2.Bölüm

5.8K 448 777
                                    

Keyifli Okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli Okumalar

Oy vermeyi unutmayın
❤💙❤

Aşağı indiğimde Sarp abim çoktan hazırdı çıkmak için. Bende hazırdım tabii ki. Aramızda hazır olmayan tek kişi lordumuz Kerem'di. Yüzünde büyük bir somurtkanlık ile iniyordu merdivenlerden. Bunun sebebini ikimizde biliyorduk. O an gülmemek için zor tutuyordum kendimi. Okulun önünden geçmeye tahammülü olmayan abimiz ikimizi de sırayla okula bırakacaktı. Bu onun için zulüm olsa gerek. Ama ben söylememiştim bizi okula bırakacağını. O korku ile fırlamıştım odasından. Sanırım Sarp abim söylemişti ona.

Üzerinde; siyah dizi yırtık pantolonu, asker yeşili uzun t-shirtü ve boynundan hiç çıkarmadığı "B" harfli kolyesi vardı. Kolyesini ona sevgilisi almıştı. İlk ve hâlâ tek aşkıydı Buse onun. Ama bunu o kız için söyleyemem. O kızı neden bu kadar sevdiğini de sanırım asla anlayamayacaktım. Bence o kız abimin sevgisini hak etmiyordu. Onun paragöz olduğunu ve sırf parası için abim ile sevgili olduğu o kadar aşikardı ki. Benim avanak, asi abim ise bunu kabullenmeyip hâlâ ona deliler gibi aşıktı. O kabul etmesede gerçekler gün gibi ortadaydı ama. Ankara'ya taşınmamızdan 2 ay sonra dedikodusu kulağımıza gelmeye başlamıştı. Başka başka isimler ile anılıyordu sürekli. Tabii o bunu inkâr ettikçe abim aşkına yenilip her defasında ona inanıyordu. Ta ki İstanbul'a dönüp tamamen terk edilene kadar. Bir küs bir barışık karmakarışık bir ilişkileri vardı. Yüzünü bile görmediğim o kıza, abime yaşattığı acılardan dolayı nefret besliyordum.

Oflayarak inmişti yanımıza. Bu çocuğu mutlu etmek, gülerken görmek ne kadar zordu. Elimde yerleri süpüren çantamı omuzuma alıp, kapıyı açacağım da arkamdan "Kızıl" diye seslendi.

Sırtımı döndüğümde kaşları çatık bir şekilde suratıma bakıyordu. Kesin yine bir şeye kızmıştı. Eve dönmek ona ağır geliyordu galiba. Düzene alışmayı, büyüdüğümüzü görmeyi yadırgıyordu sanırım. Bir süre onu alttan almayı deniyorduk. Alışması için zamana ihtiyacı vardı. Ben ona karşılık vermeden Sarp abim araya girip sordu.
"Ne oldu abi?"

Suratıma sinirle bakmaya devam ederken "Ne mi oldu?" dedi abime dönüp. Ardından gözlerini bir anda bacaklarıma doğru indirerek işaret etti.

"Bu halin ne Kızıl? Hiç giymeseydin."

O esnada nasıl karşılık vereceğimi bilememiştim. Daha önce Sarp abimden böyle bir tepki almamıştım çünkü. Kerem abimin kıskançlığı yıllara yenilmeden devam ediyordu anlaşılan. Seneler sonra ilk defa beni okula giderken görmüştü ama bıraktığının aksine ortaokullu bir çocuk değil liseli bir genç kız olarak. Sabahtan sinirlenmişti bana. Şimdi ters bir şey söylersem canımı okurdu benim bu deli. Kekeleyerek birkaç cümle akıttım dudaklarımdan.

"Ne, ne var ki abi?"

Gözlerimi parke ile buluştururken aslında neden bahsettiğini gayet iyi anlamıştım. Şort eteğim. Sabah sabah tonla fırça yiyecektim bu yüzden.
3. haftanın sonunda yakalanmıştım ona. Kaşlarını yukarı kaldırıp başını salladı ve sırıttı. Sözlerimi vurgulu bi' şekilde tekrar ederek "Ne var ki abi?" dedi. Dalga geçiyordu benimle. Başını sallamaya devam ederken, elleriyle eteğimi gösterip sinirden kudurdu bir anda.

KIZILWhere stories live. Discover now