"Onun kedileri vardı. Benimse kedilere alerjim. O, kelimelerin gücüne inanırken ben rakamların gücüne inanırdım. O, bu dünyaya bir amaç için gönderilmişken benim amacım sorgulanıyordu."
Bu mutlu başlayan sarsıcı devam eden ve sonucu göreceli farklıl...
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
Senin dünyana yumuşak bulutlar ile geldim. exo
Ve bitti.
Son üniversite sınavı da verdik. Yaz sınavlarına da noktayı koyduk. Bitti be. Şimdi geri kalan hayatımda köpekler gibi çalışmam için önce okumam gerekiyordu. Tam olarak hangi bölümü istediğimi biliyorum ama tercihlere kadar yine de kendimi yoklamaya devam edeceğim. Çok manyak planlarım vardı. İlkokulda matematik öğretmeni olmak bunlar arasında yoktu. Yalnız şimdilik sessizliğimi koruyordum. Her şeyin bir sırası vardı ve benim sıram geldiğinde büyük bir patlama etkisi yapacaktı.
"Sanırım baba mesleğini seçiyorum." Dedi Fırat. Elindeki kutu kolayı açıp büyük bir yudum aldıktan sonra boğazını yakan asit ile yüzünü buruşturdu. "Ah! Zaten tam olarak ne istediğimi de bilmiyorum."
"Ben bebekken önüme birkaç nesne koymuşlardı da ben gidip tuvalet fırçası almıştım." Dedi Can. "Yani anlamıyorum. İlaç koydun doktor olsun dedin, tencere koydun aşçı olsun dedin de niye fırça? Fırça da niye tuvalet fırçası? Annem evde başka fırça yok demişti. Bahaneye bak. Ne olacağım şimdi ben? Ressam falan mı kastettiler acaba?"
"Bok mu oldun kanka?" Diye sessizce sordu Yağız. Gülmedik. "Komikti lan! Gülsenize?!" Diye çıkıştı bu sefer. Yağız'ın sebepsiz çıkışına gülmeye başladık bu sefer. Aptal adam.
Yaz sınavlarının sonuncusunu ülkece o gün vermiştik. Sınav ile olan ümitler hayaller bir bir yıkılıyordu sanki. Sınav zordu. Bu sanki önümüzdeki hayatın ön fragmanıydı da neyle karşı karşıya olduğumuzu bize anlatmaya çalışıyorlardı. Ama bu piçler hep abartıyor. Yoksa inanıyorum ki iyi birer puanı her biri alacaktı. Güveniyorum ben bu adamlara.
"Ben hep tır şoförü olmak istemiştim aslında." Dedi Yağız. "Şehir şehir, ülke ülke gezerim anasını satayım. Ne var?"
Özgür kaşlarını çatıp "Topçu olmak istediğini sanıyordum." Dedi. "Hatta bileğini kırmasaydın da oluyordun."
"İstiyordum da paralel evrende falan. Şu an ki hayatım tam kıllı tır şoförü formatında."
Laflarına sessizce güldük.
"Sizinkiler abin gibi tıp oku istemiyor mu?" Dedim.
Yağız surat astı hemen. "Tıp mı? Tıp ve ben aynı cümle içinde bile geçmemeliyiz." Dedi.
"O değil de..." Dedim. "Ciddi ciddi ayrılıyor muyuz?"
"Ağlayacak mısınız yoksa?" Dedi Yağız. "Ben bunu iple çekiyordum."
Özgür onu takmayarak "Sanırım sizden en son altıncı sınıf yazında baba tarafımın cenazesi için memlekete gittiğimde ayrılmıştım." Dedi. "Sizi o zaman çok özlemiştim."
"Kanka o iki gün değil miydi?" Diye sordu Can. "Gittin geldin. Yokluğunu fark etmedik ki."
"İşte iki gün ama bana iki yıl gibi geldi. İlhan yeni bilgisayar oyunu almıştı. Siz piçler bensiz oynamıştınız. Yoksa ne diye sizi özeliyeyim?"
