Bölüm 54/🤴🤴🐉

10K 1.2K 97
                                    

Saraya yaklaştığımız da Danny'den ormanda ki patika yolundan ilerlemesini istedim. Ambara bıraktığımız pelerinimi geri almam gerekiyordu. Bu halde saraya girersem herkes bir şey olduğunu düşünebilirdi. Atlardan indiğimizde Danny, yardımcısına atları saraya götürmesini istedi. Hava şu an tamamen kararmıştı, akşam yemeği başlamak üzereydi.

"Elyesa saraya gidip beni soran herkese biraz sonra yemeğe katılacağımı söyle" dedim. Elyesa beni onaylayacak saraya giderken ambara girdim. Çuvalın içindeki pelerinimi alıp dışarıya çıktım.

"Siz gitmediniz mi?" Prensi karşımda görünce şaşırmıştım.

"Hayır, bu tarafta muhafız yok ve sizi yalnız bırakmak istemedim Prenses."

"Teşekkür ederim" dedikten sonra Prensle birlikte ilerlemeye başladım.

Üstümde ki pelerini çıkartıp, kendi pelerinimi giydim. Biraz sonra sarayın ön bahçesine çıkmıştık ama hava karardığı için kimse fark etmemişti. Daha çok gölgelerde kalarak saraya girmeyi başarmıştık. Ben kendi odama doğru ilerlerken, Prensin seslenmesiyle  birlikte durdum.

"Yemekte görüşürüz" dediğinde tebessüm ettim.

"Bugün için teşekkür ederim, oldukça eğlendim ve siz olmasaydınız yetişemezdim." İçtenlikle söylemiştim, benim başım çok fazla derde girmese bile beni çıkarttığı için Elyesa ceza alabilirdi ya da daha kötüsü kovulurdu.

"Emrinizdeyim Prenses" diyerek reverans yaptığında güldüm.

Önüme döndüğümde odamın kapısının önünde kaşlarını çatmış bir şekilde bizi izleyen Aresi gördüm. Yüzümdeki gülümseme solarken, ona doğru ilerledim. Kendimi gizlice şeker yerken yakalanmış gibi hissediyordum.

"Bir şey mi söyleyecektiniz Prens Ares?" Karşısında durup sakin bir şekilde sordum.

"Yemeğe gelmediğimiz için Kral size bakmamı rica etti. Görüyorum ki meşgulsünüz." Soğuk ses tonuyla gözlerime baktığımda, buz kestim.

"Beklemenize gerek yok hemen geleceğim" diyerek odamın kapısını açtım, üstümü değiştirmem  gerekiyordu önce.

Ares bir şey söylemeyince içeriye girip kapıyı kapattım. Açıkca babamın onu neden bana bakmak için gönderdiğini merak ediyordum. Ares'in bana anlattıklarında Rose'un, Arel'i seçmesini desteklemişti hep ailesi. Kafamı karıştırmıştı bu durum.

Hızla elbise gardırobuna ilerleyip, kapaklarını açtım. Elime ilk geçen elbiseyi giymek için çıkarttım. Üstümü değiştirip, tacımı taktım. Prenses olarak katılacaktım o yemeğe bu yüzden taç önemliydi sanırım. Odamın kapısını açtığımda halen beni bekleyen Aresi gördüm. Bir şey demeden ilerleyemeye başladığımda birlikte koridorda yürümeye başladık.

Büyük yemek salonuna geldiğimiz de orayı es geçip, kahvaltıları yaptığımız Kraliyet ailesine ait olan yemek salonuna ilerledik. Halen oldukça fazla Prens vardı beni bekleyen ve onlar yemeği burada yiyecekti sanırım. Yemek salonunun kapısı açıldığında içeriye adımladım.

Masanın bir başında Kral diğer başında Kraliçe oturuyordu. Kraliçenin yanında Arel otururken diğer yanında Danny vardı. Benden önce yetişmişti yemeğe. Kralın yanındaki boş sandalyeye ben oturduğumda yanıma Ares oturdu. Kralın diğer yanında Anabella oturuyordu. 6 kişilik masa şu an tamamen doluydu. Yemek servisi biz masaya geçince hızla başlamıştı.

"Özür dilerim geciktiğim için son anda elbisemi değiştirmem gerekiyordu" diyerek tebessüm ettim.

Herkes anlayışla karşılayınca önüme döndüğümde tam karşımda oturan Danny'i fark ettim. Gayet rahat bir şekilde oturuyordu, üstünü değiştirmişti o da. Yemeğe başladığımız da annem, Arel ile sohbet ediyordu. İki Krallığın çok yakın müttefik olduğunu bildiğim için şaşırmadım. Babamsa hem Ares'e hem de Danny'i tanımak amaçlı Krallıklarına yönelik sorular sordu.

Yemek boyunca Krallıklar hakkında anlamadığım bilgiler dinleyip  durdum. Bir ara içim uykum bile gelmişti ki kafamı masaya koyup uyumayı düşündüm. En son tatlılar geldiğinde derin bir nefes aldım.

"Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz Prenses?" Ares'in sözlerinden tek kelime anlamazken boş boş bakmayı bırakmalıydım.

"Benim için soruyu tekrar eder misiniz lütfen? Tatlının güzelliğine takılı kaldım bir an, Kraliçem aşçımızı kesinlikle tebrik etmeliyiz bu gece için" diyerek hem konuyu değiştirdim hem de neden konuşulanları dinlemediğimi açıklamış oldum.

"Haklısın kızım, tatlı muazzam" diyerek onayladı beni Kraliçe.

"Sorum, halkın arasına karşılamakla ilgiliydi. Bu ara pek çok duyum alıyoruz, Prens ve Prenseslerin kılık değiştirerek halka karıştığı hakkında. Siz bu konuya sıcak bakıyor musunuz?"

Ares'in gözlerine baktığımda bugünkü kaçamağımdan haberdar olduğunu anladım. Bu yüzden mi odamın kapısında bekliyordu. Danny'i yanımda görünce belkide konuşmaktan vazgeçmişti. Gözleri aşağıya kayıp tekrar bana bakınca dudağının kenarı kıvrıldı. Neye baktığını merak edip aşağıya baktığımda önümde duran tatlıya çatal dahi değdirmediğimi gördüm. Köşeye sıkıştırmıştı beni.

Devam edecek...

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin