Hamam böceği

4.6K 375 36
                                    

Sınav haftası başladığında Hogwarts'a olağandışı bir sessizlik çöktü.

"Benim kupamın üstünde gözler vardı." dedim Caty'e "sence puan kırar mı?"

Caty bana sırıtıp omzuma bitane patlattı.

"Kızım sen yine iyisin! Benim kupamın kuyruğu ve tüyleri vardı."

Gülerek büyük salona doğru yürüdük. Griffindor'lar şuan Sihirli yaratıklar bakımı sınavındaydı. Biz Caty'le biçim değiştirmeden yeni çıkmıştık. Hex'se hala sınavdaydı.

Büyük salona geldiğimizde kapıya en yakın yere oturup tıkınmaya başladık.

"Eee sırada hangi sınavlar var?" dedi Caty. Omuz silkip önümdeki çikolatalı kekleri tıkınmaya başladım.

Hiç bir sınava çalışmamıştım. Çünkü bir Potterhead olarak bilmem gereken her şeyi biliyorum. Kimse yanlış anlamasın benle aynı yaşta olan abimin hayranı değilim. Potterheadim. Sonuç olarak herkes kütüphanede çalışırken ben yatakhanede oturmuş ve Doctor Who'ya baştan başlayarak üç sezonu bitirmiştim. Şimdi farkettim de ben bu sene hiç kütüphaneye gitmedim.

"Hadi sırada ksks var." dedi. Caty son böreğide ağzına tıkarken. O börekler çok acı bunları Nasıl yiyor? Bunu boş verip ağzıma kazan pastası soktum.

"Modom bölöyodon noyo bono sordon ko?" Omuz silkip eliyle boşver işareti yaptı çünkü ağzı tıka basa doluydu.

Ağzımdaki lokmayı yutup ayağa kalktım.

"Kesin böcürtler falanda çıkçak. Neyse artık yapcaz bişiyler."

Bahçeye çıkıp Remus'un hazırladığı parkura gittik.

Düşünmem gereken tek şey onun gerçek olmadığıydı. Ben mutlu biri olarak ölücem ve hayalet olmuycam.
Hayalet olsam bile yemek yemenin bir yolunu bulucam.

...

Sınavım gayet güzel geçmişti ve böcürtle biraz konuştuktan sonra onuda yok etmiştim.Daha sonrada muggle araştırmalarına girmiştim.

Televizyonun ne işe yaradığını özelliklerini falan sormuşlardı. Şimdide Olive'le kehanete gidiyorduk. Hex ve Caty ben Muggle araştırmalarındayken girmişlerdi.

Gidip merdivenin bir basamağına oturduk.

"Kristal topta bir şey gördüğün oldu mu?"dedi Olive dalgın dalgın. Bu son sınavımız olduğu için ne kadar sevinsekte kehanet çok iyrençti.

Ve ben Bayan ecelle iddaya girdim.

Ben girdim.

Ben.

Siz değil.

Ben.

"Evet. Havanın sisli olucağını görüyorum genelde."

"Mary Potter" dedi tepeden, o tanıdık puslu ses.

Dişlerimi sıkıp Olive baktım ardından gümüşi merdivenden çıkıp kapıdan içeri girdim.

Kule odası normalde olması gerekenden daha sıcaktı. Perdeler kapalıydı ,ateş yanıyordu. Her zamanki iç bulandıran koku beni öksürttü. İskemlelerin ve masaların arasından geçip , önünde kocaman kristal bir topla beni bekleyen Trelawney'in karşısına oturdum.

"İyi günler yawrum,"dedi Ecel usulca," Lütfen kürenin içine bak...acele etme... sonrada içinde ne gördüğünü anlat bana.."

Kristal topun üstüne eğilip ellerimi iki yana falcılar gibi açtım.

"GÖRÜYORUM!" diye çığırdım farklı tonlarda çıkan sesimle." GÖRÜYORUM!" Ellerimi küreye uzaklaştırıp döndürdüm ardından yine yakınlaştırdım.

"Neye benziyor!?"dedi Trelawney. Hafih gıcık sesiyle.

"Bir hamam böceği görüyorum!" gözlerimi kısarak iyice kürenin içine girdim. Profesör'e dönüp yüzümü buruşturdum.

"Ehehhe üzgünüm profesör, sizmişsiniz." yüzümü yine küreye çevirdim.Yazıyı okuyormuşum gibi yaptım.

"Aow bu sizin için hiçte iyiye alamet gözükmüyor.".

Kocaman gözlerizle bana yaklaştı.

"Ne...Ne görüyorsun!" dedi heyecanlı heyecanlı.

Küreyi elimde döndürüp masaya koydum ve Trelawney'e döndüm.

"Bunu söylemek haddim değil ama affedin profesör."

Heyecanlı heyecanlı kafasını salladığında kemikli ellerini bebwk poposu ellerimin arasında okşamaya başladım.

"Profesör... Sizin üstünüzde Marry möhteşem bir kahin yazılı tişörtü gördüm." dedim acıklı acıklı.

Profesör Trelawney kemikli ellerini benim möhteşem ellerimin arasından çekip kapıyı gösterdi.

"Tamam...bu kadar yeterli." dedi. Endişeli endişeli. Sanırım gayet gerçekçi rol yapmıştım. Kocaman gülümseyip merdivenlerden aşağı indim. Olive stresli bir şekilde bekliyordu. Beni görünce ayağa kalktı.

"Nasıl geçti?" sırıtıp cebimdeki şekerlerden birini ona verdim.

"iyiydi. Bak tek yapman gereken gerçekçi bir şekilde rol yapman. Yani bana inandı."

Kafasını sallayıp yukarı çıktığ.

İkiz-(HARRY POTTER)-Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz