Uykum Var

3K 252 214
                                    

"WHAT A FOX SAY?"diye bağıran sevgili alarmımın çalmasıyla yattığım yerde sola dönüp örtüyü üzerime çektim. Acaba bu şarkıyı seçerkenki amacım neydi?

"Kapat şunu!" diye bağırdı Caty yan yataktan. Yastığını kafasına bastırmış uyumaya çalışıyordu. Elimi komidine doğru uzatıp uyku sersemi bir şekilde telefonun her yerini mıncıkladım. Alarm en sonunda kapandığında sabahın köründe olan sihir tarihi dersine lanet okusamda Hogwarts'ta olmanın buna deyeceğini düşündüm.

Tabiki deyecek. Hogwarts bu, boru değil ya?

Gözlerimi ovuşturup yatakta oturur pozisyona geldim. Kuş yuvasına dönmüş saçlarımı yüzümden çekip bir kaç saniye boyunca gözlerimi duvara dikerek hayatı sorguladım.

Caty'se tekrar horlamaya başlamıştı bile. Dün sabahın dördünde gelip ışığı açtığında kıyameti koparmıştım. O bana pijama partisi yaptıkları hakkında bir şey gevelerken ben uykumu böldüğü için ona bağırıp kafasına elime gelen şeyleri atmakla meşguldüm.

İnsan bari ışığı açmaz, ayıp.

Yataktan kalkıp üstüme formamı giydim. Ardından uzaydan düşmüşe benzeyen saçlarımı aldığım balerin tarağıyla taramaya çalıştım ki tarağın dişleri saçlarımda kaldı.

Gözlerimi devirip tarağı yere attıktan sonra saçımı silkeleyip saçımda kalan pilastik parçalarını yere düşürdüm.

Ya bu büyücüler her şeye bir büyü bulur, bi saç açma büyüsü bulamazlar.

Slklr

Caty'nin tarağını çalıp saçlarımı koparırcasına taradıktan sonra ağlayan saçlarımla ve içi boş olan çantamla odayı terk ettim.

Görende sancak Sharlock Holmes olay yerinden ayrılıyo.

Merdivenlerden hızlıca inip daha kimsenin kalkıp inmeye tenezzül etmediği ortak salona bir kaç saniye boyunca baktım. Acaba tatilde benim mi haberim yok? Yok, tatiller benden sorulur.

Büyük salona tek başıma gitmek zor geldiğinden önüme gelen kırmızı saç tutamlarını kulağımın arkasına sıkıştırıp erkekler yatakhanesine yöneldim. Aslında Salazar dedenin kimseye güvenmeyip erkekler yatakhanesine kız sokmamasını beklerdim ama o o aralar basilksle meşgul olup bunları yapmayı unuttu herhalde.

Merdivenlerden koşarak çıkıp sessiz olmaya çalışarak Draco'nun yattığı odaya girdiğimde hiç hoş olmayan bir şeyle karşılaştım.

Aslında o kadarda değil, yani benim odam da böyle ama ben elime geleni yere atmıyorum düzenli bir şekilde yere atıyorum. Yani bu odanın yerinde kıyafetten bol bir şey yok. İnsanda sanar prens gibi yetiştirilen kişi yapmaz böyle.

Yak anam yok. Prens mrens fark etmiyo.

Kapıyı arkamdan kapatıp bir kaç kıyafet yığınını tekmeledikten sonra Draco'nun yatağına ulaştım. Tamam kendini lord sanan bir babanın oğlu olabilirdi ama hiçte öyle uyumuyordu. Ağzı hafifçe aralanmış, kafası yataktan sarkıyordu. Sarı şaçları yer çekimine meydan okumuyor havada aşağı bakacak şekilde sallanıyordu. Yastığı yataktan düşmüş yerde yatıyor kolları göğsünden vurulup yere düşmüş gibi iki yana açılmıştı.

Kaşlarımı kaldırıp Draco'ya son bir bakış attıktan sonra yerdeki yastığın kenarından fırlamış tüyü çekerektim.

"Wzzzz," tüyü Draco'nun burnuna sürdüm. Bir şey yapmayınca bir kere daha sürdüm. Eliyle burnunu kaşıyıp uyumaya devam etti. Bu sefer "Wzzzz,"deyip tüyü kulağına değdirdim. Draco eliyle kulağına vurduğunda refleks olarak sıçrasada uykusuna kaldığı yerden devam etti. "WZZZZZSZZZZZZ,"diye bağırıp tüyü ağzına soktuğumda "MERLİN" diye ciyaklayıp havaya fırladı ve ağzındaki tüyü tükürdü.

İkiz-(HARRY POTTER)-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin