Bölüm 15/🤴👸🐉

14.6K 1.7K 242
                                    

Koşan köpek üstüme gelirken hareketsiz bir şekilde kaldım. Köpek ayaklarımın dibine geldiğinde bacaklarıma sürtünmeye başladığın da kaskatı kesilmiştim. Bir canavar kadar iri ve büyüktü. Boyu diz kapaklarıma kadar geliyordu. Kuyruğunu sallayıp tam önüme oturduğunda gözlerimin içine bakıyordu.

"Hadi Gül sevmen için seni bekliyor." Ares'in sesiyle derin bir nefes aldım. Biraz önceki gibi alaycı değil de teşfik edici çıkıyordu sesi.

Elimi uzattığım da köpek sanki bunu bekliyormuş gibi başını aşağı eğdi. Yumuşacık siyah tüylerine elim değdiğin de gülümsedim. O kadar güzel bir histi ki. Bana doğru biraz daha yaklaştığında kaçma dürtümü bastırıp, yaklaşmasına izin verdim. Gözleri bana odaklandığında sahibinin gözleri gibi zifiri siyah bir boşluk karşıladı beni.

"Ateş buraya gel." Sahibinin çağırısıyla benden ayrılan köpek, Ares'in yanına gitti. Ares taşmasını çözdükten sonra başını okşadı köpeğinin.

"Eve git oğlum" dedikten sonra köpeği serbest bıraktı.

Koşarak giden köpeğin ardından herkes kendi işine dönmeye başlamıştı. Bazılarının özellikle kızların gözleri Ares'in üstünde dolaşırken Arel'in artık burada olmadığını fark ettim, dersine gitmişti sanırım. Bende yavaşça arkamı dönüp ilerlemeye başladım.

"Seni sevdi." Yan tarafimdan gelen sesle Ares'e döndüm.

"Korkutucu görünüyor ama bende onu sevdim" dedim dersliğe girerken. Halen buarada ne işi olduğunu bilmiyordum. Bu durum oldukça garipti.

Orta sıralardan kendime bir yer bulup, geçip oturdum. Sevde henüz ortalıkta görünmüyordu. Telefonumu çıkartıp mesaj attım Sevde'ye. Çok geçmeden cevap geldi. Geç kalmıştı ve birazdan burada olacağını yazmıştı. Notlarımı çıkartıp kenara koydum.

"Ne kadar yakışıklı. Ders bitiminde yanına gidip konuşacağım." Ön tarafım da oturan kızın coşku dolu sesini duyunca yine kime asıldığını hiç merak etmedim. Sınıfta oynaşmadığı kalmamıştı zaten.

"Bence heveslenme derim, Gül'e nasıl baktığını görmedin bahçede. Tanıştıklarına eminim ismini biliyordu Gül'ün." Diğer kızın konuşmasıyla kaşlarım çatıldı. Benim arkalarında oturduğumu fark etmemişlerdi sanırım.

"Kendisi karşı komşum olur kızlar" dedim sesimi yükseltip, sahte bir gülümsemeyle. İkisi de ban dönerken bir an öyle kaldılar.

"Yani biz öylesine konuşuyorduk" diyen Aslı'ya baktım. Biraz önce içine düşecek şekilde anlatmasını normal bir şekilde karşıladım. Bu onun her zamanki haliydi.

"Evet hepsini duydum. Biraz daha sesli konuşsaydınız kendisi de duyardı zaten. Hemen arkamda oturuyor." Aslı renkten renge girerken onun gibi normal bir şeyden konuşuyormuş gibi davrandım.

Kızlar önlerine dönerken bende notlarımdan bir önceki dersteki konulara göz attım. Ares'in arkamda oturduğunu ise camdaki yansımadan fark etmiştim kızlarla konuşurken. Ders başlamadan sadece iki dakika önce içeriye girdi Sevde. Hızla yanına gelip oturdu. Not tutmayı sevmediği için benim notlarımdan fotokopi çekerdi.

"Arkadaki vahşet-ül dehşet kimse gözlerini senden ayırmıyor."

Sevde'nin sessiz fısıltısıyla arkamı dönmek yerine pencereye baktım. Gözlerimiz buluşunca bir an elektriklenme oldu aramızda. Ne ben gözlerimi çekebiliyordum ne de o gözlerini alabiliyordu üzerimden.

"Ders bitti!" sesiyle bir an nerede olduğumuzu hatırladım. Gözlerimi çekip önümdeki defteri ve kalemi çantama attım.

"Kahveye ihtiyacım var" dedim ayağa kalkarken.

"Bende kahvaltı yapmadım gel bir şeyler atıştıralım."

Sevde ile birlikte kafeteryadan kahve aldım. Tost, çay ikilisi ile buluşan Sevde ise gerçekten acıkmış görünüyordu. Kalabalık masaların arasından geçip kendimize sakin bir yer bulduk. Oturduğunuz da kahvemden bir yudum aldım. Etrafta gözlerimi gezdirdim.

"Geliyor seninki" dedi Sevde gülerek.

"Kahretsin" dedim bakışlarımı masaya eğerek.

'Hayır' kelimesini anlamak neden bu kadar zordu? Kaan geçen yıl herkesin ortasında ettiğimiz kavgadan sonra kafayı bana tamamen takan manyağın tekiydi. Yanlış anlaşılmasın kesinlikle beni sevmiyordu. Tek derdi yok olan egosunun tamiri için bana laf atma çabasıydı. Pislik herifin tekiydi kısaca.

"Ooo Gül'de buradaymış. Duyduğum dedikodulara göre köpekli adamın tekine evini açmışsın" dediğinde elimdeki kahve bardağı yere düştü.

"Ne diyorsun sen gerizekalı?!" diye bağırdım sinirle yerimden kalkarken.

"Ne o yalan mı? Sabah köpeği gelip ayağının dibine yatmış. Herkes aranızdaki ilişkiyi konuşuyor. Bu arada evine aldığını da Aslı söyledi. Müzmin bekar Gül evine birini almış. Bende çok şaşırdım" derken gülüyordu. Ellerini ceplerine koymuş, alaylı ifadesi midemi bulandırıyordu.

"Seni mahvederim!" derken ellerim titriyordu sinirden. Bütün herkesin bakışları bize dönmüştü.

"Haahah sen mi beni mahvedeceksin?" Hayvana vursam işlemezdi bile ayı gibi cüssesi vardı. Tabiki de onun yanına bırakmayacaktım bunu.

"Şansını benimle dene bence." Gelen sesten sonra Kaan burnuna aldığı sert yumruk darbesiyle kendini yerde buldu.

Bu bölüme kadar oy vermediyseniz lütfen 1 dakikanızı ayırıp bölümleri oylayın. 🧡

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now