Hep kalbimizde yaşıycan!

4.6K 435 87
                                    

Kardeşimin dinlediği iğrenç müzik eşliğinde yazılmıştır.

...

Bütün muzlar görüş açımdan çıktığında karşımdaki kızları inceleme fırsatı buldum. Bu kızlar bana fazlasıyla tanıdık geliyordu. Ama garip olan birbirlerinin tıpkılarının aynısılardı. Ve ikisinde yanındaki kim bilmiyordu. Yani ben bakışlarından böyle anlamıştım.

"Siz kimsiniz?" dedi soldaki çilsiz olan. İkisinde kızıldı ve yeşil gözlülerdi ama biri çilli biri çilsizdi.

Sırıtıp bayan çilsizdi döndüm.

"Biz sizi kaçırmış nutella yiyenleriz! Hemen bize Dumbledore'un yeni planını söyleyin!"

Caty kahkahalarla gülüyordu. Ve muz yiyordu, bi ara muz boğazına kaçtı. Kız boğuluyordu ama hala gülüyordu.

Kimin kanqası

"Kendini mi kopyaladın kanqa?" dedi hala gülerken.

Bir karşımdaki kızlara bide aynadaki kendime baktım. Harika! Bende onların bana nerden tanıdık geldiklerini düşünüyordum.

Karşımdaki çilsizin bize tip tip baktığını çillisinde gülmemek için yanaklarını ısırdığını fark edince onlara muz attım.

"Muz yiyin... Bizde bol bol var."

Caty gülmeyi kesip bana naptığını sanıyorsun mal bakışı atınca kendi yiyiceğim muzu geri yere bıraktım.

"Eeee, insan bir kendini tanıtır. Mekanımızı basıyorsunuz, bana benziyorsunuz ve kendinizi tanıtmıyorsunuz. Cık cık cık"

"Lily Evans"dedi çilsiz olan.

Benim, Caty'nin ve çillinin gözleri kovaman olduğunda ben ve çilli aynı anda anacuğumun üstüne atladık.

"Anne!"
"Babanne!"

Aynı anda söylediğimiz şeyle üçümüzde birbirimize tip tip baktık.

"Hala?" dedi Lily Luna olduğunu anladığım zeki kız. Kızlar halalarına benzer diye boşuna dememişler yani!

"Bütün kızılları topladın Mary." dedi Caty. "Bu büyünün yan etkileri olduğunu bilmiyordum."

Sırıtıp kızıllara döndüm.

"Ben hiç bir şey anlamadım." dedi annem masum köylü gibi.

"O zaman anlatıyım. Şimdi sen gelecektesin yanındaki çok sevgili yeğenim ve senin torunun oluyor. Bende senin kızınım. Pek önemli bişey yok yani, heh bide arkamdaki şahısta sevgili kanqacım  Caty."

"Şaka yapıyor olmalısınız! Torunumla aynı yaşta kızımın zamanındayım! Sorması ayıp büyük benle konuşabilir miyim?" dediğinde yüzümü ifadesiz tutmaya çalıştım ama daha çok acı çeken bir orangutana benzediğimi tahmin edebiliyorum.

"Şey...ımmm konuşamazsın çünkü... Şey siz siz iştesiniz evet iştesiniz."

"Hımm tamam." dedi Annem. Anne demek gerçekten garibime gidiyo. Şimdiye kadar ondan fazla dememişimdir.

"Neyse, siz onu boşverinde sana gelecekle ilgili hayati önem taşıyan bir soru sorucam Lily. Ama bu soru çok önemli, cevap verebilecek misin?"

Yeğenciğerim bana olumlu anlamda kafa salladığında yüzümü çok ciddi bir ifadeye sokup arkama yaslandım.

"Nutella üretimi hala yapılıyo mu?"

Anneciğim bu çocuğun babası kim bakışları atarken yeğenim sırıtıp kafasını salladı.

