağırıyordun buraya gelip bir baktım suyla oynuyorsun, şimdide acıktım diyorsun."

Omuz silktim.

-"Ağnı yaşa! Eğer kavga etmen gerekiyorsa kavga et ve sinirli ruh halini orda bırak. Yoksa mutlu olamazsın."

Ayağa kalkıp asamı elime aldım. Kullansam nolur ki? Şimdiye kadar atılmadıysam şimdide atılmam heralde.

Asamı kendime doğrultup bir Büyü mırıldanarak üstümü kuruttum.

-"Mary! Şunu yapma, ya bakanlık fark ederse!"

Omuz silktim.

-"Dedim ya , ağnı yaşa! Niyse gel fırtık."

Sulu köpek bana doğru koşarken bende Harry'e son bir bakış attım.

-"Senide kurutmamı ister misin? Yoksa içerde Mrs Muşmula'nın dır dırını mi çekçeksin?"

Bana baygın baygın bakarken yüz ifadesi bir anda değişti. Şimdi gülmemek için kendini zorluyordu ama pek başarılı olduğu söylenemezdi.

-"Muşmula surat?"

Sırıtarak üstünü kuruttum.

-"Evet, Muşmula!"

Hoplaya zıplaya içeri girdim. Şu muşmulanın şişeceği günü heyecanla bekliyorum.

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now