21.Bölüm

1.5K 154 409
                                    

Bölüm Şarkısı: Murda & Ezhel/ Bir Sonraki Hayatımda Gel. (Ezhel'i çok seven kuzenim Berna için gelsin)

Bu bölümü çok sevdiğim ve ithaf için geç kalmış olduğum değerli okuyucum olan ayse_bayrak310 'a ithaf etmek istiyorum.❤❤❤

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli Okumalar...

Gözlerime inanmak istemiyordum. Bu hayatın bana bir ironisi miydi? Tam da Gamze ile yeni barışmışken Berkcan'ın burada olması... Sanırım beni görmemişti diye sevinirken masaların arasından geçerek yanıma doğru geliyordu. Gamze değişen suratımdan ''ne oldu Kızıl?'' diye sorup ardından cevap alamayınca hızla baktığım yöne döndü. Gördüğü isim moralini yeniden bozmuştu. 'Bunun ne işi var burada?' diye başını pencereden tarafa çevirirken söylendi. Yanımıza gelen Berkcan kibarca gülümseyip önce Gamze'ye ardından bana selam verdi.

"Nasılsın Kızıl?" saatine baktı "Ne yapıyorsun burada bu saatte? Okulu mu kırdın yoksa?"

"İyiyim" diyerek yüzümü yere eğip utangaç bir gülümseme atmıştım. Kötü yakalandım ona. İyi ki yanında abim yoktu. "Oturabilir miyim" diye sordu. Gözlerim Gamze'nin onayını bekliyordu o an. Başını salladı oturması için. Onu onaylandığımızda arka masalardan boş bir sandalye aldı kendine. Küçük kare masada, karşımda Gamze, ikimizin tam ortasında da Berkcan oturuyordu. Onu Gamze ile tanıştırmıştım. Gamze Berkcan'ı hep ona gösterdiğim fotoğraflardan tanıyordu. İlk defa canlı kanlı bir şekilde karşısında görmüştü. İkiside memnun olduklarını söylerek el sıkıştılar.

Berkcan tam bir şey söyleyecekti ki telefonuna gelen mesaja gülümsedi. İnsanın içini ısıtan bir gülüşü vardı. Bugün diğer günlerden daha farklı görünüyordu sanki. Normalde sürekli tişört giyerken bugün gömlek giydiği nadir günlerdendi. O sevmesede üstüne çok yakışıyordu. Hızlı hızlı mesajına cevap yazarken yüzü düştü. Kiminle yazışıyordu acaba? Morali biraz bozulmuştu. Başımı çevirdiğimde dik kaşlarıyla bana bakan Gamze'yi gördüm. Soldan sağa "ne?" dercesine kısa ama hızlı bir şekilde sallamıştım kafamı. Sanırım o biraz rahatsız olmuştu yanımızda olmasından. Telefonu masaya bırakan Berkcan,

"Ee kızlar size ne ısmarlayayım? " diye sordu.

İkimizde nazikçe teşekkür ederek bir şey istemediğimizi söyledik. İçeceklerimiz hâlâ yarımdı. O garsonu çağırıp kendisine kahve söyledi. Kahvenin gelmesini beklerken Gamze neden okul değilde, cafede olduğunu sordu. Berkcan ona her insana yaptığı gibi küçük bir tebessümde bulunarak karşılık verdi.

"Birinci sorun için Gamze'cim öğleden sonra ders boştu. İkinci sorun için de, bir arkadaşımla buluşacaktım burada ama işi çıktığı için gelemeyecekmiş."

Kahvesi gelmişti o konuşurken. Bir yudum alıp "siz neden okulda değilsiniz? " diye sorup ardından bir soru daha ekledi. "Sen geçen günde erken geldin eve Kızıl. O günde astın okulu değil mi?"

Yeniden yudumladı kahvesini. Yüzüm kızarmıştı. "Evet" diyebildim. Ama bilmediği şeyler vardı. Mesela o gün okulu onun yüzünden yakın arkadaşımla tartışıp kırmak zorunda olduğumu, bugünde kavgadan sonra eve giden arkadaşımın evlatlık olduğunu öğrenip bana ihtiyacı olduğu için kırdığım gibi. Berkcan benim hikayemde kelebek etkisi yapan insan olmuştu adeta. Her şey onun için yaptığım o kısa tartışmadan sonra büyüyerek arttı. O habersizce karşımda kahvesini içmeye devam ediyordu. Yeniden bana bakıp,

KIZILWhere stories live. Discover now