Bölüm 38/🤴👸🐉

10.8K 1.2K 236
                                    

"Arel lütfen dur" dedim Ares'i üstümden iterek. Ares bana karşı çıkamadan yan tarafa çekilirken, Arel arkasını dönmüştü.

"Neden duruyum? Bu rezilliği daha fazla izlememi istiyorsun?"

Sert çıkan sesiyle olduğum yerde durdum, daha önce benimle hiç bu ses tonuyla konuşmamıştı. Kalbimin kırıldığını hissettim, ben fark etmeden Arel'e gerçekten kendi içimde değer veriyormuşum. Arel iyi biriydi, bu anlaşılır bir şeydi onu sevmek için ama bu tattığım duygu sevgi değildi. Onu kaybetmek istemiyordum.

"Ares, lütfen durumu açıkla" dedim yan tarafımda düz bir ifadeyle halen üstü çıplak olan adama.

"Benden tek kelime işlemez, yalnızsın küçük kız." Ares'in sesinden sonra Arel bana doğru döndü.

"Arel gerçekten düşündüğüm gibi bir şey değil. Ares'in annesi olan Kraliçe rüyalarıma giriyor beni öldürmek için. Az daha başarıyordu da Ares beni kurtarmasaydı. Bu yüzden geceleri Ares benim yanimda kalıyor ki daha ikinci gecenin sabahındayız."

Oldukça fazla detay vererek Arel'e anlatmaya çalışıyordum. Bana güvendiğini biliyordum ve ben bu güveni boşa çıkartmaya niyetli değildim. Ares, yaptığım en küçük hatada ya da söylediğim sözde beni bırakıp gidecek gibi hissediyordum. Bu durum Sarah'ya karşı gösterdiği tutumu doğruluyordu.

Bir kez ona karşı olmuştum ve beni sonsuzluğa hapsedip bir kuleye kapatmıştı. Unutmamıştım, o rüyayı burada hatırlıyordum. Konferans salonunda Arel'in beni bulduğu ilk gündü ve ben ilk kez o gün geçmişe gitmiştim. Arel'in bana unutturduğu her şeyi hatırlıyordum, bu dünyada bana büyüsü işlemiyordu.

"Sana inanmak istiyorum Rose. Tek bir şartım var bunun için." Arel'in şartının ne olduğunu bilmediğim için oldukça gergindim. Başımı salladım yine de.

"Bende geceleri burada kalacağım."

"Kralla, Kraliçeyi de çağıralım hep birlikte koyun koyuna uyuruz." Arel'in sözlerinden sonra Ares'in tepkisi o kadar komikti ki kendimi gülmekten alamadım.

Arel ve Ares hiçte gülmüyordu ama. Bende bir süre sonra kendimi toplayıp, gülmemi bastırdım. Arel'in burada kalmayı istemesi gayet doğaldı. Peki bunu Ares'e nasıl kabul ettirecektim? İki kardeş birbiriyle çetin bir bakışma savaşına girerken yatağa kaydı bakışlarım. Sonra pencerenin önünde duran kitap okumak için konulan büyük koltuğa. Sanırım başka çare yoktu görünürde.

"Siz ikiniz yatakta yatıyorsunuz, bende koltuğu alıyorum. Aklından itiraz etmeyi bile geçirme Ares, annen yüzünden bu duruma mahkum olan benim. Arel sende itiraz edersen, burada kalamazsın çünkü başka yolu yok. Şimdi izninizle giyineceğim dışarı çıkın" diyerek ikisinede son sözlerimi söyleyip, yüzlerine karşı kovdum.

Birbirlerine ters ters baksalarda itiraz edemediler tabiki. Odadan çıktıklarında derin bir nefes verdim. Ne yapacağımı bilmeyerek giysi dolabına doğru ilerledim. Lila rengi elime geçen ilk elbiseyi çıkarttım içinden. Geceliği çıkartıp, elbiseyi üstüme geçirdim. Saçlarımı taradım, örüp, yandan önüme doğru aldım. Kahvaltı için erken uyanmam gerekiyordu zaten, gece sakin bir uyku çektiğimden bedenim dinçti. Odadan çıkıp, büyük yemek salonuna ilerledim. Kapıyı benim için açan nöbetçilerin kenara çekilmesiyle içeriye girdim.

Erken geldiğimiz için henüz Kral ve Kraliçe gelmemişti. Arel'in yanına geçip oturdum. Sarah bana üstten kibirli bakışlarından birini gönderirken yine ne karıştırdığını merak ediyordum. Kaşlarım çatırılırken, yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu.

Kapı açıldığında Kral ve Kraliçe arkasında annem ve babamla birlikte giriş yaptı. Herkes saygısını göstermek için ayağa kalkarken bende kalktım. Kral'ın eliyle masayı göstermesiyle geri oturduk. Kahvaltı servisi başlarken, herkes gayet neşeli bir şekilde sohbet ediyordu. Sarah bana bakarak, Ares'in koluna dokunduğunda bu kızın ne halt karıştırdığını daha çok merak etmiştim.

"Ares, geçen gün bana söz vermiştim ama gezimiz yarım kaldı. Bugün çıkar mıyız?" Cilveli çıkan ses tonunu karşımda oturduğu için gayet net duymuştum.

"Bugün işim var Sarah, mümkün değil" diyerek geri çevirdi Ares. Söylediklerimi dikkate alıyordu demek.

"Archie, güzel haberi verdin mi nişanlına?" Ares'in onu geri çevirmesine bozulsada, yüzündeki gülümsemeyi bozmadı.

Yan tarafımda ki kıpırdamayı hissettiğim de Ares'e döndüm. Gergin duruyordu ve sabah kapıyı açmadan önce söyledileri aklıma geldi. Bana çok önemli bir şey söylemek için gelmişti ama bambaşka bir sürprizle karşılaştığı için konuşacağı şey havada kalmıştı.

"Düğün yarına alındı Rose" dedi Arel.

Devam edecek...

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now