53. Bölüm "Seni Deliler Gibi İstiyorum Güvercin! (+18)

31.6K 971 329
                                    

Merhaba arkadaşlar. Sizleri özledim. Öncelikle belirtmeliyim ki bu bölüm müstehcenlik içermektedir. Bu tür bölümleri okumayı sevmeyen arkadaşlar bölümün baş kısımlarını es geçsin lütfen :)) Umarım beğenirsiniz. geçen bölümde yapmış olduğunuz güzel yorumlar için hepinize çok teşekkür ederim. Sizleri çok seviyorum. Bu bölüme de aynı ilgiyi istiyorum. Hatta biraz özel bir bölüm olduğu için bol bol yorum ve beğenilerinizi bekliyorum. Hepinize keyifli okumalar canlarım. Bölüm sonundaki soruları cevaplamayı unutmayın :))

Çok sıcak hissediyordum. Yatakta dönmeye çalıştıkça bir güç beni mengene gibi sıkıyor hareket etmemi engelliyordu. Dilim damağım bir birine yapışmıştı resmen. Susamıştım fakat gerek gözlerimi açmak istememem, gerekse vücudumu yatağa sabitleyen güçten kurtulamamam bedenimin kalkmasını engelliyordu. Bir kez daha yatakta yan dönmeye çalıştığımda kulağıma gelen homurtu ile belimin sert bir şeye yapıştırılması bir oldu. Uyku ile uyanıklık arasında gidip gelirken kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatıp üzerimdeki yorganı çekmek için hareketlendiğimde bir şeyin göğüslerimi kavramasıyla gözlerim aniden açıldı. Bir an nerede olduğumu anlayamadığımdan bedenimdeki baskıdan kurtulmak adına ellerimle vücudumu yokladığımda, göğüslerimin üzerinde sımsıkı duran ellerin üzerine ellerimi sabitledim.

"Bir rahat durmadın Güvercin." Diyen homurtulu ses zihnimin bir anda aydınlanmasına sebep olmuştu. Beni mengene gibi saran bu şey Yağız'dan başkası değildi. Bir eli belimi sıkıca kavramış bir eli de beni sabitlemek istercesine göğsümün üzerinde duruyordu. Bedenimi arkadan öyle bir sarmıştı ki değil hareket etmeye, nefes almaya bile fırsatım yoktu. Yetmezmiş gibi bacaklarımı da o uzun bacaklarının arasına hapsetmişti. Aslında bu kadar terlemiş olmasam bu durumdan şikâyetçi olmazdım. Kokusu burnuma geldikçe aklım yerinden uçacakmış gibi hissediyordum.

Oda karanlıktı, sanırım hala güneş doğmamıştı. Odanın ısısı yetmezmiş gibi bir de Yağız'la bu durumda olmak beni daha çok susatmıştı. Belimdeki elini gevşetmek için hamle yaptığımda beni kendine bastırarak tekrar huzursuzca homurdandı. "Biraz daha hareket edersen, seni altıma alıp bir güzel seveceğim Güvercin."

"Ama Yağız." Dedim itiraz ederek. "Çok susadım."

"Ben de onu diyorum işte." dediğinde bir anda nefesini boynumda hissettim. "Öyle güzel severim ki seni, susuzluk; hissedeceğin açlığın yanında hiç kalır Güvercin." Nefesinden sonra, dudaklarının hassas dokunuşu aldı boynumdaki yerini.

"Yağız..." diyerek inler gibi isyan ettiğimde bana daha çok sokuldu.

"Güvercin..."

Bu lafı, onun ağzından duymak beni onun karşısında eritiyor adeta savunmasız hale getiriyordu. Dudakları, boynumdan enseme doğru kayarken göğsümdeki eli daha sıkılaşmış belimdeki eli de sıyrılan tişörtümün açığa çıkardığı çıplak kalçalarıma doğru kaymıştı. Başım dönüyordu resmen. Aşk sarhoşluğu böyle bir şey olsa gerekti. İstemsizce vücudumu ona doğru ittiğimde boğazından çıkan inleme aramızdaki tutkuyu alevlendirmiş, bizi dönüşü olmayan bir diyara sürüklemeye başlamıştı.

"Beni öldürüyorsun Güvercin. Senin vücudunla sınanmak benim en büyük cezam olsa gerek." Dudakları kulak meme değdiğinde ufak bir çığlık firar etti dudaklarımdan. Kulağımdan süzülen nefesin ve vücudumda hissettiğim dokunuşların izleri içime ılık ılık akarken hissettiklerim dile dökülemeyecek kadar edepsizdi.

"Yakıyorsun." Diyebildim içime çektiğim bir kıdım nefesle can bulmaya çalışarak. "Öyle bir yakıyorsun ki ateşinde tekrar tekrar yanmak için gönüllü oluyor ruhum."

"O ateşi tutuşturan, sen olduktan sonra bedenlerimiz küle dönse kaç yazar Güvercin?" Dudakları yavaşça boynuma doğru inerken eli göğsümü tatlı tatlı yoğurmaya başlamıştı. Utanıyordum ama bedenimi, sevdiğim adamın ellerine teslim etmeden de edemiyordum.

HIRÇIN GÜVERCİNWhere stories live. Discover now