58. Bölüm "Benimsin (+18)

46.1K 815 36
                                    

Öncelikle hepinize merhaba. İşlerimin yoğunluğundan daha önceki bölüm de bahsetmiştim ve bu yoğunluk hala devam ediyor. Bölümü geç de olsa yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz. Ayrıca bölüm cinsellik içerdiğinden dolayı bu tür şeyleri okumayı sevmiyorsanız sizi baştan uyarmak isterim. Bu bölümü es geçebilirsiniz arkadaşlar. Okumasanız da bu hikayenin gidişinden bir şey kaçırmanıza sebep olmayacaktır inanın bana. Okumak istemeyen arkadaşlar bir sonraki bölümden okumaya devam edebilirler. Hepinize keyifli okumalar :)

"Benimsin." Diyerek dudaklarıma yapıştığında heyecandan bütün vücudum titremeye kalbim güm güm atmaya başlamıştı. Bu akşam sevdiğim adama vücudumu teslim ederken tüm geçmişimi ve korkularımı ardımda bırakacak kendi isteğimle bir erkeğin bana dokunmasına izin verecektim. "Seni seviyorum." Diye fısıldadım dudaklarımız bir anlığına birbirinden ayrıldığında.

Yağız'ın cevabı; "Bu gece Güvercin, bu gece seni ne kadar sevdiğimi iliklerine kadar hissedeceksin." Deyip nazikçe beni yatağa yatırmak olmuştu...

Yağız, dizlerini hafifçe kırarak üzerime uzandığında kalbimin sesinin dışarıdan bile duyulduğuna emindim. Eli saçlarımı nazikçe okşarken dudağıma tüy gibi bir öpücük bıraktı.

"Korkuyor musun güzelim?" Sesi oldukça yumuşak ve sakinleştiriciydi.

Başımı hayır dercesine salladım. "Sadece biraz gerginim sanırım." Dediğimde dudaklarıma bir öpücük daha bıraktı.

"Sen ne zaman dur dersen duracağız biliyorsun değil mi?" elinin tersiyle yüzümü okşayıp dudaklarıma bir öpücük daha kondurdu.

"Biliyorum." Dedim ellerimi yanaklarına koyup başımı hafiften yükselterek "ve durmak istemiyorum." Dediğim an Yağız'ın gözlerinde gördüğüm arzu, vücudumu titretmeye yetmişti.

"Ah Güvercin, senin bu kararlılığın beni daha da baştan çıkarıyor. Beni çıldırtıyorsun güzelim." Nazikçe beni öpmeye başladığında kendimi onun ellerine bırakmıştım. Bu seferki dokunuşları az önceki acelecilikten uzak, sakin ve güven vericiydi. Vücuduma daha önce de dokunmuştu fakat her defasında bir yerde duracağımızı bilmek daha farklı hissettirmişti fakat bu sefer dönüşü yoktu. Yapılan hatalar bize yeterince acı vermişken bu teslimiyet; sadece bedenlerimizi değil ruhumuzu da sonsuza dek mühürleyecek, birbirine muhtaç kılacaktı.

Biliyordum ki Yağız benim kaderimdi, tıpkı benim de onun kaderi olduğum gibi. Şartlar bir şekilde bizi bir araya getirmiş ve birbirimizden gitmeyi imkânsız kılmıştı. Görünmeyen bir sevgi bağıyla bağlıydık biz. Bir arada oldukça nefes alıyor, yaşadığımızı hissediyorduk. Yağız'dan öncesi yoktu benim için. Ondan öncesi; hatırlamak bile istemediğim koca bir muammaydı. Şimdi sevdiğim adamın kollarında hayata yeniden tutunuyor geçmişe dair bütün acıları tek tek gömüyordum.

Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında gözlerindeki tutku sevgiyle harmanlanmıştı. Aşkı somutlaştırma imkânım olsaydı eğer, bunun en büyük tasviri Yağız'ın şu anki bakışlarının resmedildiği yağlı boya bir tablo olurdu.

Dizlerinin üzerinde doğrulup yavaşça beni kucağına oturttu. Elleri kazağımın eteklerini yakaladığında kazağı nazikçe çıkarttı. Gözleri üzerimdeki sutyende arzuyla dolaştığında nefesim kesilecek gibi olmuştu. Bir an gözleri köprücük kemiğimden göğsümün kenarlarına kadar uzanan kesiklerime kaydığında huzursuz olsam da dudakları boynuma değdiği an o huzursuzluk yerini tutkulu bir heyecana bırakmıştı.

Dudakları boynumu ihtiyaçla öpüyor, dili geçtiği yerleri adeta ateşe veriyordu. Kulağımın yanına geldiğinde içim daha da hoş olmuştu. Ellerimi beline sarıp sırtına tutundum. Heyecanım, hareketlerimi donuklaştırıyor, kafamı daha çok karıştırıyordu.

HIRÇIN GÜVERCİNWhere stories live. Discover now