Bölüm 26/🤴👸🐉

12.3K 1.4K 233
                                    

Ben karşımdaki sahneye bakarken bu sefer görüntü değişti. Daha ne olduğunu bile anlamamıştım. Ben Ares'i neden öpüyordum? O kadar mutlu ve kendimden emin duruyordum ki ona doğru koşarken gözümün önünden gitmiyordu. Yanimda duran adamın geceden kara gözlerine baktım. Orada bir şeyler vardı, naifti sanki kırılmaz görünen o zırh bir defalık olsa kırılmış, kendimi açık etmişti.

Etrafa baktığımda burasının bir saray olduğunu düşündüm. Hatta hatırlıyor gibiydim ama nereden olduğunu bir türlü bulamıyordum. Pencerenin kenarına oturmuş, elimdeki rengarenk çiçeklere bakıyordum. Sonra pencereden ses geldi, biraz sonra ise Ares tamamen görüş açıma girmişti. Pencerenin trabzanına dayanıp, bana baktığında gülümsedim. Öyle bir gülümseme ki sanki bana dünyadaki en değerli şeyi vermişler gibi.

"Ares ben neden sana gülümsüyorum?" diye sordum sonunda şoktan çıkarak.

"Çünkü beni seviyorsun" dedi arkamdan bana doğru sarılarak. "Gözlerini kapat." dediğinde arkamda duran bedenini belimde hissederken gözlerimi kapattım.

Yine aynı hisle dolup taşarken bittiğinde, bu sefer Ares'in sözlerine gerek duymadan gozlerimi açtım. Yatak odasına geri dönmüştük ama Ares halen kollarını belime sarmıştı. Bir adım atıp kollarının arasından çıktım. Arel odada yoktu, sanırım son sözlerimden sonra sinirlenip gitmişti. En azından sorularımı o yokken daha rahat sorabilirdim.

"Ben nasıl seni seviyordum? O zaman niye Arel'le evlenmeyi seçtim? Anlamıyorum ve çıldırmak üzereyim!"

Sanırım bugünkü delilik kotamı doldurmuştum. Bir yerimde tepinmediğim kalmıştı sinirden. Birisi beni seviyorsun kocanım diyor diğeri beni seviyorsun kucağındasın diyor. Yasak aşk mı yaşıyordum ben Ares'le. Ortaçağ'da bu yasak aşk mevzusu oldukça sükse yapmıştı. Hatta bunun üstüne oldukça ateşli kitaplar vardı. Gözlerim büyürken yutkundum.

"Sen benim Behlül'üm müydün?" diye sordum saçımı başımı yolacak gibi inlerken sinirden.

"Neyin miydim?" Ares'in gözlerinde gördüğüm boş bakışlardan anlamadığını emin oldum.

"Boşver söylemedim say" dedim aceleyle.

Adamın kanatları var uçuyor, Karanlıklar Prensi ve sen ona dizi karakterini söylüyorsun. Aferin Gül, böyle devam et. Birazdan da birde bayıl feriha dersin bu sezonu böyle kapatırız. Ares'e açık açık sormaktan başka çarem olmadığı için kendimi toplayıp, derin bir nefes aldım. Yüzüne bakıp, sakin kalmaya çalışarak sordum.

"Ares biz seninle yasak aşk mı yaşıyorduk?"

Umarım damdan düşer gibi olmamıştır. Yüzüme baktı baktı sonrada kahkaha attı. Hemde yüzüne yüzeme güldü. Başını iki yana sallarken, halen gülüyordu. Ben bunun neresinin komik olduğunu düşünürken gözlerini kısarak dudaklarını birbirine bastırdı. Kahkahasını ilk defa duyuyordum ve tınısı hoşuma gitmişti. Bende gülümsemesek için dudaklarımı ısırdım. Başını hafif eğip bana baktı.

"Sence bana aşık olsan onunla evlenmene izin verir miydim? Bu gördüklerinin hepsi benim hayalim Gül. Eğer beni seçseydin böyle olurduk, sadece göstermek istedim. Ben yüzyıllar boyu bunu bekledim. Beni seçmeni. Sana yalan söylenmiyorum, kandırmıyorum her şeyimle karşındayım. Geçmişi sana gösterirsem beni yine istemezsin. Sen aynı kişi değilsin Rose tamda bu zamanda kaldı. Sen Gül'sün başkasın."

Ares'in kurduğu cümleler ile ilk defa bana bu kadar kendini net ifade ettiğini anladım. Geçmişi kötüydü, onu seçmeyeceğimi biliyordu. Hikâyenin eksik kısmı yerine bana tamamlamırsa nasıl olacağını göstermişti. O'nu seçseydim bana gösterdikleri gerçek olacaktı. O anı düşündüm, sevgi dolu olan Ares'i. Ne yaptın da bu hale geldin? Nasıl kırıldında kara bir gelecekle lekelendin?

"İyi geceler, uyumak istiyorum." Dilimin ucuna gelen soruları geri itip, bu geceyi artık sonlandırmak istedim.

Gözleri gözlerimden ayrılmazken başını hafifçe eğip beni gerçek bir prensesmişim gibi selamladı. Kendimi gerçek bir Prenses olacak görmüyordum çünkü Ares haklıydı. Rose ve ben aynı yüze sahip olabilirdik ama dünyada yaşamamıştık. Her şeyimiz farklıydı ve duygularımız, hayatımız, yaşantımız hepsi bunlardan etkileniyordu. Geçmişte Arel'i seçmek için haklı sebeplerim olabilirdi. Şimdi karşımda gözlerinde karanlık geleceği gözleyen adam benden bir şans istiyordu. Düşündüm, durdum.

Eğer ona bir şans versem ve Arel ile de kararımın eşitlikten yana olduğunu söylesem ne olurdu? Onunla evlenen Rose'du ama ben kendimi o kız olarak kabul etmiyordum. Ares geri dönüp kapıyı açtı ve bana son kez bakıp düşüncelerimle yalnız bıraktı. Kapı kapandıktan sonra kendimi yatağa attım.

Ne yapacaktım ben?

Devam edecek...

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin