72.Bölüm

515 84 285
                                    

Uzun zamandır Yusuf'u bekliyordunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun zamandır Yusuf'u bekliyordunuz. Bol bol göreceğiniz bir bölüm oldu.

Keyifli Okumalar 🤗

Karşımda gördüğüm kişi yüzüme baharı getirmişti. Yanaklarım da güller açmıştı. Gözlerim koca koca açılırken şaşkınca ismini vurguladım.

"Yusuf."

Tebessüm ediyordu. Kapıyı yavaşça çektim ki bizi ne duysunlar ne de görsünler...

"Senin ne işin var burada? Niye okulda değilsin?"

"Yanımda olmanı çok isterdim demedin mi? Ben de o çok istediğin hayali gerçekleştirmek istedim."

Aşık aşık daldım yüzüne. Boynum yana kırıldı hafiften. Karanlık sokakları aydınlatan bir lamba gibiydi hatta geceyi gündüz eden Güneş... Hayatımda başıma gelmiş en güzel şeydi Yusuf. Abimlerin sesi duyuluyordu. Kapı aralıklı olunca görünmüyordu ama yine de kontrol etmek istercesine yana doğru kırdığı başıyla içeri kısa bir bakış atarken gözlerini yeniden bana çevirip arkada olan elini öne doğru getirip parmakları arasında duran kırmızı bir gül uzatmıştı.
Mahcupca konuşurken gülümsedi.

"Bin tane yok belki ama bu biri çok şey anlatıyor."

Ellerimi dua eder gibi birleştirip dudaklarıma götürdüm. İlk defa yaşadığım bu duygu beni kuşlar gibi göklerde uçuruyordu. Karşılıklı aşk ne güzel bir histi. Duygulanmıştım. Ama bu önceki duygularıma karışmıyor, tek başına devleşerek diğer duyguları içine emiyordu. Yavaşça güle uzanmıştım. Elime almamla birlikte boynuna sarıldım. Yalnızca ikimiz vardık o an. Diğer insanlar umurumda değildi. Doyasıya sarılmak, kokusunu içime çekmek istiyordum. Öyle de yapmıştım. Gözlerimi kapatıp huzurumu kokladım. Sarhoş ediyordu her hücremi. Belimi saran kolları hiç ayrılmasın benden istiyordum ama kapının önünde olduğumuz ve abimin içeride olduğu gerçeği aklıma gelince istemsizce yavaşça ayrıldım ondan. Elimdeki gülü burnuma götürmüştüm. Hiçbir çiçek onun kadar güzel kokmuyordu.

"Kızıl! Kim gelmiş abim?!"

Küçük diktatördü seslenen. Yüzümü çevirip kapının ardından konuşacaktım ki açıklayamayacağımı fark ettim. Cevap vermeden suratımı tekrar önüme döndürdüm. Bugün ikinci kez yakalanmak istemiyordum. Hele büyük abime, asla!

"Ne düşünüyorum biliyor musun?"

"Karşında olduğuma göre ben olamam. Borsa olabilir mi acaba(?) Bitcoin %17 düştü diyorlardı." Tebessüm ediyordu. Ona karşılık ben de gülümsedim.

"Yanlış cevap olduğunu biliyorsun."

"Hmm." diyerek elini çenesine dayadı. "O zaman Londra'da ki sarayının dış cephesini hangi renk yapsam diye düşünüyorsun(!)"

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin