5.Bölüm

3.3K 278 538
                                    

Tam kapıdan çıkarken yakalamıştım onu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam kapıdan çıkarken yakalamıştım onu.

"Gidiyor musun Berkcan?" diye hayal kırıklığıyla sordum. Henüz onunla oturamamıştım bile. Sarp abim yüzüme sinirle bakarak vurguladı.

"Abii" dedi. "Berkcan abi."

Kalbim kaldırmasada biçare sevdiğim çocuğa abi demek zorundaydım. Moralim ve sesim aynı anda düşmüştü.

"Berkcan abi" diye tekrarladım.

"Sarp önemli değil, niye bozuyorsun ki kızı? Belli ki beni o kadar yaşlı görmüyor?" Bana dönüp mütebessim çehresi eşliğinde sordu. "Değil mi Kızıl'cım?"

Ona hayran hayran gülümserken abimden itiraz gecikmemiş 'olmaz öyle şey, sınıf arkadaşı mısın sen onun? Haddini bilecek' demişti. Şu fazla kuralcı, disiplinli yanları babamı yansıtıyordu. Onun gibi bir ponçiğe de hiç yakışmıyordu. Daha fazla uzatmayan kahramanım yeniden bana tebessüm ederek "kendine iyi bak prenses" dedi. Abime döndürdüğü çehresinde gülüşü hâlâ aynı büyüklükte dururken onu daha rahat izleme fırsatını yakalanmıştım. Huzuru kucakladığım ses tonunda büyülemişti yine beni.

"Yarın fakültede görüşürüz Sarp"

Eliyle selam verip evden ayrılırken arkasında bakakalmıştım. O çıkar çıkmaz kapanan kapının ardında, hışımla yüzüme bakan küçük prensimin gözlerine yakalanmıştım. Bugün biraz kızdırmıştım onu. Çünkü, ağlayarak ve cevap vermeyerek arkadaşının yanında mahcup etmiştim. Abimin en kızdığı şeylerden birini yapmıştım aslında.
Derdimi ona anlatmak yerine karşısında sadece ağlamıştım. Üstelik arkadaşının yanında. Bu yüzden bana ziyadesiyle kızgındı. Tabii Kerem abim gibi tehditler savurmazdı o. Ama nasıl bir tepki verecek, ne kadar kızacak bilmiyordum. Yüzüne de bakmaya haya edince teeddüple eğilmişti başım.

"Kızıl. Yüzüme bak" dedi. Sinirli gibi görünse de sesi normal geliyordu. Yavaş yavaş ona doğru kaldırdım başımı lakin gözlerim hâlâ yere çakılıydı.

İkinci kez tekrarladı cümlesini.

"Kızıl yüzüme bak."

Kapalı ağzımın içinde dudaklarımı ısırmıştım. Çekinerek de olsa aheste aheste harelerimi ona kaldırmış, doğrudan abimin suratına bakıyordum. O kadar yakışıklı ve tatlıydı ki şu küçük emojileri andırıyordu. Yüzüne bakarken içimden geçirdiğim bu benzetmelere munis şekilde gülümserken abimin hâlâ bana kızgın olduğunu düşüncesi beynimde raks ediyordu.

"Neden az önce Berkcan'nın yanında ağladın?" Diye sordu. "Bana sadece bunu söyle."

Hayır, kesinlikle kızgın değildi. Sesinde kırılmışlığını yansıtan bir emare vardı. Mütemadiyen gelmişti soruları.

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin