28. Bölüm "Sakın Yakalanma Güvercin!"

23.3K 1.3K 169
                                    

Sevgili dostlar kısa da olsa bir bölüm yazıp yükledim.Umarım begenirsiniz. Hala internet sıkıntısı yaşiyorum. Elimden geldigince sizi madur etmemek icin ugrasiyorum lütfen yorum ve begenilerinizi eksik etmeyin. Inanin herbirinizin yorumlarini okurken buyuk bir zevk aliyorum ve aramizdaki arkadasliklar her gecen gün daha da saglamlasiyor. Yorum atmayan ama begenilerini eksik etmeyen biricik arkadaslarim sızler de buyurun gelin. Kisa da olsa bir yorum atin ki sizleri de tanima firsati yakalayabileyim. Iyiki varsiniz canlar. Hepinizi sevgiyle kucakliyorum :):)

Yağız, tekrar tekrar aynı sorulara, aynı cevapları vermekten yorulmuştu. Sabah olmuştu ve onlar hala sorgu odasındaydılar. Faruk komiser yaklaşık 6 saattir Yağız'a aynı soruları farklı yollardan soruyor onu psikolojik olarak bezdirmeye çalışıyordu ama Yağız'ın pes etmeye niyeti yoktu. İşin ucunda sevdiği kadın varken nasıl pes edebilirdi ki?

Bu sorgu onu çok yormuştu, aklı fikri Nehir'deydi. Ondan haber alamadığı için ayrıca gergindi. İçinden Eymen'e lanet okumaktan başka bir şey yapamıyordu bu durumda, ama şuradan kurtulduğunda onun belasını fena sikecekti.

"Size bir soru sordum Yağız Bey cevaplamayacak mısınız?"

Yağız anında daldığı düşüncelerden sıyrılıp "Pardon komiserim duymadım. Takdir edersiniz ki saatlerdir burada sorguya çekiliyorum ve bütün gece uyumadım. Dikkatsizlik had safhada." Diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı. Şimdi sorunuzu tekrardan alabilir miyim?"

Faruk komiser bütün ciddiyeti ile sorusunu tekrardan sordu.

"İkametiniz Kemerburgaz'da gözüküyor. Hala orada mı yaşıyorsunuz?"

"Evet, neden sordunuz?" Dedi tereddütle Yağız.

"Burada size ait olan bütün mülklerin adresleri var." Diyerek elindeki kağıdı Yağız'a uzattı Faruk komiser.

"Yağız, elindeki listeyi dikkatlice inceledikten sonra "Bunların konumuzla ne ilgisi var anlamadım." dedi kaslarini catarak. Kendisine ait ne var ne yok ise hepsi önündeki listeye çıkartılmıştı.

"Bu da her bir mülkünüz için savcılıktan çıkartılan arama emri."diyerek, önündeki kagidi isaret etti. "Ekiplerimiz arama işlemine başladılar bile. Verdiginiz ifadenin dogurulugu bir sekilde bu aramalarin sonucunda acikliga kavusacak ve arastirilmaya devam edilecek. Sorgunuz burada bitmiştir. Eymen BOZOKLU'nun ifadesinden sonra durumunuzun ne olacağı belli olacak ama bugün sizi burada tutmak zorundayız. Arkadaşlar size nezarethaneye kadar eşlik edeceklerdir." Komiser hizla konustuktuktan sonra ayaga kalkarak Yagiz'in cikmasi icin eliyle kapiya dogru isaret etti.

Yağız'ın odaklandığı tek şey arama emriydi. Demek bu kadar ileri gitmişti Eymen. Bu adam, iyiden iyiye canını sıkıyordu ama şu an düşünebildiği tek şey Nehir'di. Eğer bir sekilde Eymen'in eline geçerse olacakları düşünmek bile istemiyordu.

"Arama emrine bir de ben bakabilir miyim?" diyebildi sadece oturdugu yerden kalkmaya tenezzul bile etmemisti.

"Tabi ki de buyurun. İstediginiz kadar inceleyebilirsiniz." diyerek komiser, önündeki evraklari Yagiz'in önüne dogru itti.

Yağız, savcılıktan alınan arama emrini dikkatlice inceledi. Bir an komiserin blöf yaptığını düşünmüş olsa da yanıldığını anlamıştı. Evrakı tekrar geri verip ayağa kalktı. "İşimiz bittiyse ben biraz dinlenmek istiyorum."

"Keyfinize bakın Yağız Bey.Az önce dedigim gibi arakadaslar size kalacaginiz yere kadar eslik edecekler. Biraz da Eymen Bey ile konuşalım bakalim. Hala suclamalarının arkasında mı bir öğrenelim." Diyerek kapıyı işaret etti.

Yağız kapıdan çıkar çıkmaz iki yanında beliren Polis Memurları ile birlikte nezarethaneye doğru gitmeye başlamıştı bile. Bu iş iyice sarpa sarıyordu. Eymen pisliğini o gece öldürmediği için her yanını pişmanlık sarsa da ölümün, onun için kolay bir kurtuluş olacağını bilmek biraz olsun ona teselli veriyordu.

HIRÇIN GÜVERCİNWhere stories live. Discover now