This is War bebeim

3.2K 223 412
                                    

Saat gece yarısını geçmiş ve Ölüm Yiyenler çoktan şatoya girmişti. Etrafta silahlar patlıyor asalardan çıkan ışın demetleri gözlerimi kamaştırıyordu.

"Çığlıklarını özledim, Potter." dedi asa tokuşturduğum ama yüzü görünmeyen ölüm yiyen.

Ona sırıtıp birkaç büyü gönderdim." İstiyorsan kaydedip kayıt cihazını kulağına yerleştirebilirim. Kim bilir? Belki sesim yüzünden sağır olma şerefine erişirsin."

Ölüm Yiyen beni duymazdan gelip birkaç tane öldüren lanet yolladı.

Çünkü salak.

"Son görüştüğümüzden beri iki kat daha güçlendim Pot-"

Sözünü kesen şey silahımdan çıkan tatlı merminin ağzından girip kafasından çıkmasıydı. Yere düşerken onu izledim ve silahımdan çıkan dumanı üfledim.

"Sıfır kere sıfır gene sıfır. Siz kötü adamlar hep aynısınız: fazla konuşuyorsunuz."

Bütün Ölüm Yiyenlerin kapıldığını görüp üzüntüyle dudağımı büzdüm ve silahın ucuyla kafamı kaşıdım.

Evet, yara izim hala kafamı yarıcakmış gibi acıyordu. Zihnim, Voldemort'un zihnine girmek için adeta yalvarıyordu. Ama zihnime hakim oldum ve kendimi ilerlemeye zorladım.

Eminim Harry şuan bayılmış ve Voldy'nin zihnine girmiştir.

Eheheh ezik Harry.

Hızla, Snape'i bulma çabasıyla ilerlerken en sonunda bunu uzatmanın bir anlamı olmadığını fark edip Harry'i aramaya başladım. Arada birilerine büyüler gönderiyor. Ölüm Yiyenlerin kafalarını mermiyle yıkıyordum.

Koridorda hızla ilerlerken gördüğüm sarı kafaya uzunca bakıp yanına doğru ilerlerdim. Yedinci sınıf bir Hufflepuff'la asa tokuşturuyordu.

Arkadan yaklaşıp silahımı ona doğrulttum. " expeliarmus!" asası uçarak bana doğru geldiğinde onu havada yakaladım.

"Way way way! Lusyüs Malfoy! Öğrencilere saldırmaya utan- Ah, unutmuşum sen insanları duygularına dahi saldırıyorsun."

Lusyüz bana doğru yavaşça döndü ve ellerini havaya kaldırdı. Onun küçümseyici bakışlarını umursamadan hızla ilerledim ve kolumu boğazına bastırıp silahı kafasına dayadım.

"Öldürsem mi? Yoksa acı çekmek ister misin?" duraksayıp düşünüyormuş gibi yaptım. "En iyisi acı çekmen değil mi? Benim yöntemlerimle?"

"Çek şu pis ellerini! Seni küçük melez!" dedi Malfoy. Ona kınayıcı bakışlarımı attım ve tükürüğümü yüzüne sürüp iğrenmiş ve şok olmuş yüzüne bakıp sırıttım.

"Sana bir tavsiye veriyim. Asan başkasındayken sus. En azından ben değilsen. Ki değilsin. Olamazsın da."

Onun asasınını yanağına bastırıp yanağının içine çökmesini mtlulukla izledim. "Aqua-"

"Mary! Ne yapıyorsun?" diye bir ses geldiğinde oflayarak gelen Draco'ya döndüm.

Eğelence bozucu.

"Babanı nasıl öldürsem diye düşünüyorum. Sen napıyorsun?"dedim ve Lucius'a pis bir bakış attıktan sonra. Hala asilliğinden ödün vermemeye çalışıyordu.

Salak.

Draco yanımıza yaklaşıp babasına bakmamaya çalıştı. "Mary, ona ne yapsan hakkın var. Ama lütfen benim için bir şey yapma."

Onun yalvaran suratına bakıp omuz silktim."Sebep?"

"Babam?"

"Hayır. O sadece korkunç bir gerçek. Bir sebep değil"

İkiz-(HARRY POTTER)-Where stories live. Discover now