"34. Bölüm "Korkuyorum Yağız, Çok Korkuyorum Sevgilim."

27.2K 1.4K 181
                                    

Arkadaşlar takdiri sizlere bırakıyorum. Bu aralar votelar beni biraz üzüyor. Okunma oranlarına göre çok yetersiz geliyor bana. İnanın verilen büyük bir emek var sizlerden bunun karşılığını görmek istiyorum. Hiçbir zaman sizlere sınır koymadım ama böyle giderse sanırım votelara bir sınır koymak durumunda kalacağım. Beğenmeyen arkadaşlar okumasın lütfen ama beğenen arkadaşlarım yorum ve votelerini eksik etmesinler rica ediyorum. Her birinizin yorumlarına tek tek cevap veriyorum ve bunu büyük bir keyif ile yapıyorum inanın. Biraz naz yapmak benim de hakkım sanırım. Hırçın Güvercin'i daha iyi yerlere taşıyalım sizlerin de desteğiyle. Hayatınızdan mutluluk eksik olmasın inşallah.

Bu bölüm harika yorumlarıyla her defasında beni çok mutlu eden ve bu aralar özlem duygusu ile başa çıkmaya çalışan canım kardeşim, sevgili arkadaşım, dünyalar tatlısı okurum olan busrakurt 'a gelsin. uzun bir süredir bu yolda birlikte yürüyoruz. Her zaman desteğini hissettirmiş, beni hiç yalnız bırakmamıştır. İyi ki varsın canım benim, iyi ki tanımışım seni. Sana okul hayatında başarılı bir gelecek diliyorum ve seni kocaman öpüyorum birtanem.

Soğuk çok soğuktu sanki. İçimin ürpermesi, yattığım yerde daha çok büzülmeme sebep olmuştu. Çok uzun süredir ilk kez evimde uykuya dalmıştım. Ayak bileklerimden baldırlarıma doğru süzülen geceden de soğuk dokunuşlar tüylerimi ürpertirken rahatsızca kımıldadım. Uyumak için direnen bedenim beni tekrar esiri altına alırken, bacaklarımdaki soğuk his gittikçe yukarılara doğru çıkıyor içimi daha da üşütüyordu. Her ne kadar yatağımda rahatsızca kımıldasam da gözlerim uyku mahmurluğunu üzerinden atıp bir türlü açılamıyordu. Üst baldırlarımdan bacaklarımın arasına doğru usulca kayan bu his sertleşmeye başladığında bacaklarımı birbirine kapatmaya çalışsam da beceremedim. Kasıklarımda hissettiğim sert ve soğuk dokunuşlar bütün bedenimin kasılmasına sebep olmuştu. Bu histen nefret etmiştim. Göz kapaklarım, iç çamaşırımın çekilmesiyle birden açıldığı gibi ağzıma kapanan eller beni dehşete sürüklemişti. Üstümde sırıtan kömür karası gözler kalbimin ritmini hiç olmayacak şekilde sekteye uğratmıştı. Vücudumu saran panik hissiyle kafamı sağa sola çevirip kollarım ve bacaklarımla üzerimdeki varlığını itmeye çalıştım.

"Şiiiit sakın sesini çıkartayım deme ufaklık!"

Bana bakan bu gözlerden nefret ediyordum. Hayatımı zehir eden bu bedenden iğreniyordum. İri cüssesiyle üzerimde duran bu adamı öldürmek istiyordum. Tekrardan var gücümle çırpınıp onu üzerimden atmaya çalıştım ama nafile. Onun gücünün yanında benimki o kadar yetersiz kalıyordu ki. Ağzımdaki elini ısırmaya çalıştığımda, bacaklarımı tutan eli hızla kasıklarımın arasına gelip beni şoka uğrattı. İç çamaşırımın üzerinde sertçe dolaşan parmakları bende kusma hissi uyandırırken daha da çok tepinmeye başladım.

"Bu çamaşırı yırtıp sana sahip olmamın zor bir şey olduğunu mu sanıyorsun ufaklık?" dedi eliyle çamaşırımın kenarını zorlayarak.

Gözümden sessizce çağlayan yaşlar, ağzıma kapanmış olan ellerin üzerinden kayıp boynumu ıslatırken, o kadar çaresiz hissediyordum ki.

"Lütfen bırak." Diye boğuk bir şekilde yalvardım.

"İnan bana biraz daha çırpınırsan canını fazlasıyla yakarım ve bundan acayip derece hoşlanacağımı en iyi sen bilirsin." Dedi soğuk sesiyle. Elleri hala çamaşırımın kenarında geziniyor beni kaskatı bırakıyordu.

Yapardı biliyorum... Eymen, bir şeyi söyledim mi gerçekleştirirdi. Canımı yakmak isterse en alasını yapardı, boş tehditler savurmazdı. Bana tecavüz etmek isterse onunla baş edemeyeceğimin fazlasıyla farkındaydım. Kalbim kanatlanıp uçacak kadar çok çırpınıyordu ve ben çaresizce gözlerime ateşler fırlatan adamın yüzüne yalvarırcasına bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Eğer... Eğer, bana tecavüz ederse buna dayanamayacağımı biliyordum. Kendimi bir daha bulmamacasına kaybedeceğime emindim. Her şey çok fazlaydı, hem de çok...

HIRÇIN GÜVERCİNUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum