Bölüm 88/🤴👸🐉

9K 1K 88
                                    

Kollarımın arasında duran bebeğim benim için dünyadaki her şeyden önemliydi. Nefesimin kesildiğini hissettiğim an da bile tek düşündüğün iyi olmasıydı. Şimdi uyuyan bebeğimin sıcaklığını hissederek kollarımın arasında tutmak harika hissettiriyordu.

"Beşiğine yatıralım mı artık? Yoruldun sevgilim." Ares saçlarımın arasına sıcak bir öpücük bırakıp belimden sarıldı. Boynumun yan tarafına başını koyduğunda kucağımda uyuyan minik kızımıza bakıyordu.

"Olur" dedim içimi çekerek.

Elimden gelse hiç uyumadan gözümü kızımın üstünden ayırmazdım. Ares ellerini belimden çektiğinde, yatağın yanına konan beşiğe dikkatli bir şekilde bıraktım kızımı. Üstüne battaniyesini örttüm, havalar çok sıcak olsada yeni doğmuş bir bebekti daha. Beşiğin kenarında durup, izlemekten kendimi alamadım. Ares elimden tutup pencerenin kenarındaki koltuğa oturttu beni.

"Şimdi ikimizde aynıyız, onu nasıl yalnız bırakacağız?"

Canım acıyordu, Ares'te artık ölümlü bir bedene geçmişti. Önceden kızımı babasına emanet edebileceğimi düşünürken şimdi tek başına kalmıştı miniğim. Annesi ve babası ölümlüyken bu koca dünyada tek başına kalacaktı yüzyıllar boyunca. Ailesizliğin ne demek olduğunu bilirken kızımı yalnız bırakacak olmak kalbimi acıtıyordu.

"Çok güçlü bir kızımız var Gül. Her şeye rağmen annesi için savaştı bizim Arin'imiz. Onu öyle güzel yetiştireceğiz ki herkese ve her şeye karşı dimdik durabilecek. Korkma küçük kız, ben hep yanında olacağım. Kızımız bizi anlayacaktır." Eli çenemi yukarı kaldırırken gözgöze geldik. Ares dolan gözlerimi gördüğünde sıkıca sarıldı bana. Buna çok ihtiyacım vardı.

Ellerimi beline sarıp derin bir nefes aldım, ölümsüz yanını feda etsede halen benim bildiğim adamdı o. Her şeye rağmen iyiki yanımdaydı. Bana mutluluk veren yanı tüm bu olayların içinde lanetin kırılmasıydı. Rose ya da benim ölmem gerekiyordu ve ben ölmüşüm. Ares'in kendini feda etmesi sayesinde yaşıyordum. Arin mışıl mışıl huzurlu bir şekilde uyurken bende Ares'in kolları arasında yatağa geçmiştim. Başımı göğsüne koyup, gözlerimi kapattım.

Minik kızımın mırıltıları eşliğinde uyanırken gözlerimi yavaşça açtım. Ağlamıyordu, daha çok huysuz bir şekilde söyleniyor gibiydi. Ares, bebeğimizi omzuna yatırmış sırtını sıvazlarken bir yandan da kızımızla konuşuyordu.

"Anne şimdi uyanacak minik Prensesim ve biz karnımızı duyuracağız." Bakışları bana kayınca gözlerimiz buluştu.

"Ben alıyım Arin'i" dedim yatakta oturup, kollarımı açarak. Ares yanıma gelip, kızımıza kollarımın arasına bıraktı. Bebeğimin buğulu bakan mavi gözleri kıpraştı.

"Acıktınmış benim güzel kızım." Geceliğimin iki düğmesini açıp, ağzıyla aranmaya başlayan bebeğimi daha fazla bekletmedim.

"Minik canavar prenses" dedi Ares gülerek. Arin oldukça iştahlı bir bebekti ve büyümesi doğumu gibi hızlıydı.

Ares son anda yaptığı büyüyle gelişimini hızlandırdığı için normal bir bebeğin kilo ve boyuyla aynıydı. 4 buçuk ay içinde hamiliğimi tamamlamıştım ve şimdi kızımı sağlıklı bir şekilde kucağıma almıştım. Arin doyunca Ares'e doğru uzattım. Gözleri kapanan bebeğimizi yatağına yatırdı. Mükemmel bir baba olmuştu.

Üstümü düzelttikten sonra yataktan kalktım. Kahvaltı için hazırlanmaya başlarken Ares, beşiğin başında kızını izlemekle meşguldü. Yüzümde gülümsemeyle onlara baktıktan sonra üstümü değiştirdim.

Şimdilik her şey yoluna girmeye başlamıştı. Ares'in ölümsüzlüğü artık geçerli olmadığı için günden güne herkese yayılmaya başlamıştı. İblis Kral artık iblis değildi. Bir ölümlünün bedenine geçiş yapmıştı ve büyü gücü yoktu. Geleceğe dönemiyorduk. Zaman içinde kapalı kalmıştık ama umrumda bile değildi. Gelecekte beni bekleyen hiçbir şey yoktu. Ne bir ailem vardı ne de arkadaş çevrem. Beni merak eden tek kişi Sevde olurdu. O bir yıl geçene kadar gelecekte ben bu dünyada ölmüş olurdum sanırım.

İçimi çekerken bunları düşünmeyi bir kenara bıraktım. Sevde'de unuturdu beni, başka arayacak kimsem de yoktu zaten. Arin'in yanına adımladığımda yüzüne bir kez bakmam bile hepsine değdiğini biliyordum. Güzel kızım uykusunda uyurken, kahvaltıya geçmek için beşiğin üst kısmını yerinden çıkardı Ares. Üst kısmı taşınabilir puset görevini üstleniyordu. Oldukça modern bir beşiğe sahiptik, Ares tüm hünerlerini kızı için kullanmıştı.

Kahvaltımızı yapacağımız salona girdiğimiz de bizi karşılayan Rose ve Arel'i görmemle şaşkınlıkla baktım. Rose'un karnı oldukça büyümüştü, doğumuna az bir süre kalmıştı. Bana doğru gelen Rose neşeli bir şekilde karnının izin verdiği ölçüde bana sarıldı.

"Sürpriz!"

Devam edecek...

Modern Zaman Prensesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin