Bölüm 92/🤴👸🐉

9.5K 1K 109
                                    

İlk adımlarını birkaç gün önce attın güzel kızım. Artık bir yaşını geçtin ve siyah saçların, bugün güzelliğini belli etmek istercesine ipek gibi parmaklarımın arasında. Masmavi gözlerinin içinde okyanuslar görüyorum, hiçbir zaman okyanuslarının taşmamasını umuyorum.

Küçük zarif bir kuğu gibi bahçede ki kedinin peşinden adımladığında baban ve ben, seni izliyorduk. Baban seni kucağında indirmek istemese de artık büyüdüğünü yavaşça kabullenmeye başlıyor. Onunla baş etmek inan zor, umarım inatçılığını almazsın bebeğim. Gerçi annen de bir o kadar inatçı ama bu aramızda kalsın.

Şu an amcan Arel ve eşi Rose'un konuğu olarak Saraylarındayız. Roel ile senin kuzen olarak ne kadar zıt ve uyumlu olduğunuzu izliyoruz. Senin masmavi gözlerin ve onun gecekarası gözleri yarışırken senin siyah buklelerin ve onun sarı saçları bu zıtlığı gözler önüne sererken bir arada oldukça sessiz ve paylaşımcısınız. Sanırım kan çekiyor dedikleri şey bu olmalı.

Rose teyzen ve Arel amcan seni büyük bir sevgi ve ilgiyle kucakladı bizim Roel için beslediğimiz sevgi gibi. Şimdi hepimiz eşitiz, bebekleri için endişe eden ebeveynler olarak. Bundan iki yıl kadar önce hayatıma giren baban, bütün bu mutluluğun sebebi. İyiki diyorum, iyiki beklemiş beni. Ve iyiki senin gibi güzel bir bebeğe annelik hakkı bana verilmiş. Seni çok seviyorum Arin.

Yazdıklarımı sonlandırırken, gülümseyerek kapattım günlüğü. Ares ve Arin bahçedeydi halen. Roel ve Arel'le ufak bir geziye çıkmışlardı. Rose akşam yemeğini hazırlatmak için aşağı inerken bende bulduğun bu küçük arada günlüğü bir şeyler yazmıştım. Bu aslında benden çok Arin'in günlüğüydü çünkü onunla olan anılarımızı yazıyordum. Kızımın hayatında anılarımızı bırakmak istiyordum. Belki çok çok ileride bizi unutacak ve hatırlamayacak zamana gelirse açıp okuması ve onu ne kadar sevdiğimizi unutmaması için.

Odadan çıktığımda merdivenlerden aşağıya indim. İki gündür buradaydık ama ben daha önce bu Sarayda Rose'un yerine geçtiğim için kolaylıkla her yeri bulabiliyordum. Rose'un ailesi, Arel'in ailesinin daveti üzerine diğer saraya geçmiş bizde bu boşluktan dolayı birlikte vakit geçirmek için burada bulunmuştuk. Bahçeye çıktığımda bahar havası çiçeklerinin kokusunu taşıdı bana doğru. Derin bir nefes alıp, çiçek açmış ağaçlara bakarak tebessüm ettim.

"Bebeğim ama Roel'e de vermeliyiz oyuncaklardan." Ares'in dizleri üstünde Arin'le konuştuğunu görünce onlara doğru ilerledim. Yaramaz kızımızı yine ikna etmeye çabalıyordu babası.

Arin bir yaşını yeni geçmesine rağmen oldukça akıllı bir bebekti. Her dediğimizi net bir şekilde anlıyor, istediğini bize kolayca gösteriyor ya da anlatıyordu. Her şeyin yanında o halen bir bebekti ve paylaşmayı sevmiyordu.

"Küçük Prensesimiz huysuz mu bugün?" Sesimi duymasıyla bana doğru dönen Arin, ağzında dört dişiyle gülümsedi. Mavi gözleri güneşin altında parlarken uzanıp kucağıma aldım ve yanağından kocaman öptüm.

"Roel ne zaman bir oyuncağa uzansa kızımız onu daha uzağa gönderiyor elini bile değmeden." Ares oynayamaz gözlerle Arin'e bakarken, kızım umursamaz bir şekilde saçlarımla oynuyordu.

"Benim kızım çok akıllı ve bir daha böyle bir şey yapmayacak. Değil mi güzelim?" Arin'e baktığımda bana gülümseyip geri saçlarımla oynamaya devam etti.

Ares bana yarı iblis bile olsa bebeklerin normal çocuklardan daha fazla geniş bir algıya sahip olduğunu anlamıştı. Arin'le her şeyi konuşarak, anlatarak hallediyorduk. Bebek daha konuşmaktan ne anlıyor diyebilirdi bizi dışarıdan gören birisi ama konuşmak gerçekten de Arin'de çok etkiliydi. Sözlerimizi dinliyor, onaylamadığımız şeyleri yapmamaya çalışıyordu. Mesela masada sevmediği bir yiyecek varsa tabağın düşüp, kırılmasına sebep olmak gibi. Bu durum karşısında başta bocalasam bile alışmıştım zamanla.

"Sen neler yapıyorsun güzelim?" Ares'in ilgisi bana kayınca, Arin'i yere bıraktım. Gördüğü bir kuşun peşinden gülerek adımlarken onu izlemeye başladık.

"Rose'la vakit geçirdik biraz, sonrasında dinlenmeye çekildim odada." Elini belime sorduğında bende başımı göğsüne yasladım.

"Arel ve Roel'de gelir şimdi bizde içeriye geçelim hadi. Yemek saati geldi." Başımı sallayıp onayladım.

Ares, kızımızı kucağına aldığında Arel'de oğluyla bahçenin diğer köşesinde göründü. İki kardeş, çocuklarını kucağına almış ilerlerken gerçekten çok güzel görünüyorlardı. Rose'da bize katılıp yemeğin hazır olduğunu söylediğinde hep birlikte Arin ve Roel'in oyun macerasını konuşmak içim saraya yöneldik.

Özel Bölüm 2

Devam edecek...

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα