83.Bölüm

331 23 98
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.





Bölüm Şarkısı bu defa çift geliyor.

1: Zakkum - Gidiyorum Yolcu Et.
2: Hande Mehan - Beni Böyle Sevme.







Keyifli Okumalar 🤗

Oy vermeyi unutmayın 🥰

Veee bolca yorum yapın ✨




Bakışlarım sabitlenmişti o an. Kendimi Ayaz'dan yavaşça ayırırken Yusuf hızlı hızlı bize doğru geliyordu.

Kendimi ifade etmek istemiştim ama bir anlığına donakalmıştım. Kendimi suçlu hissediyordum. Bize doğru yaklaşırken hesap sorarcasına konuşmuştu benimle. Bunca şeyden sonra neden ona sarıldığımı sormuştu. Açıklama yapmak için ağzımı açacakken Ayaz araya girerek "sadece vedalaşıyorduk." dedi.

Yusuf ona inanmış gibi durmuyordu daha doğrusu biraz tereddüt etmişti bu konuda. Ona anlattıklarım ve gözünün önünde yaşanılanlardan sonra böyle düşünmesi normaldi. Bu yüzden bana zarar vermeden beni kendinden tarafa çekerek biraz arkasına doğru saklamıştı. Hâlâ ne gördüğünü düşünüyor gibiydi. Neden ona sarıldığımı merak ediyordu, benim ağzımdan duymak istiyordu. Biliyorum. Önce bana dönüp ''iyi misin?'' diye fısıldadı. Bana zarar verip vermediğini sorunca iyi olduğumu dediği gibi sadece vedalaştığımızı söylemiştim. Büyük bir kavga sebebiydi bu şu an ama herkes sakindi. Ayaz yaralı olduğu için Yusuf uzatmamıştı konuyu. Neden burada olduğumuz gayet açıktı çünkü ve onun üzerine giderse yine kendimi kabahatli hissedeceğimin farkında olduğu için susuyordu bence. Eli elime uzandı. Sıkıca tutmuştu. Nefes nefeseydi, kalbi küt küt ediyordu. Çok kısa bir sessizlik hüküm sürmüştü odada. Yusuf ona bakıyordu, Ayaz'ın bakışları zemindeydi. Zelil bir hâldeydi karşımızda. Yusuf'a karşı yenilgiyi artık kabul etmiş gibiydi. Perişandı. Yutkunuşunu gördüm. Ağlamamak için dişlerini sıktığını fark ediyordum. Yerin dibine girebileceğini bilse eminim şu an bizim karşımızda olmak yerine oraya kaçmayı tercih ederdi. Titreyen mimikleri bunu hissettiriyordu. Dudaklarını birbirine bastırmıştı. Yüzü gergindi. Yaraları sızlıyor olmalıydı ki yanaklarını ara ara hareket ettriyordu. Yusuf'a baktım o sıra. Girdiğinde yüzünde olan o sert ifade yumuşamıştı. Bir adım atıp yanına, hizasına geçtim. Başını bana tam çevirmeden hafifçe döndürüp baktı. Ardından yeniden Ayaz'a döndü ve ağzından hiç beklemediğim ama tam da karakterine yakıştırdığım kısa fakat güçlü bir kelime döküldü.

"Geçmiş olsun" demişti.

Kendisini acımasızca yerde tekmeleten, arkadaşlarına öldüresiye dövdürten ve hatta sevgilisine aşık olduğunu bununla da kalmayıp neler neler yaptığını bildiği hâlde ona geçmiş olsun demişti. Herkesin yapmayacağı, istese de yapamayacağı bir olgunluk sergilemişti. Şu dakika ona yeniden aşık olmuştum. Ayaz'da benim gibi şaşırarak ona baktı. Yüzü kızarak sadece kafasını hafifçe oynatıp yeniden gözlerini zemine indirdi. Bu defa boynu daha çok bükülmüştü. Sa-sağ ol diyerek kekeledi. Sesine sinen utanç mağlubiyet ile süslüydü. Şu an çektiği acı bileğini kestiğinde hissettiği acıdan daha yoğundu, eminim. Abimden aşina olduğum bu duyguyu ilk defa onunda gözlerinde bu kadar net görmüştüm.

KIZILWhere stories live. Discover now