78.Bölüm

396 38 69
                                    

Keyifli Okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli Okumalar.
Oy vermeyi unutmayın.


Hakim kararını açıkladıktan sonra o salon kafama yıkılmıştı sanki. Sadece bana değil tüm aileme. Yüzü şu hayatta bir türlü gülmeyen bahtsız abim iki yıl beş aylık bir hapis cezasına çarptırılmıştı. Neye uğradığımızı şaşırmıştık. Gözlerime alışkın yaşlar parlıyordu. Benim aksime Kaan gülümsüyordu. Yüzünü bana çevirip dudaklarını yana çekerek büyükçe belirgin egoist bir tebessüm attı. Bana karşı, abime karşı, bize karşı zafer kazanmıştı; düşüncesi böyleydi eminim ki bu kabul etmek istemediğim gerçekti. Gülüşünde beliren ışıltı da sana söylemiştim yansıması vardı. Karar sonunda hakim yerinden kalkmış, salon yavaşça dağılırken polisler abime yaklaşmıştı. Annem bulunduğu sıradan çıkıp hızla ona koştu. Babam ve abim de öyle. Ben yerimden bile kıpırdayamamıştım. Dizlerimde yürümeye derman kalmamıştı. Kaan yanından geçerken ona sırıtıp sana söyledim dedi. "Ben Ayaz gibi Kızıl'a ve size acımam, bana bulaşma dedim. Güçlüyüz dedim. Şimdi anlamışsındır."

Abim öfkeyle üstüne gidecekken polisler yaka paça onu kavrayıp bileklerine kelepçeyi geçirmişti. Sarp abim saldırmak istedi bu kez ama onu da babam tutmuştu. Koruması dibinde bitmişti çoktan. Salon birbirine girmeden müdahaleler üst üste gelmişti. Abimi götürmek için koluna girdiklerinde gözü yaşlı annem abimin kollarını tutup polislere götürmeyin oğlumu diye veryansın ederken Kerem abim onu sakinleştirmek için gülümsedi.

"Bırakta görevlerini yapsınlar. Söz veriyorum orada kendime iyi bakacağım anne." dedi ama annemi ikna edemiyordu. Ayıramamışlardı yavrusundan. Babam araya girip ricada bulununca otuz saniye kadar beklemişlerdi. O sırada abim anneme kendini aklıyordu.

"Annem, yemin ederim ben suçlu değilim. O adamı hayatımda ilk defa gördüm. Onu yaralamadım. Oğlun böyle biri değil anne. Evet kavga ederim; döverim, dövülürüm ama bıçaklamam anne. Sana bunu yaşattığım için özür dilerim. Keşke benimle daha çok gurur duyabilseydin. Ben çok üzgünüm."

"Seninle gurur duyuyorum oğlum."

Abimi götürürlerken babam annemi ondan ayırmıştı.

"Emrah, Emrah bir şey yap. Oğlumu götürüyorlar."

"Semiha sakinleş."

Annem soğuk kahverengi sandalyelerin birine çökmüş perişan hâlde ağlarken ben şoku üstümden atamamıştım hâlâ. Şu an yaşadıklarım gerçek miydi? Donup kalmıştım. Kerem abim salondan çıkmadan önce son kez bize baktı. O an aklım başıma gelmişti. Duruşma salonundan ayrılıp koridorda ilerlemeye başlayan abimin peşinden hızla çıkıp arkasından koşup önüne geçerek sarılmıştım. Polisler ayırmak istedi başta ama öyle sıkı sarılmıştım ki bizi ayıranamışlardı. Abim de rica ederek lütfen iki dakika izin verin deyince bırakmışlardı. Başımdan öpüp kelepçeli kolları arasına almıştı beni. Genç olan kadın polisin gözlerinin dolduğunu görmüştüm ama umurumda olan tek kişi o an abimdi. Onun iri gözleri de tomurcuk yaşlarla süslüydü.

KIZILWhere stories live. Discover now