"Evet. Hatta sırf Nutellalar için ayrılmış bir odan var, içeriye kimseyi sokmuyorsun. "

Annemin bakışlarını aldırmadan sırıttım.

"Babam görse duygulanırdı yani."

"Baban kim?" diye sordu anneciğim elli saat önce sorması gereken soruyu.

"Oğluna sor istersen." diyip abijimi görüntülü arayıp telefonumu annemin eline tutuşturdum.

"Ne var Mary? Yine yemeye mi gelcen?" Diyen Harry'e göz devirdim. Lahmacun varken oradaki yemekleri napiyim?

Annem telefona şok olmuş şekilde bakıyordu.

"James!" diye mırıldanıp kendinden geçti. Telefonumu alıp Harry'e baktım. Oysa noluyo yaw?diyo gibiydi.

"Harry, hemen buraya gel! Annemi ve senin kızını yani yeğenimi yanlışlıkla bu zamana çağırdım. Anneciğimde seni görünce şok geçirip bayıldı."

Harry o kadar para verip aldığım telefonu fırlattı ve şömineye koştu. Hayla görüyordumda bu adresi Nasıl bulucak? Neyse o seçilmiş jojuk. Bulur o.

Luna'nın ayıltmaya çalıştığı annemin yanına gidip cebimden Nutella çıkardım. Evet ya, cebimde Nutella taşıyor.

Nutella'nın kapağını açıp annemin burnuna tuttum. Annem bir anda zıplayınca zafer işareti yapıp kapıdan içeri dalan Harry'e baktım.

Bir bana bir anneme bir yeğenciğime birde Caty'e bakıyordu.

"Sakin ol abijim benim çok sevgili annem torunuyla ve çocuklarıyla tanıştı. Babacığımızın James Potter olduğunu öğrendi. Şok geçirmesi gayet doğal. Doğal olmayan senin buraya adresi bilmeden gelmen."

Abijiğim beni Caty'nin yanına çekti sonra kızıl kafaların önünde durup hangisi annem diye bakmaya başladı. Öne çıkıp yanında durdum ve çilliyi gösterdim.

"O Lily Luna Potter, sevgili kızın. Oda sevgili anneciğimiz Lily Evans aslında oda Potter'da neyse."

Abijiğim hemen gidip anneme sarıldığında anneciğim hala şoktan çıkamamıştı, ama oda kollarını Harry'e doladı. Harry ağlarken ben mutluydum. Yani insan ölmüş annesini her gördüğünde ağlamamalı bence.

"Çok ayıp Harry. İnsan bir kızının yüzüne bakar. Baksana yeğenciğime oda babanesini ilk defa görüyo ama en azından bana selam verdi."

Galiba büyük pot kırmıştım çünkü anneciğim Harry'den ayrılıp odada volta atmaya başladı.

"Oğlum ve kızım ayrı yaşıyor, torunum beni ilk defa görüyor ve adı Lily. Üçünüzde ağlıycak gibi bakıyorsunuz... Ben öldüm mü?"

Evet çok büyük bir pot kırmıştım ve şuan tek istediğim anneme sarılmak ve o pis fareye güvenmemesini söylemekti. Bide ağlamak istiyorum, tamam biraz odun bir insan olabilirim ama benim de duygularım var.

"Şeeey aslında ölmedin."dedim gergin gergin."hep kalbimizde yaşıycan!" Herkes bana tip tip baktığında anneme sarılıp ağlamaya başladım.

"Canım annem! Seni çok seviyom. Keşke senin yerine ben ölseydim!" Annem şaşkın şaşkın kafamı okşuyordu. Eeee anne olduğunu öğrenmek kolay değildi yani.

Artık yirmi oy gelmeden yazamıycam. Çünkü bu sene bazı sınavlarım var ve onlara hazırlanıyorum. Çok fazla vakit ayıramıycam.

Bu arada sevgili Harry'ciğimizin doğum gününü kutluyorum.

İkiz-(HARRY POTTER)-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin