Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)

Bölüm 78/🤴👸🐉

Sorum ortaya bomba gibi düşerken bunu Rose'un da düşündüğüne emindim. Eğer bebeğimin doğumu üstümde ki laneti kırarsa, Rose içinde hükümsüz olurdu lanet. Doğması için henüz üç buçuk ay vardı ve benim iki ayım kalmıştı neredeyse. Bu birbuçuk aylık erken doğum zamanı nasıl olacaktı? Bebeğime zarar verir miydi?

"Eğer bebek lanetin gerçekleşeceği gün doğarsa kırılır. Geliyorum şimdi." Ares'in sözleri bir farkındalık yaratırken ayağa kalkmasıyla bütün bakışlar ona döndü. Yemek odasından çıkmasıyla, birkaç dakika sonra döndü. Masadaki tabakları bir el hareketiyle kaldırırken elindeki kitabı bıraktı.

"Annemin atalarından kaldı bu kitaplar. Rose okumayı seviyor diye getirmiştim buraya. Doğum ve ölüm hakkında bizim yani iblisler hakkında bilgiler içeriyor." Ares sayfaları geçerken bize yaptığı açıklamayla elini yazıların üstünde gezdirdi. Onun dışında bu kitabı burada okuyacak birisi yoktu. Yazım dilini bilmiyorduk.

"İşte burası."

"Sesli oku" dedim Ares gözlerini kısmış sayfayı incelerken.

"Bebekler bize bahsedilmiş en güzel hediyelerdi. Annelerini her şeyden koruduk, onlara güçler verdik çocuklarını korusunlar diye. Her bebek, annesini bütün kötülüklerden koruyacak ve doğumuyla birlikte ona yeni bir yaşam getirecekti." Ares'in gözleri bana değdiğinde siyah irislerinin içinde yanan umuda tutundum.

"Yalnız bir sorun var, doğuma üç buçuk ayım var ama bizim o kadar zamanımız yok." Rose'a baktığımda aynı şeyler onun içinde geçerliydi. Hatta benden daha sonra doğum yapacaktı.

"Zamanı ileri alabiliyoruz. Ares ve ben hem geçmişte hem de gelecekte yaşadığımız için zamanla oynayabiliyoruz. Lanetin gerçekleşeceği geceye gidersek eğer Ares büyüyle bebek için zamanı ileriye alabilir. Bebek tam zamanında doğar ama gününden önce olmuş olur." Arel ilk defa fikrini belirttiğinde ellerimi karnıma sardım. Daha hamile olduğumu yeni öğrenmişken doğum yapmam konuşuluyordu.

"Zamanı ileri almamıza gerek yok. Sadece iki ay sonra bebeğin gelişimini hızlandırsam yeter. Gül'ün alışması için zamana ihtiyacı var." Ares'in sert sesiyle Arel geriye yaslandı.

O da bebeği ve Rose için endişe ediyordu. Eğer benim için bir umut olmasa Ares'in yapacaklarından korktuğunu düşünüyordum. Daha önce Rose için ölümden başka bir seçenek yoktu. Şimdiyse seçenek olarak ben vardım. Arel'de karısını kaybetmek istemiyordu. Üstelik baba olacakken bütün bunları yaşamak ağır geliyordu. Ares'i eskiden çok suçluyordu ama şimdi daha iyi fark ettim ki ona karşı daha ılımlıydı. İki kardeşin sorunu da aynı olunca birbirlerini anlamaya başlamışlardı sanırım.

"Arel'in odası sizin için hazır, yolu biliyorsunuz." Ares ikiliye bakıp konuştuktan sonra ayağa kalktı. Elini bana doğru uzattığında tuttum. Ayağa kalktığımda kime ayıp olmuş, kim misafirmiş umrumda değildi.

Ares'le birlikte onun odasına doğru giderken haftalar sonra ilk defa gerçekten o olduğunu bilmek derin bir nefes aldırdı bana. Çok özlemiştim. Gözlerindeki bir bakış bile canımı yakmaya yetmişti. Annesiyle arkasından iş çevirmeme kızgın olan iblis, yine de beni geride bırakamıyordu.

Odanın kapısını açtıktan sonra elimi bıraktı. Kapıyı kapatırken Ares üstündeki gömleğin düğmelerini açmaya başlamıştı. Kalbim sıkışırken gözlerimi kaçırdım. Yatağın üstündeki geceliği görünce alıp, odanın içindeki banyoya yöneldim. Ares yatağa yönelirken banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü değiştirdim. İçerisi büyük olduğu için zor olmamıştı. Elimdeki elbiseyi odaya geçtiğimde sandalyenin üstüne bıraktım. Boş olan tarafa ilerleyip yatağa oturdum.

Ares gözlerini kapatmış, öylece uzanıyorken bakışlarım yüzünde gezdi. Beyaz tenine zıt gece karası saçları alnına dökülmüştü. Elimi saçlarının arasına daldırmak istiyordum ama cesaretim yoktu. Bana kızgın olmasını anlayabiliyordum. Sonunda yatağın içine tamamen yatıp, üstümü örttüm.

Eli beni kendine doğru çekip göğsüne yaslandığında kalp atışlarım hızlandı. Geceliğimin altından eli çıplak karnımı bulduğunda nefesimi tuttum. Parmakları karnımda gezinirken tebessüm ettim. Hiç zorlanmadan ya da düşünmeden baba olmayı kabullenmesi beni mutlu ediyordu. Ares dokununca bebeğmizin babasını hissettiğini düşünüyordum. Bu kadar babasına düşkünse kız olabilirdi.

"Ares' diye mırıldandım. Halen bana kızgın olup, olmadığını merak ediyordum.

"Sessiz ol Gül, bebeğimizle uyumaya çalışıyoruz" dedi beni biraz daha kendine çekerek.

Devam edecek...