19.Bölüm

1.5K 149 405
                                    

Bu bölümü Sardunya98 'e ithaf etmek istiyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu bölümü Sardunya98 'e ithaf etmek istiyorum.

Lütfen emeğimin karşılığı olarak oy vermeyi unutmayın. ❤

Keyifli okumalar.

"Ayaz" dedim şaşırarak. "Burada ne işin var? "

Boş sandalyeyi gösterip sordu
"Oturabilir miyim?"

Başımla onu onaylayıp "tabii ki." dedim.

Yanıma oturup az önceki sorumun cevabını vermek için konuşmaya başlamıştı.

"Kantine inmiştik, zil çalınca sohbet yarım kaldı. E aradan hayli zaman geçince tenefüs arası az geldi tabi."
Eliyle arkadaki masayı işaret ederek  beşli erkek grubunu gösterdi.
"Haliyle bizimkilerde dersi kırdılar. Oturmaya devam ettik. Seni görünce bi' merhaba demek istedim." dedi ve ekledi "neden derste değilsin? "

Omuz silkerek cevaplamıştım sorusunu. "Ders boş "

Gülümseyerek "o zaman kahve içme teklifim hâlâ geçerli" dedi.

Nazikçe başımı sallayıp tebessüm ederek tasdikledim onu. İşaret parmağım yüzünü gösterirken "Evet ama şu uzun hikayeni anlatacaksın" dedim. Küçülen gülümsemesi arasında gözleri ile onayladı sözlerimi. "Peki Kızıl " dedi. "Anlatacağım."

Kahvelerimizi yarılamıştık, heyecanla onun anlatacaklarını bekliyordum. Sevgi'ye kardeşim demişti. Anne ve babası ne zaman ayrılmışlardı ki? Bu dönmesinden daha çok şaşırtmıştı beni. Elindeki kağıt bardağı masaya bırakıp bana döndü.

"Nereden başlayacağımı bilmiyorum ki Kızıl. Ya da nasıl başlayacağımı..."

"Sevgi'nin sana neden abi dediği konudan başlayabilirsin mesela. Ya da neden okulu bırakıp İspanya'ya gittiğinden?"

Bakışları kahve bardağı ile buluşurken "Annem ve babam ben lise birdeyken ayrıldılar Kızıl." dedi.

"Ne?" dedim şaşkınca. "Ayaz bana bundan hiç bahsetmedin."

Gülümsedi. " Abinin gidişi seni yeterince üzüyordu zaten Kızıl. Birde ben seni kendi dertlerimle üzmek istemedim."

Sözleri karşısında ne diyeceğimi bilememiştim. Ben ona ne kadar derdim varsa anlatırdım. O beni dinler, daima yanımda olduğunu ve tüm bunların geçeceği konusunda beni inanmaya zorlardı. Ama hiçbir zaman kendi dertlerini anlatmaz, hep susmayı tercih ederdi. Oysa benim üzüldüğüm saçma konulardan çok daha büyük bir derdi varmış ama beni düşündüğü için hiç anlatmamış. Ahh Ayaz. Şu an kendimi kötü ve suçlu hissediyordum. Yüzüm düşmüştü haliyle. Durumu fark edince, böyle üzüleceksem anlatmayacağını, üstelik anne ve babası ayrıldığında henüz benimle tanışmadığı için kendimi suçlu hissetmemem gerektiğini söyleyerek gülmemi istedi. Evet o benden bir yaş büyük olduğu için o zamanlar bu okulda değildim ama yinede tanıştıktan sonra anlatmasını isterdim. Çünkü o bana dair ne varsa bilirken, ben onun ailesinin ayrı olduğunu bile yeni öğreniyordum.  Başımı kaldırıp "Olsun" dedim "tanıştıktan sonra anlatabilirdin. Birlikte atlatırdık. Sen bana nasıl yardımcı olduysan bende sana öyle yardımcı olmak isterdim."

KIZILWhere stories live. Discover now