Bölüm 28/🤴👸🐉

12K 1.3K 186
                                    

Uzun ve gösterişli yemek masasına ilerlerken, gözlerimi Sevde'den alamıyordum. O ise bana bakmak yerine Ares ile konuşuyordu. Derslikte ilk gördüğünde Ares'i kullandığı beğeni dolu cümleler yankılandı zihnimde. O zaman bana baktığını söylemiş ve ilgisini Arel'e vermişti yani geçmişteki kocama. Geçmişte bana aşık bir adamla ilgilenen kız, gelecekte ise benim kocam olduğu söyleyen adamdan hoşlanmıştı. Üstelik en yakın dostum, arkadaşım dediğim kişiydi. Peki bu zamanda Sevde ve ben neydik?

"Sevgili kuzenim sonunda teşrif etti." Sevde'nin alaycı sesiyle şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Ses tonu nefretini kesinlikle gizlemek yerine daha belirgin ediyordu. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.

"Sarah, lütfen" diye uyaran bir tonda yanıtladı Arel.

Sandalyemi çektiğinde daha fazla ayakta durmamak için oturdum. Kral başta oturuyordu, sağ tarafında Kraliçe onun yanında ise Arel için ayrılmış bir sandalye vardı. Sol tarafında ise Ares oturuyordu, yanındaki boş yerde ise Sevde yani Sarah vardı. Arel'in yanındaki sandalyeye yerleştiğimde başımı kaldırmam ile dün saraya geldiğimde, kız kardeşim olduğunu söyleyen Anabella'nın bana gülümsemesini fark ettim. Bende ona tebessüm ettim.

Kral'a baktığımda Ares ile ne kadar benzediklerini fark ettim. Kraliçe ile Arel birbirilerine o kadar benziyordu ki anne-oğul olduğu dışarıdan anlaşılıyordu. Kral ilede Ares öyleydi; beyaz ten, siyah gür saçlar, kapkara keskin gözler. Kralın saçlarının birkaç teline aklar düşmüştü sadece, onun dışında gayet dinç görünüyordu. Sevde'nin yanında bir adam daha vardı. Üstündeki üniformayı görünce, dün bizi ormanın bitiminde karşılayan Komutan olduğunu fark ettim.

Ares masanın başında kaldığı için ona fazla bakmamaya çalıştım. Herkesin içinde yanında nişanlısı dururken abisine bakan bir Prenses olmak felaket olabilirdi. Oysaki ne yanımdaki adam nişanlımdı ne de biraz ileride oturan adam öylesine biriydi. Dün düşünmeyi bırakan beynime şimdi bir şeyler arka arkaya taaruz ediyordu.

Arel ve Ares kardeşti, iki ayrı annedende olsa. İkisi de bana aşıktı. Ares'in anlattığı hikayeyi düşünürken buldum kendimi. Kara Prens, Prensesin yaşamasını istemişti ve onun için hayatından bir parçayı feda etmişti. Bütün her şeyi bırakıp Ak Prensi öldürseydi, Prensesi büyüleyip yine yanında tutardı. Bunu yapmamıştı çünkü Ak ve Kara Prens kardeşti. Büyüsü onda işe yaramıyordu. Bakışlarımı Ares'e çevirirken onun gözlerinin de bende olduğunu gördüm. Birbirimize dalan bakışlarımız da o da bir şeyleri anladığımı fark etti.

"Afiyet olsun" diyen Kralın kalın ve gür sesiyle kendime geldim.

Herkes tabaklarına masadaki çeşit çeşit yiyecekten alırken, bende hareketlendim. Oldukça acıkmıştım, tabağıma yiyeceklerden azar azar alıp tatlarına bakıyordum. Çeşit çeşit peynirler, soslar, kahvaltılıklar vardı masada. Hepsi ayrı leziz görünüyordu. Birkac saat önce fırından çıktığı belli olan ılık ekmek ise muazzam kokuyordu. Ağzım sulanırken çoktan kendimi kaptırmıştım. Başımı kaldırıp masadakilere baktığımda gözlerin üzerimde olmasıyla ağzımdaki lokmayı yutup, hafifçe gülümsedim.

"Bence yediklerine dikkat et Rose. Haftaya gelinliğinin içine zor gireceksin gibi gözüküyor" Sarah alaycı sözleriyle yine iğnelerini batırmaya çalışıyordu. O, Sedef değildi bu yüzden ona nefret beslememde hiçbir sorun yoktu bence.

"Bence beni her halimle beğenecek bir erkek vardır. Benim yerime kendin için endişelen" derken aynı aylaycı tavırla balık etli vücudunu süzdüm. Rahatsızca yerinde kıpırdanırken gözlerimi üstünden çekmedim.

"Haklısın Rose, seni her halinle beğenirim" diyen Arel ise tamamen araya kaynamıştı. Desteği hoşuma giderken, tebessüm ettim. Ne olursa olsun benim yanımda yer alacağını belirtmişti.

"Bence Sarah'da oldukça iyi görünüyor." Beklenmeyen sesle ben dahil herkes Ares'e döndü.

Demek onu iyi buluyordu. Hah! Gel bana aşkını itiraf et sonra git elin kızına güzel de. Eğer geçmişte de böyle yapmışsa onu neden seçmediğim belli olmuştu. Kadınlar kendilerine zıt olup, inatlaşan değil onları anlayan ve destek olan erkeklere daha yakın olurlardı. Ama ne yazıkki birinci kısma aşık olup, ikinci kısımla arkadaş olurlardı. Sanırım ben öyle değildim galiba ki seçimim Arel'den yana olmuştu. Ares'in üstünde tutmadan bakışlarımı çektim. Artık iştahım da kalmamıştı. Çatalımı tabağın kenarına bıraktım.

"Teşekkür ederim Ares" dedi Sarah, sanki biraz önce bozulan o değilmiş gibi cilveli bir şekilde kıkırdayıp.

Ben bu kızı yolardım!

Devam edecek...

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Where stories live. Discover now