Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
Keyifli Okumalar 🌼
Oy Vermeyi Unutmayın ❗
Güne abim yüzünden kötü başlasamda yine gönlümü alıp neşemi yerine getirmişti. Nasıl oluyordu da kırdığı kalbi tekrar düzeltebiliyordu, anlamıyordum. Bu ona has bir şeydi sanırım. Onu ne kadar özlediğimi sabah bana sarılınca bir kez daha anlamıştım. Saçma bir sebepten saman alevi gibi parlayıp sonrasında hep pişman olurdu. Genç kızlık dönemlerimde yanımda olmadığı için nasıl davranacağını da bilmiyordu sanırım. Bu kıskançlığı fazlaydı yine de. Fakat onunda zamanla düzeleceğine inanıyordum. Yaşadıkları kolay degildi evet ama sinirini başkalarından çıkarmamayı öğrenmeliydi artık. Koridorda sınıfıma doğru ilerlerken bir elin omzuma değdiğini hissettim. Başımı yana çevirmem ile gördüm ki o el, güzel yüzlü can dostum, kardeşim kadar sevdiğim Gamze'ye aitti.
"Günaydın" diyerek sarıldık birbirinize. Her gün görüşmüş olsakta özlüyorduk. Arkadan kollarımız birbirimizin belini sararken, sınıfa yaklaştıkça büyüyen uğultular ve kopan kahkahalar bizim çocukların geldiğinin habercisiydi. Kapıyı açıp daldık içeri. Herkes kendi arasında bir gırgır, şamata içindeydi. Beni gören Samet oturduğu öğretmen masasından hoplayıp yanıma doğru gelirken konuşmaya başladı.
"Ooo kankaların en ihtişamlısı, en güzeli, en ..."
"Ne istiyorsun Uçuk?" dedim. "Sen boşuna yağ çekmezsin böyle."
"Gel bi' alnından öpeyim seni." diyerek bir anda alnımdan öpüverdi. Şaşkınca ona bakarken, o beni parmağıyla diğerlerine gösterip "Örnek alın kankamı. Sınıfın en zekisi" dedi. Benden kesinlikle bir şey isteyeceği aşikardı. Ben hâlâ şaşkınca gülümseyerek ona bakarken o, bana bakıp sırıttı. "Kanka matematik ödevini versene. Ben yapmayı unutmuşum."
Biliyordum onun bir şey isteyeceğini. Sırama bıraktığım çantamı işaret edip gülümseyerek "Git çantamdan al." dedim.
"Kızıl ne olur ilk dersin matematik olmadığını söyle. "
İmalı bir gülümsemeyle başımı yana kırıp "Ömer" dedim. O anlamıştı demek istediğimi.
"O zaman bende geçireyim şu ödevi. Helal et kanka."
"3 yıldır matematik defterini ortak kullanıyoruz Rapper'cım. Ne zaman haram ettim ama ha?."
"Doğru" dedi ve gülerek sessizce ekledi "En sevdiğim kankamsın"
♧♧♧
Dersin başlamasına vardı biraz daha. Sınıf da hemen hemen doldu sayılırdı. Sıralarımıza geçmiş hoca derse girene kadar sınav konusunda sohbet ediyorduk. Öğretmen masasının önündeki ilk üç sıra bizim ekibe aitti. En önde ben ve Gamze, hemen arkamızda Enes ve Sude, onların arkasında ise sınıfın baş belası olan kankalarımız Ömer ve Samet vardı. Lisede nasıldır bilirsiniz. Herkesin illaki bir lakabı vardır. Bazılarını bütün sınıf bilir, bazı lakapları ise sen ve arkadaşların. Samet'in her zaman uçuk kaçık fikirleri olduğu için ona sınıfça 'Uçuk' derdik. Sude'ye hiç kesmediği uzun saçlarından dolayı 'Rapunzel'. Enes ve Ömer'in lakabını ise sadece gruptakiler bilirdi. Enes'e 'Patron', Ömer'e de söylemeyi çok sevdiği raplerden dolayı 'Rapper' derdik. Aslında ona bu lakabı müzik hocamız vermişti.
