65.Bölüm

648 100 667
                                    

Gecikme için kusura bakmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gecikme için kusura bakmayın. Ama size telafi için uzun bir bölüm yazdım, merak etmeyin. Fakat hiç kontrol etme fırsatım da olmadı. Komik yazım hatalarım olmuş olabilir, klavye benimle bazen dalga geçiyor çünkü, eğer öyle olmuşsa gülmeyin tamam mı?😂🙈

Keyifli Okumalar, 🌼
Oy vermeyi unutmayın!❤️💙

Soğukkanlılıkla ona döndüm yüzümü. Boynunu dikleştirmiş çapraz şekilde bana bakarken kısık gözlerini ovuşturdu.
Çıkmaz bir sokakta karşı karşıya geldiğim gerçeklerle yüzleşme vaktiydi. Kimsenin yaralamasını istemediğim abimi o sokakta çekip vuracağımın korkusunun kokusunu çektim ciğerlerime. Yaralamak... Onu kendi ellerimle öldürecektim. Güvenini, sevgisini, bana olan inancını... Bu bildiğim her türlü korkudan daha beterdi. Yavaşça yataktan doğrulup sen burada mı yattın abim diye sordu? Başımı usulca sallarken ne yapıyorsun orada dedi? "Benim telefonum değil mi o elindeki?"

Mahmur çehresine bakarken kafa salladım. Yutkunup hı hı, evet abi. Ben" dedim ürkekçe. Elimle arkama kalan kapıyı gösterdim. "Tuvalete kalkmıştım da."

"Arayan olmuş mu?"

Ne diyecektim? Yalan söylemek istemiyordum ki söylesem bile eline alır almaz görecekti arayanları. Bu yüzden kendimi toplayıp başımı iki yana salladım usulca. "Düşünme şimdi bunları" diyerek oradaki masaya yeniden bırakıp "saat daha çok erken, uyusana biraz daha. Çok yıprandın dün sen. İyice dinlen" dedim.

"Niye orada bekliyorsun fıstığım?" Yatağını işaret etti. "Gelsene abinin yanına."

Aheste aheste ona doğru yürürken bacaklarını yataktan sarkıtıp belini büktü hafifçe öne doğru. Sarılmış eline baktı, sonra da odada göz gezdirdi.

"Elimi sen mi sardın?"

Başımı iki yana salladım olumsuzca. Annem dedim. Burnunun en üst tarafını baş parmağı ve yanındaki diğer iki parmağın arasına alıp gözlerini kapattı. Burnundan derin bir nefes verirken yaşadığım her şeyin rüya olmasını isterdim" dedi. Komodinin çekmecesini asılıp sigara paketine uzanmıştı. İçinden bir dal çıkarıp ateşlemişti. Sabah sabah kendini zehirlemeye aç karnına başlamıştı. İçine iyice çektiği sigaranın dumanını hızla üflerken kapının eşiğine doğru dalıp gitmişti.

"Çocukken bir yerim ağrıdığı zaman annem şurup içirir 'uyu oğlum, iyice dinlen birazdan geçer' derdi. Uyandım ama..." Alnını kaşıdı. "Ağrıyan kalbim olunca mı geçmedi?" Ağzına götürdü yeniden iki parmağı arasına sıkıştırdığı mereti. Dudaklarını büzerek verdiği duman arasında yutkunup tebessüm ederek ama iyi oldu be Kızıl. Valla... dedi. Beyni bulanıktı sanki. Abi sen iyi misin diye sordum? Elindeki sigarayı dudaklarının arasına yapıştırıp iyice içine çektikten sonra söndürdü. Başını aldı elleri arasına. Yavaşça sallarken hâlâ önündeydi kafası.

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin